Buradasınız
Hatun Abad Bakır İşçileri Serbest Bırakılsın!
Gözaltına alınan Hatun Abad bakır madeni işçileri ve emek aktivistleri derhal serbest bırakılmalıdır.
Hatun Abad bakır madeninde çalışan 28 işçi, yaptıkları protesto eylemi nedeniyle 26 Ocaktan bu yana gözaltında tutuluyor.
İşçiler, rafineri projesinde çalışma umuduyla, alt şirket olan bakır madeni şirketinde dört yıldır çok düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar. Bakır şirketinin eski CEO’su Saad Muhammadi, rafineri projesinin başlangıcında, bu işçilerin tümünü çalıştırma sözü vermişti. Fakat geçen yıl, bu şirketin ihtiyaç duyduğu işçiler için, bakır kompleksi işe alma sınavı uygulaması başlattı. İşe alma sınavının iş güvencelerini ciddi bir şekilde tehlikeye atabileceğinin farkında olan işçiler, iş güvencesinin belirsizliği nedeniyle geçen yıl aileleriyle birlikte çeşitli protestolar ve toplantılar yaptılar.
Yetkililerin iş güvencesine ilişkin başlangıçtaki sözlerine rağmen, Babak şehrindeki Hatun Abad bakır madeni şirketinde çalışan 170 işçi işten atıldı. İşletmenin patronu olan devletin bu kandırmacasının ardından, işçiler aileleriyle birlikte yaygın protestolar başlattılar. İslami rejimin kolluk kuvvetleri işçilere saldırdı, dövdü ve 28 işçiyi gözaltına aldı. Bu işçiler halen gözaltında tutuluyorlar.
Bu sanayi bölgesinde, işçilere yönelik baskı ve saldırılar uzun bir tarihe sahip:
Hatun Abad bakır madeni kompleksinde çalışan işçiler, çok ağır çalışma koşulları, iş güvencesindeki belirsizlik, haklı taleplerinin şiddetle bastırılması ya da şirket yönetiminin ve devlet yetkililerinin çeşitli sözleriyle yanıtsız bırakılması gibi temel sorunlarla yüz yüzeler.
İranlı işçiler ve dünya işçileri, 2004 yılında, Babak şehrindeki Hatun Abad bakır şirketi kompleksinin 200 işçisinin işten atılmasını takiben, atılan işçilerin aileleriyle birlikte protestolar ve oturma eylemleri başlattıklarını hatırlayacaklardır. Olumlu bir sonuç alamayan işçiler, Babak şehrine giden Hatun Abad yolunu kapatmışlardı. O günlerde İslami rejimin baskı güçleri helikopterle gelerek işçilere saldırmış, yaralamış ve kalabalığı dağıtmışlardı. İşçiler eylemlerine Babak Valiliği önünde devam etmişlerdi. Baskıcı rejim güçleri o sırada işçilere ateş açmış, dört işçiyi ve bir çocuğu öldürmüştü. Hatun Abad işçilerinin kapitalist İslami rejim tarafından katledikleri haberi tüm dünyada derhal yayınlanmış ve rejimi kınayan küresel bir kampanya başlatılmıştı.
Bizler Hatun Abad bakır şirketinin 170 işçisinin işten atılmasını, protestocu işçilere yönelik baskıları ve 28 işçinin gözaltında tutulmasını kınıyoruz. Tüm tutuklu işçilerin ve emek aktivistlerinin derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını istiyoruz.
Eğer bu dilekçeyi imzalamak istiyorsanız lütfen aşağıdaki e-mail adresleri aracılığıyla temas kurun:
Ali Pichgah (Tahran rafineri konseyi eski temsilcisi)
Morteza Afşari (Tahran matbaa işçileri eski temsilcisi)
Ali Mobaraki (Abadan projesi sendikası eski temsilcisi)
Amenna
Gebze’de Genç İşçiler Buluştu
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...