“Demek ki Sizin Paraya İhtiyacınız Yok!”
Gebze’den bir metal işçisi

Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Geçenlerde resmi bir tatil gününde çalıştığım fabrika fazla mesai yapma kararı aldı. İlk olarak sorumlu, herkesi toplayıp fazla çalışma ihtimalinin olduğunu söyledi. Daha sonra da tek tek işçilere sorulmadan panoya fabrikada fazla mesai yapılacağı duyurusu asıldı. Son aylarda daha yüksek vergi dilimine girdiğimiz için fazla mesai ücretimizin çoğunun vergiye gideceğini, kuşa döneceğini biliyorduk. Bu nedenle kimse fazla mesaiye kalmak istemedi. Ayrıca kimseye sorulmadığı için de insanlarda bir tepki oluştu. Bana da bazı arkadaşlar, “ben gelmek istemiyorum” diyorlardı. Ben de arkadaşlara “bu iş böyle olmaz, sorunu çözecek kişi ben değilim. Herkes şikâyetçi madem, birlik olup toplanıp konuşmamız gerekli, yoksa bu iş bir kişinin söylemesiyle çözülmez. Ayrıca kimse kimseyi zorla mesaiye getiremez, gelmek istemeyen de gelmeyebilir” dedim. Sonra biz sendikalı olduğumuz için toplanıp işyeri temsilcisiyle konuştuk. O da durumu patrona iletmiş ve fazla mesai yapmak istemediğimizi söylemiş. Patron da “demek ki bunların paraya ihtiyacı yok, gelmek istemiyorlarsa gelmesinler” demiş.
Sanki patronumuz biz para kazanalım diye bize fazla mesai yaptırmak istemiş. Zaten aldığımız üç kuruş parayla, kıt kanaat geçiniyor, ay sonunu getirmeye çalışıyoruz. Üstüne üstlük mesaiye kalsak çoğu vergiye gidecek. Madem patron bizi bu kadar düşünüyor, o zaman biz işçilere ihtiyaçlarımızı karşılayacak maaş vermesi gerekmez mi? En temel ihtiyaçlarımızı alırken dâhi biz işçiler artık iki kere düşünür duruma geldik. Bir yandan enflasyon bir yandan zamlar belimizi bükerken sanırım patronlar bu durumdan bihaber! Her şey normalmiş gibi davranıyorlar.
Aslında patronlar biz örgütsüz olduğumuz için bu kadar pervasız konuşabiliyorlar. Yaşadığımız ekonomik sıkıntıları, kazanılmış haklarımızı bile kendi çıkarlarına göre yorumluyorlar. Biz işçiler ancak birlik olursak patronların saldırılarına ve ikiyüzlü söylemlerine karşı durabiliriz.
Unutma
“Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...