Buradasınız
DİSK-AR: Başkanlık İşçilere Zararlıdır
Sefaköy’den bir grup işçi
AKP ve iktidar çevreleri, tek adam rejimine dayalı Başkanlık sisteminin tüm sorunlarını çözeceğini iddia ediyorlar. Tek ardam rejimiyle Türkiye’nin büyük güç haline geleceğini, bunun için de anayasa değişikliğine “evet” demek gerektiğini, parlamenter sistemin ülkenin gelişmesi önünde engel olduğunu söylüyor, emekçileri aldatıyorlar. Öncelikle şunu vurgulamak isteriz: Bizler doğrudan demokrasiden, işçi demokrasisinden yanayız; üretenlerin ve ezilenlerin tüm yönetim süreçlerine katılması için mücadele veriyoruz. Bugünkü tartışmaya gelirsek, sermaye düzeni çerçevesinde bir kıyaslama yaptığımızda, tek adam rejimine dayalı Başkanlık sisteminin parlamenter demokrasiye göre daha beter olduğunu da biliyoruz. Nitekim DİSK-AR’ın araştırması da bunu doğruluyor.
Başkanlık sisteminin işçiler için ne anlama geldiği DİSK-AR’ın yapmış olduğu rapora da yansımaktadır. DİSK-AR’ın 7 Şubatta yayımlanan Başkanlık ve Parlamenter Rejimlerde İşçi Hakları ve İnsani Gelişme Raporu’na göre Başkanlık rejiminin olduğu ülkelerde temel işçi hakları ve sendikal haklar daha yoğun biçimde ihlal ediliyor. Raporda başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter rejimlerde işçi hakları ve insani gelişme açısından eğilimler ortaya konuyor ve şu sonuçlara ulaşılıyor:
- Sendikal hakların en güvencede olduğu ülkelerin yüzde 84’ü parlamenter rejime sahip ülkeler. Sendikal hakların en ağır biçimde ihlal edildiği ülkelerin yüzde 71’i başkanlık ve yarı başkanlık rejimine sahip.
- Başkanlık rejiminde sendikalaşma ve toplu sözleşme kapsamı parlamenter rejime göre çok daha düşüktür. Parlamenter rejimlerde ortalama sendikalaşma oranı yüzde 29 iken, başkanlık rejimlerinde yüzde 12 düzeyinde.
- Parlamenter rejimlerde toplu sözleşme kapsamı yüzde 48 iken, başkanlık rejimlerinde yüzde 27’dir
- Başkanlık rejiminde işçiler daha uzun çalışıyor ve “iş kazaları” sonucu daha çok ölüyor.
- Başkanlık rejimlerinde ortalama çalışma süresi 42,5 saat iken, parlamenter rejimlerde 37,6 saattir.
- Başkanlık rejimlerinde ölümlü iş kazası oranları parlamenter rejimlerin iki katından fazladır.
- Başkanlık rejimlerinde 100 bin işçide ölümlü iş kazası oranı 5,2 iken, parlamenter rejimlerde bu oran 2,4’e düşüyor.
- Başkanlık rejimlerinin insani gelişme karnesi zayıf. Çok yüksek insani gelişme grubundaki ülkelerin yüzde 82’si parlamenter rejime sahip.
- Düşük insani gelişme grubundaki ülkelerin yüzde 88’inde başkanlık ve yarı başkanlık rejimi var.
- Başkanlık rejimlerinde ortalama ömür daha kısa. Parlamenter rejimlerde ortalama ömür beklentisi 76 iken, başkanlık rejimlerinde 67’dir.
- Başkanlık rejimleri gelir dağılımı açısından daha eşitsizdir: Başkanlık rejimlerinde en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasındaki fark 10 kat iken, parlamenter rejimlerde bu fark 6,7 kata düşüyor.
- Başkanlık rejimleri toplumsal cinsiyet açısından da daha eşitsizdir. Başkanlık rejimlerinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksi iki kat daha yüksek
Rapor başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter yönetimlerdeki işçi haklarıyla, sendikal haklarla, insani gelişmeyle ilgili oranları çarpıcı bir şekilde işçi ve emekçilere sunmaktadır. Türkiye işçi sınıfı olarak hali hazırda haklarımızı aramak ve almak için şimdiye kadar sıkıntılar, yasaklamalar, sınırlamalar ve ihlallerle karşı karşıya kalıyorduk. Başkanlık sisteminde bunlar daha da artacak, hatta ortadan kalkacak ve her şey tek bir adamın isteğine, kararına göre yapılacak. Geçtiğimiz günlerde de bunun örneğini açıkça görmüş olduk. İşçilerin maaşlarından kesilerek oluşturulan İşsizlik Fonu bir Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) patronlara kaynak olarak aktarıldı. Bugün yapılanlar yarın yapılmak istenen her şeyin habercisidir.
Tüm bunlardan dolayı bizler referandumda “hayır” diyor ve tüm kardeşlerimizi de HAYIR demeye çağırıyoruz!
- Tekstil İşçileri Sendika Düşmanlığına, Beltur İşçileri Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- “Rehabilitasyonda Patronlar Kâr Peşinde, Öğretmenler Geçim Derdinde!”
- “Patronlara Değil Eğitime Bütçe!” Eylemi
- Kamu Emekçileri Sefalet Ücretine Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara, Ücret Gaspına, Şiddete Karşı Eylemler
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.