Tuzluçayır’da Emekçilerin Kapısını Çaldık, “Bir İmza da Siz Verin” Dedik
Ankara’dan bir sağlık işçisi
Derneğimiz UİD-DER’in “Kıdem Tazminatımızı Gaspettirmeyelim!” konulu imza kampanyası için Ankara’da emekçilerin kapılarını çaldık. Tuzluçayır semtinde başladığımız kampanya süresince emekçilerle hem patronlar sınıfının büyük bir iştahla hazırladığı kıdem tazminatının fona devredilecek olmasını konuştuk, hem de imza vererek destek olmalarını istedik.
Çaldığımız her kapıdan bir imzayla destek alamadık belki ama en azından bu konu hakkında fikir sahibi olmalarını sağlamaya çalıştık. Çünkü böyle bir tasarıdan haberleri olup olmadıklarını sorduğumuzda çoğu hiçbir şey bilmiyordu, bilenlerse kulaktan dolma birkaç şey söyleyebildiler sadece. Kimi ise kötü bir şey olduğunu biliyor ama neden kötü olduğunu bilmiyordu. Biz derdimizi anlatmaya başladığımız anda bir çırpıda imza atanlar da oldu elbette. Ama meseleyi uzun uzun anlatıp ikna etmek durumunda kaldıklarımız çoğunluktaydı. Bu kadar çabaya rağmen imza atmaktan çekinenler de vardı tabii.
Bizimle aynı düşündüklerini ama imza atamayacaklarını söyleyenlere aslında neden bizimle aynı şeyi düşünmediklerini anlattık. Bir imza atmaktan korkar hale gelmemizin vahim bir durum olduğunu, yaşanan baskıların buna yol açtığını, ama bizlerin de bu korkuya teslim olduğumuzu, oysa en temel haklarımızı savunmaktan çekinecek bir şeyimizin olmaması gerektiğini belirttik. Çünkü kıdem tazminatı hakkı biz işçi-emekçiler için oldukça büyük bir öneme sahip, kıdem tazminatı bugün bizim bir anlamda iş güvencemiz demek ve bunun yavaş yavaş elimizden alınacak olması bizim için büyük bir kayıp olacaktır. Zira kıdem tazminatının fona devredilmesi ve bu nedenle doğacak kayıplar hâlihazırda önemli kayıplar olacaktır.
Daha önce patronlar sınıfı ve onun devletinin işsizlik fonunda yaptıkları talan gibi bizlerin alın terinden oluşan bu fon da “kriz var, ekonomimiz batıyor” gibi bahanelerle muhtemelen patronlara sermaye yapılacaktır. Buna izin vermemeliyiz. Bu yüzden bizler UİD-DER’li işçiler olarak bu kampanyayı yürütüyor ve ulaştığımız her işçiye kıdem tazminatı hakkımıza neden sahip çıkmamız gerektiğini anlatıyoruz. Çünkü burjuvazi bugün bizden daha güçlü araçlara sahip ve işçi-emekçileri kendi dümen suyuna kaydıracak söylemleri rahatlıkla dile getirebiliyor. Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında oluşturulan paketle kıdem tazminatlarının fona devredilecek olmasını işçiler adına bir kazanım gibi gösteriyor ve ne yazık ki sınıf bilincinden uzak olan milyonlarca işçi bu yalan dümenine kayıyor. İşçiler için yaşananlar tam bir saldırıyken, patron örgütleri uzun yıllardır hayalini kurdukları ve büyük bir “yük” olarak gördükleri kıdem tazminatının bu biçimiyle fiilen ortadan kaldırılmasında başrol oynayan AKP hükümetini alkış yağmuruna tutuyor.
Patronlar sınıfının cephesinde bunlar yaşanırken bize düşense kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak ve patronlar sınıfına ve onun devletine gücümüzü göstermektir. Bu da bizim örgütlülüğümüzle olacaktır elbette. Bugün bunun bir yolu da bu imza kampanyasına destek olmaktır. O yüzden dostlar, kıdem tazminatı hakkımızın fona devredilerek gasp edilmesine karşı bir imza da siz verin!
Son Eklenenler
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçilerden altısı işten atıldı. Bunun üzerine işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların...
- Yıllarca çalışarak emeklilik primlerini ödedikleri halde emeklilik hakları gasp edilen EYT’li emekçiler, ancak örgütlenip mücadele ederek, meydanlara çıkarak haklarını geri alabildiler. Ne var ki bu sefer de emekli maaşlarının sefalet maaşı olması...