Hastalar İlaç Bulamıyor Patronlar Kâr Derdinde
Sefaköy’den bir sağlık işçisi
Yaklaşık 350 ilaca %7,5’lik iskonto (indirim) uygulandı. SGK, eczaneler ve ilaç şirketleri arasında çekişmeler sürerken olan yine hastalara oldu! Bir ay boyunca, kritik öneme sahip kalp, böbrek, organ nakli, solunum, kanser ve diyabet hastaları ilaçlara ulaşmakta sıkıntı çekti.
Eczane ya da ecza depolarındaki ilaçların %94’ünü SGK alıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “neticede maliyetlere baktığımız zaman 5,2 milyar olan 2002 yılındaki ilaç harcamamız 16 milyarı geçmiş” diyerek devletin bu konuda tasarruf önlemleri alacağını söylüyor. İskonto uygulanmasından sonra en büyük tepkiyi “stoklarda zarar yapıyoruz, zararımızı ya devlet ya da ilaç firmaları karşılasın” diyen eczaneler verdi. Ne devlet ne de firmalar buna yanaştılar. İlaç firmaları da yeterince kâr etmediklerini, KDV oranlarının çok yüksek olduğunu ve avro yükseldiği için zarar ettiklerini söylüyorlar. İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası Başkanı Nezih Barut, “endüstrimizin küresel çapta rekabet gücüne ulaşabilmesi, ancak devletimizin de bu yaklaşımı benimsemesi, onaylaması ve stratejik olarak destek vermesi ile mümkün” diyor. Görüldüğü gibi patronlar bu pazardan daha da yüksek kâr kapma derdinde. Bunu ne uğruna yapacaklar? Türkiye’de ilaç sektöründe yaklaşık 300 ilaç fabrikasında 30 bin civarında işçi çalışıyor. Patronların yükselişinde bu işçilerin hak ettiği ama alamadığı emeğinin karşılığı var!
Kimi hastalar eczane eczane dolaşarak ilaç bulmaya çalışırken kimileri de ilacı yurtdışından getirterek, değerinden hayli yüksek paralar vererek alabiliyorlar. Yani hastaların sağlığı riske atılırken ve fazlasıyla para ödemeye mahkum edilirken, patronlar ve onların temsilcisi hükümet bir ay sonra karara vardı:
- İlaç hammaddelerinde KDV’nin %18’den %8’e düşürülmesi
- Kritik öneme sahip 125 ilaca yapılan indirimin kaldırılması
- Fiyatı 10 TL’nin altında olan 100 ilaçta indirimin kaldırılıp zam yapılması
- 140 ilaca indirim yapılması
- Eczanelerin stok zararlarının karşılanması
2010 verilerine göre Türkiye ilaç sektöründe Avrupa pazarında 6., dünyada ise 14. sırada. Patronların kâr hırsı, emekçilere sağlıksız bir yaşam sunuyor. İşçileri sömürerek dünya piyasasında boy gösteriyor, işçilere bu ürünleri çok görüyorlar. Patronların azgın sömürü ve arsızlıkları, ancak tüm üretimin insanlık için gerçekleşeceği bir dünyada son bulacaktır!
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...