Navigation

Buradasınız

Anasayfa » İşçi Hareketi » Grev ve Direnişler

Direnişçi TEDİ İşçilerinden Basın Açıklaması

DİSK/Limter-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten çıkarılan TEDİ işçileri, Tuzla’ya bağlı Aydınlı Mahallesi’nde yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler. İşyerlerindeki kötü çalışma koşullarının düzeltilmesi için örgütlenen işçiler, Limter-İş’in işletme ve işyeri barajını aşarak toplu iş sözleşmesi için başvuru yapmasının ardından, iş yasasının 25. Maddesi gerekçe gösterilerek işten çıkarıldılar. Topkapı deposundan 3, Tuzla Yan Sanayii’de yer alan depodan da 13 işçi olmak üzere toplam 16 işçi işten çıkarıldı.

Direnişçi işçiler, patronun çeşitli bahanelerle direnişlerine engel olmaya çalıştığını ifade ettiler. İşten çıkarmalara karşı işyeri önünde çadır kurarak direnişe geçen işçileri OHAL bahanesiyle engellemek isteyen patron, işyerinin işgal edildiğini ve üretime engel olunduğunu iddia ederek polisin müdahale etmesini istedi. Ancak üretimdeki işçilerin direnişçi işçilere sahip çıkması ve hiç de üretime engel olmadıklarını beyan etmeleri üzerine patronun bu hamlesi boşa çıktı.

İşten çıkarmaları protesto etmek ve sendika hakları için sonuna kadar mücadele edeceklerini duyurmak için Aydınlı Çarşı Meydanında bir araya gelen Limter-İş üyesi direnişçi işçiler, TEDİ mağazasına kadar yürüdüler. TEDİ işçilerinin eylemine DERİTEKS Sendikası yöneticileri, UİD-DER, DİP ve HDK destek verdi.

Basın açıklamasını Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı gerçekleştirdi. Saygılı, anayasal hakları olan sendikalaşma hakkını kullanmak isteyen işçilerin işten çıkarmalarla karşılaştığını ifade etti. İşçilerin örgütlenme süreçlerini anlatan Saygılı, Topkapı ve Tuzla’daki depolarda yüzde 80 oranında çoğunluğu sağladıktan sonra toplu sözleşme başvurusu gerçekleştirdiklerini, başvurunun hemen ardından patronun işçiler üzerindeki baskısının artarak devam ettiğini söyledi. İşçilere, sendikadan istifa etmeleri için mobbing uygulandığına dikkat çekti. Patronun baskıları daha da arttırdığını ve 16 işçiyi işten çıkardığını anlattı.

İşten çıkarmalara karşı işçilerin direnişe geçtiklerini ifade eden Saygılı, TEDİ mağazalarının önünün eylem alanı haline geleceğini söyledi ve bu mağazaların boykot edilmesi çağrısı yaptı. Açıklamanın sonunda mücadeleyi kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.

Basın açıklamasının ardından Deriteks Sendikası Tuzla Şube Başkanı Binali Tay da bir konuşma yaparak, TEDİ işçilerinin yanında olduklarını ifade etti.

6 Ağustos 2016
  • Yazıcı için
  • e-postayla gönder

Son Eklenenler

  • İşçilerden İşçi Dayanışması’na/6
    İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
  • Neden Bu Kadar Stresliyiz?
    İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
  • “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
    Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
  • Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
    “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
  • “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
    Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
  • Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
    Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
  • İşçilerden İşçi Dayanışması’na/5
    İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
  • Yalnız Taştan Duvar Olmaz
    Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
  • Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
    Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
  • İşçilerden İşçi Dayanışması’na/4
    Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
  • Asgari Ücret Zammından Sonra…
    Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
  • “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
    Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
  • Mücadeleyi Miras Bırakan Babalara Selam Olsun…
    Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...