Buradasınız
Bir Deneyim: Dost Postunda Kurt Patron
Matbaa-yayın işçileri
Biz matbaa-yayın sektöründe çalışan işçileriz. Çalıştığımız şirkette uzun zamandır işçilerin yeni kurulan başka bir şirkete geçirileceği fısıltıları dolaşıyordu. Fakat net bir bilgi yoktu. Tesadüfen, yemek ve çay işlerinden sorumlu arkadaşımızın haklarını almadan istifa ettiğini sonra da yeni şirkete geçirildiğini öğrendik. Bu arkadaşa neden haklarından vazgeçtiğini, ses çıkarmadığını, bu durumu bizimle paylaşmadığını sorduğumuzda cevap vermek istemedi. Israr edip zorladığımızda ise öyle davranması gerektiğini belirtti. Durumu dizgi birimindeki diğer arkadaşlarımızla paylaştık. Bizden de istifa etmemiz istendiğinde birlikte hareket etmeye karar verdik.
İlerleyen günlerde şirket bünyesindeki diğer arkadaşlarımızın da haklarından vazgeçerek istifa ettiğini öğrendik. Arkadaşlarımız bizimle bu durumu paylaşmadı. Öğrendik ki bir Cumartesi günü mesai bitiminde dizgi birimi çıktıktan sonra toplantı yapılmış. Toplantıda patron, milyonluk sermayesinden bahsi açarak, endişelenecek bir durum olmadığını söyleyerek sözlerine itimat edilmesini istemiş. “Bizde kimsenin hakkı kalmaz” demiş. Haklarının son kuruşuna kadar ödeneceği, kendilerinin bir aile oldukları, takım arkadaşı oldukları gibi sözler söylemiş. Bu durumu kimseye söylememelerini istemiş, diğer birimlerin de kademeli olarak yeni şirkete geçireceğini dillendirmiş Arkadaşlardan bazıları duruma itiraz ettiyse de sesleri zayıf kalmış ve durumu kabullenmek zorunda kalmışlar.
Şirket müdürü gelip bizim de yeni şirket bünyesine geçmemiz gerektiğini söyleyip istifamızı istediğinde bu durumu asla kabul etmeyeceğimizi söyledik. Müdür durumu patrona ilettiğinde bizimle de toplantı yapmak zorunda kaldılar. UİD-DER’den aldığımız bilgiye dayanarak, patrondan sözlü değil, yazılı güvence istedik. Patron bunun üzerine “işte bu yüzden sizi en sona bıraktım” diyerek küçük bir sitemde bulundu. Biz de istifa etmemiz halinde tazminatımızı alamayacağımızı, yıllık iznimizin ve daha pek çok hakkımızın yanacağını, kısacası kayıplarımızı dile getirdik. Patrona, biz işçilerin milyonluk sermayesi olmadığını, emek gücüyle geçindiğimizi, bizlerin işçi, kendisinin patron olduğunu hatırlattık. İşverene kesin ve net bir şekilde biz işçilerin hazırlayacağı dilekçeyi imzalaması gerektiğini söyledik.
Biz dizgi birimi olarak birlikte hareket ettiğimiz için patron geri adım atmak zorunda kaldı. Netice itibariyle şartlarımız kabul edildi. Kendi hazırlamış olduğumuz dilekçemiz ile diğer şirkete haklarımız saklı kalmak koşuluyla geçtik.
İlkin istifamızı isteyen şirket müdürü hazırladığımız dilekçeyi mali müşavirlerine göndermiş ve sonucunda çok düzgün hazırlanmış bir belge olduğunu öğrenmiş. Müdür yanımıza gelip; “keşke diğer arkadaşların dilekçelerini de bu şekilde hazırlasaydık” şeklinde bir ifadede bulundu.
Başta utanmazca bizden istifa isteyen müdür bütün bunlar yaşandıktan sonra kendi arkadaşının yaşadığı benzer bir sıkıntıyı anlattı ve ne yapması gerektiği konusunda bizden yardım istedi. Bizler de bu konuda bildiklerimizi anlattık ve başı sıkıştığında bize gelmesini imalı bir şekilde söyledik.
Daha önce de haklarımıza karşı çeşitli saldırılar yapılmaya çalışılmıştı ve saldırıları birlikte hareket ederek savuşturmuştuk. Bir kez daha tanık olduk ki örgütlü hareket ettiğimiz zaman KAZANIYORUZ. İşyerimizde tek ve yalnız olsaydık ve yanımızda UİD-DER olmasaydı patronun yalanlarına inanır diğer arkadaşlarımız gibi imzayı atardık. Bizden çalınanlara göz yumardık.
Bize bu gücü veren çok kıymetli mücadele örgütümüz UİD-DER’e vefa borcumuzu, onun büyümesi ve güçlenmesi için canla başla çalışarak ödeyebiliriz.
Yaşasın Mücadele Örgütümüz UİD-DER!
Büyüdük
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...