Buradasınız
İstanbul Üniversitesinde Hastane İşçileri Direnişte
İstanbul Üniversitesine bağlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çapa Diş Hekimliği Fakültesi, Onkoloji Enstitüsü ve Kardiyoloji Enstitüsü birimlerinde taşeron şirkete bağlı 707 temizlik işçisi çalışıyor. Günde 8 saat çalışmaları gerekirken 10-12 saat çalıştırılan, bayramlarda çalışmaya zorlanan, bunun karşılığında hiçbir fazla mesai ücreti verilmeyen, ücretleri son derece düşük olan işçiler, bu azgın sömürü koşullarına karşı mücadele edebilmek için yaklaşık 1,5 yıl önce sendikalaşmaya karar vermişler. 650’den fazla işçi Belediye-İş sendikasına üye olurken, ilk etapta sendikal mücadeleyi başlatan 4 işçi işten çıkarılmış. İşçiler şu anda taşeron patronu ile mahkemelikler.
Yetkiyi alan sendika 2007’nin sonunda toplu sözleşme görüşmelerini başlatmış. Ancak üniversite rektörlüğü toplu sözleşme görüşmelerini
Temmuz 2008’e kadar uzatarak o güne kadar uygulamadığı yöntemleri uygulamaya başlamış. Anlaşmalı olduğu şirket Seven Avrupa Grup iken, yeni sözleşmeyi Çağ Müşavirlik şirketiyle imzalamış. Yeni şirketle anlaşması 1 Temmuzdan itibaren geçerli olan rektörlük, sözleşmede yer alan ama o güne kadar uygulanmayan bir maddenin hayata geçirilmesi için ısrar ediyor. Bu ısrar üzerine 55 yaş üstü ve ilkokul diploması olmayan işçiler 1 Temmuz günü işten çıkarılıyor. Oysa çalışan işçilerin içinde okuma yazması olmadığı halde 15 yıldan fazladır çalışanlar var. Ya da yıllarını o işyerine veren ve 55 yaşının üstünde olanlar, hatta birkaç ay sonra da emekli olacaklar var.15 yıldan fazladır orada çalışan, üniversiteye giden iki çocuğunu okutmak için çalışmaya mecbur olduğunu söyleyen, ama okuma yazması olmadığı için işten çıkarılan bir kadın işçi, “Ben buraya yıllarımı verdim. Dört servisin temizliğini ben tek başıma yapıyordum. Bunun için okuma yazmaya da ihtiyacım yoktu, çünkü ben artık bu işin zaten profesörü olmuştum. Ama ben yine de hafta sonları kursa gidip okuma yazmayı da öğrendim ama diplomam yok. Yeni gelen asistanlara yeri geldiğinde kimi cihazların nasıl çalışacağını bile ben gösteriyordum. Şimdi mi sorun oldu benim diplomam?” diyor.
Aslında bugüne kadar hayata geçirilmeyen bu maddenin neden bugün uygulandığının tüm işçiler farkında... Sorun rektörlüğün sendika düşmanlığıdır. Rektörlüğe bağlı çalışan diğer işçiler de temizlik işçilerini örnek alıp sendikalaşır diye korkuyorlar. Ne de olsa sendikalı olmak demek güçlü olmak demek. İşçiler bunu daha toplu sözleşme imzalanmadan görmüşler. Örneğin sendikalı olmadan önce işveren asgari geçim indirimini işçilere vermiyormuş, ama şimdi veriyor. Yılda bir kez giysi ve ayakkabı alırken, sendikalı olduktan sonra yazlık ve kışlık olmak üzere iki kez almışlar. Daha önce fazla mesai ücreti diye bir şey yokken, sendikalı olduktan sonra işverenin aklına fazla mesai ücretlerini ödemek gelmiş! Ve bütün bunlar daha toplu sözleşme imzalanmadan olmuş.
Tabii bütün bunlar olurken baskılar da eksik olmamış. Şirket değişikliğinin ardından işçilere bireysel sözleşmeyi imzalamaları için baskı yapılmış. İmzalamayan işçiler ve temsilciler 1 Temmuz günü işten çıkarılmışlar. O günden beridir 80 işçi normal mesai saatleri olan sabah 7 akşam 16 saatleri arasında Çapa Tıp Fakültesinin bahçesinde direnişteler. Talepleri işe geri dönmek ve sendikalarının kabul edilip toplu sözleşme maddelerinin hayata geçirilmesi.
Çağ şirketine bağlı olarak çalışan temizlik işçileri neredeyse toplam mevcutlarına yakın
bir sayıyla sendikalaşarak örgütlenme konusunda ilk adımı atmış oldular. Bundan böyle, işe geri alınıp alınmamaları, sendikanın kabul edilip edilmemesi atacakları diğer adımlara bağlı.Sendikasızlaştırma, taşeronlaşma, SSGSS yasası, İstihdam Paketi… Saldırılar dur durak bilmiyor, bu saldırıları işten atmalar izliyor. Ama beri yandan umut verici gelişmeler de oluyor. Bugün pek çok sektörde sendikalaşma girişimlerine paralel olarak grev ve direnişler de gittikçe artıyor. Bu grev ve direnişlerin başarıyla sonuçlanması işçi sınıfının bütün kesimlerine moral verecek, örgütsüz kesimlerini örgütlü olmaya itecek ve örgütlü kesimlerini ise daha fazla mücadeleye sevk edecektir. Bu açıdan, grev ve direnişlerle dayanışmayı büyütmek gerekiyor.
Selam Olsun Direnenlere…
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Ankara’da Madenciler Özelleştirmeye Karşı Eylemde
Son Eklenenler
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.