Buzdağının Altına İyi Bakın!
Kurfalı’dan bir işçi

“Buz dağının altına iyi bakın” öğüdünü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün verdi. Bakanın büyük bir ciddiyetle öğüt verdiği kişilerse sanayiciler, yani patronlar. İsveçli otomotiv devi Saab iflas bayrağını çekince, “bizi alın” diye bir çağrıda bulunmuş Türkiyeli patronlara. Bu nedenle bakan Ergün derhal patronları uyarıyor: “Bu teklifi iyi inceleyin, buzdağının altında ne olduğunu görün. Çünkü bu tür durumlarda, yani iflasa giden firmaların markaları ve teknolojileri transfer edilmeye çalışılırken, ortada bir borç yükü ve karmaşık ilişkiler yükünün de olabileceğini görmek lazım. Buzdağının bir üstü vardır bir de altı. Eğer (patronlar) ilgileniyorlarsa, buzdağının üstü kadar altıyla da ilgilenmeleri icap eder.”
Sanayi bakanı işte böyle diyor. Yani patronlara demek istiyor ki; “krizde batan firmaları satın almaya hemen girişmeyin, iyi araştırın”. İlk olarak bu öğüt patronların ticaretinde asla şeffaflık ve güven olmayacağını gösteriyor. Onlar hangi ulustan olursa olsunlar bir malı alırken veya satarken mutlaka kârlı çıkmaya çalışırlar. Diğer yandan bakan, devletin bu konuda bayağı tecrübe sahibi olduğunu da biliyor. Devletin satın aldığı birçok üründe buzdağının altına bakılmamıştır. Devlet hata yapınca olan biz işçi ve emekçilere olmuş, vergiler yükseltilmiş, ücretler düşürülmüş, sırtımızdaki iş yükü artmıştır.
Peki, sayın bakan bu akıl verme işini işçilere de yapar mı acaba? Saab işçilerinin alacaklarını, sendikal haklarını, iş güvencelerini korumak yönünde bir akıl verir mi acaba? Veya bakan Türkiye’deki sanayi işçilerine, “ey işçiler patronlar size yeni bir şey önerdiğinde, düşünün ve buzdağının altına bakın” diyebilir mi? Hükümet kıdem tazminatını fona devretmeye hazırlanırken, işçilerin hazırlanan yeni yasanın altına, üstüne bakmasını Sanayi Bakanı önerebilir mi? Elbette hayır!
Demek ki bakan işçilerin değil, patronların bakanı. Patronlara akıl veriyor, patronlar için bakanlık yapıyor. Biz işçilere düşen görev de bakanların sermaye yanlısı siyasetine artık kanmamaktır. Buzdağının altına bakmak, hükümetin ve patronların oyunlarını deşifre etmek için uyanmaktır. İşçiler patronlara ve onların sözcüleri olan bakanlara güvenmeyip, kendi çıkarları için akıl yürütmeye başladığında, buzdağlarının altında nice pislikler görecektir. Sömürü düzenini parçalamak için örgütlenelim. El ele verip işçi sınıfının çıkarları için mücadele edelim.
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...