Buradasınız
Emeğinize Sağlık
Kartal’dan bir işçi
Haftanın altı günü çalışmıştım. Tatil günüm olan pazar gününü de bir salonda geçirmek istemiyordum. Bunu düşünürken UİD-DER’li arkadaşımın bana gözlerinin içi dolarak anlattığı tiyatro oyununa gitmeye karar verdim.
Kafamda geri dönme isteğiyle evden çıkmıştım. Ama oyunun sahneleneceği Kartal Sanat Tiyatrosunun önüne geldiğimde, UİD-DER’li arkadaşla karşılaştığımda hâlâ gözlerindeki o parıltıyı görüyordum. Aslında salondaki insanların hepsinin gözlerinde, işyerinde işçi arkadaşlarımızın her tarafı kapkara olmasına rağmen gözlerinin o ışıltısını ve gülümsemesini gördüm. Aynı gülümsemeyi ve ışıltıyı yaşıyormuş gibiydim.
Oyun başladığında kendi kendime “Ne iyi etmişim de evde kalmamışım” dedim. Çünkü oradaki sıcaklığı gördükten sonra insan evde bir yatağın ya da çekyatın üzerinde nasıl bir günü bu kadar boş geçirebilir ki? Bu insanların bu sıcaklığını, gözlerdeki o mücadele ışığını taşımak gerekiyor.
Ben oyunu izlediğimde işçi babalarımızın bunları yaşadığını ama bizlere bunlardan uzak durmamız gerektiğini anlatıp durduklarını düşündüm. Aslında mücadele eden işçi babalarımızın ve annelerimizin bizleri nasıl bir toplumun içine bıraktığını bu pazar günü evde ya da kahvede geçirmeyerek anlamış oldum.
Her genç işçi arkadaşımın mücadelenin bir sayfasını anlatan bu oyuna gitmesi, işyerlerinde bunu anlatması ve mücadele ateşini yayması gerekiyor. Bu ekonomik krizde bizlere ödettirilmek istenen faturayı nasıl ödemeyeceğimizi bu oyunla bir kez daha kavramış oldum.
İşçi Tiyatrosu oyuncularına ve tüm UİD-DER’li arkadaşlara teşekkür ederim. Mücadelenin her karesinde olduğu gibi, bu karesinde de emeğinize sağlık.
46. Yılında Kavel Destanı
“Sınıfımın Yemeğini Yedim”
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...