Buradasınız
“Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Aynı işyerinde çalıştığımız Hüseyin diye bir arkadaşım var. Sık sık konuşur, sohbet ederiz. Bu aralar çok dertli. Nedenini sordum. “Valla ne yapıyorum ediyorum, mutlu olamıyorum” dedi. Hüseyin’e dünyada mutluluk sıralamasında Uganda ile kafa kafaya gittiğimizi söyledim, cevabını bildiğim halde onun neden mutlu olamadığını sordum. Şöyle dedi: “Çok şükür sağlıklıyım, elim ayağım tutuyor. Her akşam mesaiye kalıp maaşımı ikiye katlıyorum, hafta sonları bile çalışıyorum, ek iş yapıyorum, çocuklarımın geleceği için didiniyorum ama ne yapsam mutlu olamıyorum. İşten arta kalan zamanlarımda düğünlere gidiyorum, filmler izliyorum ama yine de mutlu olamıyorum.” Saydığı nedenlerin insanı mutlu etmesi gerektiğini düşünen Hüseyin’e acı acı bakmaktan kendimi alamadım. “Bu kadar çabaya rağmen mutlu olamıyorsan sence bir şeyi yanlış ya da eksik yapıyor olabilir misin, ya da ters giden bir şeyler olabilir mi?” diye sordum.
Hepinizin dikkatini çekmiştir. Çevremizde çok fazla mutsuz insan var. Bu durum tesadüf olmasa gerek. Siyasi iktidar, Lozan’ın gizli maddeleri, Gabar’dan çıkan petrol, 2023’te şaha kalkma gibi yalanlarla işçi sınıfını oyaladı, kandırdı. Zaman ilerledikçe bu yalanların yerini yenileri alsa da ortada bir gerçek var: Biz işçilerin çalışma ve yaşam koşulları daha da zorlaşıyor, iktidara oy veren işçiler de çözümsüz sorunlar karşısında bunalıyor. Türlü yalanlarla işçi sınıfını felce uğratan siyasi iktidarın tüm kaynakları sermayeye aktarmasının işçi ve emekçilere bedeli ağır oluyor. Bir noktadan sonra işçilerin sorunlarına çare olacağını düşündüğü mesailer, ek işler, kredi çekmeler işe yaramaz oluyor.
İşçiler içerisinde artan mutsuzluk, gelecek kaygısı ve aile içi şiddetin kaynağında esas olarak kapitalizmin yarattığı sorunlar ve baskıcı rejimin bu sorunları daha da ağırlaştırması var. İşçilerin sömürülmesine dayanan bu sistem, adeta bataklık üretiyor, toplumu bu bataklığa saplıyor. Ürettiği değerlere rağmen yoksulluk ve ağır çalışma yükü altında ezilen işçiler mutsuz oluyor. İşçi sınıfından gasp edilenler bir avuç asalağa aktarılırken patronlara servet ve şatafat, işçi sınıfına mutsuzluk düşüyor.
Peki, biz işçiler nasıl mutlu olacağız? Şüphesiz ki bu sistemde gerçek ve kalıcı mutluluk mümkün değildir fakat en azından mutluluğa giden yolun taşlarını döşeyebiliriz. Bunu yaparak mutlu olabiliriz. Geçmiş deneyimler gösteriyor ki, işçi sınıfı ne zamanki kendi gücünün farkına varmış, örgütlenmiş ve mücadele saflarında yerini almışsa işte o zaman işçiler kendilerini daha güçlü ve daha mutlu hissetmiştir. Ne zaman ki işçi sınıfı patronların yalanlarına, bölüp parçalayan tuzaklarına kanmışsa, işçiler mutluluğa hasret kalmıştır. Yani işin özeti onlar sadece alnımızdaki teri, soframızdaki ekmeği çalmakla kalmayıp mutluluğumuzu da elimizden aldılar. Daha mutlu ve umutlu bir dünya için birleşmeli, sömürüye, baskıya, adaletsizliğe birlikte karşı durmalıyız.
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
- Ödediğimiz Primlerden Payımıza Düşen Ne?
- Sağlık Sorunlarımız Kader Değil, Sınıfsal!
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- “Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...