Buradasınız
Esenyurt’ta İşçileri Mücadeleye Çağırdık
Esenyurt’tan bir grup metal işçisi

Pazar günü işçi semti Esenyurt’ta “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaşmaya, Hayır” kampanyasını ve taleplerimizi işçilere duyurduk. Esenyurt’taki işçiler, asgari ücret veya onun biraz üzerinde ücret alıyorlar. İşçilerin bir kısmı asgari ücretin bile altında ücret atlıyorlar. Esenyurt, 10-16 saat çalışan işçilerin yaşadığı bir bölge haline gelmiş durumda.
Biz henüz hazırlıklarımızı yaparken, işçiler ilgiyle çevremize toplandılar. Dövizlerimizde yazılı talepleri okuyan işçiler arasından yanımıza gelip “doğru söylüyorsunuz mesailer değil ücretler yükseltilsin”, “asgari ücretle geçinemiyoruz” diyenler, “bizler de bir işin ucundan tutmalıyız” diyenler oldu.
Torunlar İnşaat’ta hayatını kaybetmiş bir işçinin ağabeyi bize “siz daha önce keşke karşıma çıksaydınız. Çünkü işçiler için bir şeyler yapan bir kurum görmedim. Benim kardeşim hiç yere hayatını kaybetti. Benim içim yanıyor. Hele Soma’da, o kadar insan öldü. Daha ne kadar ölecek? Buna artık dur demeliyiz. Ben Torunlar İnşaat’ın patronunun peşini bırakmayacağım” dedi.
Yaşları 16-17 olan genç işçiler, 400 liraya 12-16 saat çalışıyorlar. Patronların kurduğu bu dizginsiz sömürü düzeninde işçilerin kanı canı gidiyor. Karşılaştığımız 16-18 yaşlarındaki gençler, ne okula gidebildiklerini ne gençliklerini yaşayabildiklerini isyan ederek anlattılar. O yaşlarda inşaat işçiliği yapmak zorunda kalan gençlerin anlattıkları, ne kadar hızla büyümek zorunda kaldıklarını da bizlere gösterdi.
Bir kadın işçi de şunları aktardı: “Biz Esenyurt’ta 500 lira kira veriyoruz. Burada kiralar 500’den aşağı değil. Bir kocam çalışıyor, yetiremiyoruz.” Genç bir işçi de “geçinemiyoruz yarı aç yarı tok yaşamaya çalışıyoruz. Buna da yaşamak diyorsak” diyerek çaresizliğini dile getirdi. Röportaj yapmak üzere mikrofon uzattığımız işçilerin son derece öfkeli olduklarını gördük. Sigortasız çalıştırılan işçiler, işvereni tarafından dolandırılanlar, çocuklarını askere göndermek istemeyenler, ödedikleri vergilerin karşılığını göremediklerine isyan edenler, hükümetin işçilere ölümü ve sefaleti reva görmesine artık yeter diyen işçiler; birlik olmaya ne kadar muhtaç olduklarını yansıttılar.
Etrafımıza toplanan işçilerin sorunlarını, dertlerini dinledik. Onları, işçiler olarak birlik olmaya, patronların dayatmalarına karşı durmaya çağırdık. Derneğimizde buluşmak üzere ayrıldığımız işçileri, çalışmalarımıza katkı sunmaya davet ettik.
Aydınlı’da Basın Açıklaması
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....