Buradasınız
Günsan İşçileri Sendikal Hakları İçin Eylemde
Sancaktepe’deki Günsan fabrikasında patronun sendikasızlaştırma dayatmasına ve işçi çıkarmasına tepki gösteren işçiler, 14 Kasımda işyerini terk etmediler. Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikada, işçilerin sendikadan istifa etmesi için patronun baskıyı arttırması ve 7 işçiyi işten çıkarmasına karşı yüze yakın işçi, işyerini terk etmeme eylemi gerçekleştirdi. Sendikal haklarına saygı gösterilene ve atılan arkadaşları geri alınana kadar mücadeleye devam edeceklerini duyuran işçilerin eylemi, 23.30’a kadar sürdü.
Günsan işçilerinin eylemine Schneider Elektric’in Manisa, Çiğli ve Samandıra’daki fabrikalarında çalışan işçiler aynı gün 07.00-09.00 saatleri arasında iş bırakarak destek verdiler. Günsan, Schneider tarafından satın alındı. Schneider işçileri, 2014 Mayısında başlayan Metal Fırtına eylemlerinde patronun MESS’ten istifa etmesini sağlamışlardı. Schneider patronu, MESS’ten istifa eden diğer metal patronlarıyla birlikte Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikasını (EMİS) kurdu. Ancak EMİS patronları, özellikle 21 Temmuzda ilan edilen olağanüstü hal sonrası ortaya çıkan koşulları fırsat olarak değerlendiriyor ve işçilere verdikleri haklardan geri adım atmak istiyorlar. Günsan fabrikasında gerçekleşen işten atmalar da bu sürecin bir ürünü. İşçiler, haklarından ve örgütlülüklerinden ödün vermemek için mücadele ediyorlar.
Evrensel’e konuşan işçiler, ağırlaşan çalışma koşullarından söz ettiler. Günde 2 defadan fazla tuvalete gitmelerine izin verilmiyor, sağa-sola dönmeleri, konuşmaları, sakız çiğnemeleri de yasak. 1 işçi 1 makineye bakarken, fabrika, Schneider tarafından satın alındıktan sonra 5-6 makineye bakmaya zorlanıyor. Yemek molası da yarım saatten 15 dakikaya düşürüldü. Mesai süresi 10-12 saat. İşe yeni giren işçiye asgari ücret, 22 yıllık işçiye ise asgari ücretin 200 lira fazlası veriliyor. İşçiler uzun ve ağır çalışma koşulları nedeniyle aileleriyle vakit geçiremediklerini ifade ediyorlar.
Atılan işçiler, fabrika girişinde beklemeye devam ediyorlar.
- UİD-DER’den Direnişteki Polonez İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- Polonez İşçilerine Polis Saldırısı
- Polonez’de Hukuksuzluklar Arttıkça Direniş Büyüyor!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...