Buradasınız
İşçiler Bu Kadar Güçlü Mü?
Gebze’den işsiz bir kadın işçi
UİD-DER işçi tiyatrosu 5 Temmuz pazar günü Gebze’de idi. “Uyanıştan Başkaldırıya” isimli oyunun son perdesi Gebze’de açıldı. 15-16 Haziran Genel Direnişinin anlatıldığı bu oyunda, salondaki herkes kendilerine göre dersler çıkardı. Örgütlü ve bilinçli işçiler bir araya geldiğinde patronların nasıl da unufak olduğunu, kaçacak delik aradıklarını ve bu gücün karşısında çaresiz kaldıklarını gördük. Her bölümde ayrı bir tat bulduk, sevindik. Grevci işçiler halaylarını çekerken coşkuyla dolduk. Hınçla, öfkeyle baktık patronları izlerken... Ne kadar da tanıdık bir sahne dedik, direnen işçilerden Hatice ve Temel’in didişmesine bakarken. Yüreğimiz yumuşadı, coştu genç Elif ile Mehmet’in sevdasını izlerken. Ve canımız yandı, gözyaşlarına boğulduk direnişçi Cemile’nin vurulup yere düştüğünü gördüğümüzde.
Bizler 15-16 Haziran'ı yaşamadık ama UİD-DER işçi tiyatrosuyla o günlere, o büyük direnişin tam ortasına gittik. Aylarca çalıştılar. Fabrikalardan, okullarından çıkıp saatler süren provalara koştular. Kostüm, ışık, dekor, müzik her şeyi birlikte yaptılar. Severek inanarak yaptılar. İçlerindeki o büyük coşku ve inanç onları izleyen tüm seyircilerin iliklerine kadar işledi.
Oyun sonrasında sohbet ettiğimiz insanlar çok etkilendiklerini, adeta o günleri yaşamış gibi hissettiklerini söylediler. Davet ettiğim işçi arkadaşlarımdan birinin 7 yaşındaki oğullarıyla oyun sonrasında aramızda geçen diyalogu paylaşmak isterim sizlerle:
- Nasıl buldun oyunu? Beğendin mi?
- Evet, çok beğendim ama sonu biraz kötüydü. Ama işçiler kazandı.
- Evet. Kazandılar.
- Peki, işçiler bu kadar güçlü mü gerçekten?
- Evet. Çok güçlü.
- Herkesten güçlü mü?
- Evet. Herkesten güçlü.
- Neden?
- Çünkü her şeyi onlar yapar elleriyle. Onlar yaratır.
- Ben de işçi miyim peki?
- Senin baban bir işçi, sen de büyüyeceksin ve bir işçi olacaksın.
- Doktor olursam ne olur peki?
- Doktorlar da işçidir. Yani yine işçi olacaksın.
- Ben hemen şimdi işçi olmak istiyorum, güçlü olmak istiyorum…
Aslında sözü çok güzel özetliyor küçük arkadaşımız. İşçiler bu kadar güçlüdür işte. Elleriyle yaratırlar çünkü hayatı. Ve bu eller birleştiğinde oluşan güçle baş edebilecek hiçbir şey yoktur. Bize böylesi bir coşkuyu yaşatan, sınıf tarihimizde var olan bu büyük direnişin öyküsünü anlatan ve “biz işçiler istersek neler yapabiliriz”i bir kez daha gösteren UİD-DER işçi tiyatrosuna ve emeği geçen bütün dostlarımıza sonsuz teşekkürler. Emeğinize, yüreğinize sağlık…
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/