Buradasınız
Genel-İş 17. Genel Kurulu: “Halk İçin Demokrasiyi Türkiye İşçi Sınıfı Kuracak”

DİSK Genel-İş Sendikası 17. Genel Kurulu “Halk İçin Demokrasiyi Türkiye İşçi Sınıfı Kuracak” sloganıyla 23 Ağustosta Ankara DSİ Genel Müdürlüğü konferans salonunda başladı. Genel Kurulun ilk gününe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK’e ve KESK’e bağlı çok sayıda sendikanın yöneticileri, siyasi parti ve STK temsilcileri ve uluslararası sendikalardan konuklar katıldı. UİD-DER temsilcileri de kurulda yerlerini aldılar. Ulusal ve uluslararası sendikalar ve siyasi partilerden pek çok konuğun yaptığı konuşmalarda, Türkiye’de yaşanan otoriter süreç ve bu sürecin işçi sınıfı mücadelesine etkileri üzerinde duruldu. Van, Diyarbakır ve Mardin’de hafta başında seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasına ve yerlerine kayyum atanmasına tepkiler sıkça dile getirildi. Sermayenin işçi sınıfına uluslararası düzeyde saldırısına karşı işçi sınıfının uluslararası birliğinin önemi vurgulandı.
MHP’li belediye yönetiminde çalışırken işten atılan ve 98 gündür direnişte olan Aliağa işçileri İzmir şubeleriyle birlikte salona coşkulu bir giriş yaptılar ve salonda aynı coşkuyla karşılandılar. Aliağa işçileri salona girerken “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Aliağa İşçisi yalnız Değildir”, “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz” ve ”Biz Çocuklarımıza Onurlu Bir Gelecek Bırakacağız, Ya Siz?” sloganları atıldı.
Genel Kurul öncesi uluslararası sendikalardan konukların da katkılarıyla “Küresel Ekonomi ve Siyaset Bağlamında Sendikal Haklar ve Kamu Hizmetlerinin Geleceği” konulu bir panel yapıldı. Panelde bir sunum yapan Uluslararası Kamu Hizmetleri Federasyonu (PSI) Genel Sekreteri Rosa Pavenelli; Uluslararası krizin 2008’den beri etkisini arttırdığını, krize karşı ortak mücadelenin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Tüm dünyada eşitsizlik ve işsizliğin arttığını, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesiyle işçi haklarının kesintiye uğradığını, güvencesiz çalışma biçimlerinin arttığını, güvencesizlik nedeniyle gençlerin nitelikli bir yaşam kurmasının engellendiğini, özelleştirilmiş emeklilik fonlarının her yerde işçi sınıfının önüne çıkarıldığını, adaletsizliğin, sosyal ve politik istikrarsızlığın arttığını, sağ ve faşizan partilerin dünyanın her yerinde büyüdüğünü ve bunun işçi sınıfı mücadelesi için büyük tehdit olduğunu belirtti. Pavanelli bu saldırılara karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.
Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan da Avrupa’da kamusal hizmetlere yapılan saldırıları ve bu saldırılara karşı verilen mücadeleleri anlattı. Dünya işçi sınıfının ortak değerleri ve ortak geleceği olduğunu vurguladı. Türkiye’de ve Avrupa’da grev hakkının hükümetler tarafından kısıtlandığını belirten Goudriann kazanılmış haklara yapılan saldırılara karşı mücadele edilmesi gerektiğini bunun için de sendikal gücü, sendikaların üye sayısını arttırmak gerektiğini belirtti.
Son olarak sendika uzmanı Aziz Çelik “Türkiye’de Sendikal Haklar ve Kamu Sektörünün Geleceği” başlıklı bir sunum yaptı. Sunumunda son yıllarda Türkiye’de sendikal hareketin geldiği düzeyi ve kamu hizmetleri sendikacılığını anlattı. Çelik, konuşmasının sonunda Türk-İş, HAK-İş, Memur-Sen’in hükümetle karşılıklı çıkar ilişkisi içinde olduğunu, görünürde sendikalı işçi sayısının arttığını ama bunun gerçekte kabuktan ibaret olduğu için işçi sınıfının sorunlarına çözüm üretmesinin mümkün olmadığını söyledi. Sendikaların limanda durmaması, fırtınalarla boğuşmak için açık denize çıkması gerektiğini vurguladı.
Panelin ardından Genel Kurul açılış konuşmasını Genel-İş Genel Başkanı Remzi çalışkan yaptı. Çalışkan, kapitalizmin emekçiler için dünya çapındaki karşılığının daha çok işsiz, daha az gelir, daha fazla açlık ve yoksulluk olduğunu belirtti. Türkiye’nin işçiler için dünyanın en kötü 10 ülkesi içinde olduğunu vurguladı. 20 Temmuz 2016’da başlayan bir sivil darbe ile karşı karşıya kalındığını, OHAL ilan edildiğini belirten Çalışkan, şunları söyledi: “Ne kadar demokrasi dışı uygulama varsa yaşandı. Bunun sonunda çıkarılan KHK’lar ile bizim üyelerimizin de içinde olduğu yüz binlerce insan hiçbir hukuk kuralına dayanmadan işinden, ekmeğinden edildi. İşkolumuzun örgütlü olduğu birçok belediyeye kayyum atandı. Bizden olmayana yaşam hakkı yok, ekmek yok denildi adeta. Diyarbakır, Mardin, Van Belediye Başkanlarının hukuksuz bir şekilde görevden alınması halk iradesine ağır bir darbedir. Kayyum zihniyeti devam ediyor ve biz bu zihniyete karşı demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz… Ülkedeki rejim sorunu emeğe de yansıyor. Kurulan otoriter rejim örgütlü emeğin siyasi, kurumsal ve ekonomik gücünü geriletiyor… Bu aynı zamanda otoriterleşmenin derinleşmesi ve yaşanan ekonomik krizin işçi sınıfının omzuna yüklenmesi sürecinin de temel dinamiği olarak görülebilir. Emek otoriter rejim altında baskı altına alındıkça demokrasi geriliyor, demokrasi geriledikçe emek baskı altına alınıyor. Bu kısır döngüyü kıracak olan ise yine işçi sınıfıdır. İşte bu yüzden çizgimiz, mücadelemiz emek mücadelesi ve demokrasi mücadelesidir.”
Görev süreleri boyunca verdikleri mücadeleleri ve çalışmalarını anlatan Çalışkan konuşmasının sonunda kıdem tazminatının fona devri ve benzeri saldırıların devam edeceği ama bütün bunlara karşı birlikte mücadele edileceği vurgusu yaptı.
Çalışkan’ın ardından konuk konuşmalarına yer verildi. Konuşmalarda ağırlıklı olarak sermayenin küresel saldırılarından ve bu saldırılara karşı birlikte mücadelenin öneminden, Avrupa’da yaşanan mücadele deneyimlerinden bahsedildi ve Türkiye’de sendikal mücadeleye ve işçi haklarına karşı yaşanan saldırılara ve anti-demokratik uygulamalara karşı Türkiye işçi sınıfıyla dayanışma içinde oldukları vurgulandı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise içinden geçilen dönem itibariyle son zamanlarda yapılan kongrelerin her zaman olduğundan daha önemli olduğunu belirtti. “AKP iktidarlarının tercihleri sonucu otaya çıkan kriz ve demokrasi birikimini yok eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye adlandırılan tek adam rejimi sürecinde bu kongreyi yapıyoruz. İşçilerin özgürce sendika seçemeyeceği bir ülkede hiçbir seçim özgürce yapılamaz. Seçilmiş başkanların görevden alınması kabul edilemez” dedi.
“İşçi sınıfının hali neyse memleketin hali de odur” diyen Çerkezoğlu, “Bugün kıdem tazminatı hakkımıza göz dikenlerle Kaz Dağlarını katledenler aynı sermaye zihniyetidir. Kıdem tazminatı en önemli iş güvencesi dayanağımızdır. Örgütlü örgütsüz bütün işçi sınıfıyla kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkacağız” vurgusu yaptı. Çerkezoğlu sözlerini emperyalist-kapitalist sistemin artık dünyada işçi sınıfına vaat edeceği bir şey kalmadığını, kapitalizmin işçi sınıfına açlık yoksulluk ve savaştan başka bir şey vaat etmediğini, bu ortamda işçilerin mücadeleden başka yollarının olmadığını belirtti. Genel Kurulun ilk günü bu konuşmalarla sona erdi.
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- İşçiler, Emekçiler, Emekliler Eylemde
- Kamu Emekçileri ve Belediye İşçilerinden Eylemler
- Tez-Koop-İş’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Eylem
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- Emek Örgütlerinden Çalık Holding Önünde Eylem
- Emekçiler Baskılara ve Hak Kayıplarına Karşı Mücadele Ediyor
- TÜPRAŞ İşçileri Sefalet Zammını Kabul Etmiyor
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Belediye İşçileri Sendikal Baskılara, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Eğitim Sen: “Öğretmenler Sizin Projeniz Değil! Sürgüne Hayır!”
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
Son Eklenenler
- DİSK, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yılında anma etkinlikleri düzenledi. İstanbul’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasının yanı sıra DİSK Bölge Temsilciliklerinin olduğu Mersin, Eskişehir, Edirne, Samsun,...
- Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik katliamını sürdüren İsrail devleti, şimdi de İran’a saldırarak savaşı yeni cephelerle büyütüyor. Batılı egemenlerin desteğiyle yürütülen bu savaş şimdiye kadar on binlerce masum insanın canını aldı,...
- Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu, 14 Haziranda Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması” düzenledi. Platform ve federasyon üyesi yüzlerce engelli emekçinin bir araya geldiği eylemde engelliler, haklarının ellerinden...
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...