Buradasınız
Kadıköy’de 15-16 Haziran Basın Açıklaması
diğer yazarlar
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
16 Haziranda, Kadıköy Yoğurtçu Parkında, 15-16 Haziran Genel Direnişi ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına DİSK Basın-İş, Dev Sağlık-İş, Limter-İş, Sine-Sen, Belediye-İş 1-2-3 no’lu şubeleri ve İETT şubeleri, Deri-İş Tuzla şubesi, Tez Koop-İş 2 no’lu şube, KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi (Eğitim-Sen 7 no’lu şube, Eğitim-Sen 8 no’lu şube, Tüm-Bel-Sen 5 no’lu şube, SES Şişli şube, Haber-Sen 8 no’lu şube), Enerji-Sen, ve Tekstil-Sen katıldı.
İsim listesinin bu kadar kalabalık olmasına rağmen bu sınıf örgütlerinden katılım temsili düzeydeydi. Basın açıklamasına ancak 100 kişi katıldı. Yoğurtçu Parkında toplanılmasının ardından ortak bir basın açıklaması okundu ve 15-16 Haziran Direnişinde ölen işçilerin anısına karanfil bırakıldı. Yapılan basın açıklamasında 15-16 Haziran’ın önemine değinilerek işçi sınıfının karşı karşıya olduğu hak gasplarına ve bugün tırmandırılan haksız savaşa değinilerek “Halkların Kardeşliği” sloganı atıldı. Basın açıklamasında dile getirilen hususlardan bazıları şunlardı:“Sermaye ve egemenlerin iktidarı 15-16 Haziran direnişini kanla bastırmaya çalıştı. 3 işçi öldü, yüzlercesi yaralandı. İktidar, sıkıyönetim ilan ederek 12 Mart’a giden yolu açtı. Yüzlerce işçi önderi ve sendika yöneticisi gözaltına alındı, tutuklandı, işten atıldı. Ancak oluşan tepki sonucu yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
“Egemenler o günün koşullarında elde edemediklerini 12 Eylül’de başardılar. Bütün muhalif örgütler, demokratik kurumlar ve DİSK kapatıldı. 1982 Anayasası ve onu bütünleyen yasalarla birlikte bir deli gömleği topluma giydirildi. Yüzbinlerce insanın işkenceden geçirildiği, onbinlerce insanın hukuksuz şekilde tutuklandığı, sokaklarda, işkencehanelerde ve darağaçlarında muhaliflerin öldürüldüğü şartlarda sermaye temsilcileri “şimdiye kadar hep işçiler güldü, biz ağladık, şimdi sıra bizde” diyerek darbeyi tanımladı.
“Onlar gülmeye devam ediyorlar. 12 Eylül yasaları halen parçalanabilmiş değil. İşçi sınıfının mücadelesinin önündeki bütün yasaklar duruyor. Yoğun bir işçileştirme dalgası, yoğun bir işsizlik, işçilerin çoğunluğunun örgütsüzlüğü şartlarında yoksullaşma artıyor. Bu ülke çöpten beslenen binlerce insanın yaşadığı, milyonlarca çocuğun çalışmak zorunda olduğu, kolaylıkla önlenebilir hastalıklardan insanların öldüğü bir ülkedir.
“Tarih işçi sınıfını ve sendikaları göreve çağırıyor. Ülkemiz bir iç savaş atmosferine doğru sürükleniyor. Hayatımızın her günü askeri müdahale tehditleriyle, her türlü demokratik talebin “terörist” ilan edildiği bir noktaya doğru çekilmek isteniyor. Eşitliğin, barışın, özgürlüğün, kardeşliğin savunulması için tarih işçi sınıfını ve onun örgütlerini göreve çağırıyor.
“Sürmekte olan akıldışı, insanlık dışı rejim ülkenin hiçbir sorununu çözememekte ve tüm sorunları katmerleşerek artırmaktadır. Kürt sorununun geldiği aşamada yüzyıllardır bir arada yaşayan halklar birbirine kırdırılma tehlikesi altındadır. Genelkurmay Başkanlığı’nın son çağrısı, 2005 Newroz’undan beri tırmandırılan toplumsal gerilimin yeni bir örneğidir.
“İşçilerin 1 Mayıs eylemi bütün bir şehir hapsedilerek ve gaz bombalarıyla boğularak engellenmeye çalışılırken, öğrencilerin üniversitelerde şenlik dahi yapması engellenirken, demokratik kurumlar ve sendikalar basılıp insanlar aylarca yargısız şekilde hapsedilirken, her türlü demokratik hakkın kullanılması gözaltılar ve cop ile karşılanırken, “yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi” talepleri “terörizme destek” ilan edilerek halk “refleks” eylemleriyle sokağa çağırılmaktadır…
“15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıldönümünde, direnişte kaybettiğimiz işçi kardeşlerimiz Mehmet Gıdak, Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram’ı ve mücadelede yitirdiğimiz bütün değerlerimizi saygıyla anıyor, bugün ve gelecekte halkların barış ve kardeşliği, işçi sınıfının iktidarı için mücadelemizi sürdüreceğimize söz veriyoruz.”
Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihi açısından bu kadar önemli bir günün bu kadar az insanla anılması düşündürücüydü. 15-16 Haziran Direnişinin temsili düzeylerde katılım sağlanan basın açıklamalarıyla anılması yeterli değildir. Sınıfımızın geniş kitlelerini bu direnişin mücadeleci ruhuyla donatarak mücadeleye sevk etmek üzere yılmaz bir çaba gösterilmelidir. Geniş işçi kitlelerinin bir kez daha işyerlerinden sokaklara taşan militan direniş ruhuna sahip çıkması için bıkıp usanmadan, sabırlı, kararlı ve planlı bir mücadele yürütmek gerekir.
15-16 Haziranların aşılacağı mücadele günleri için işyerlerinde, okullarda, mahallelerde mücadeleye!
Onyılları Aşan İki Gün: 15-16 Haziran
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- İşçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- İzmir’den Elazığ’a Belediyelerden, Madenlere İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK ve KESK’ten TÜİK Protestosu
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Sağlık, Belediye, Liman işçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- İşten Atmalara, Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Emekliler Meydanlardan Seslendi: “Açlığa ve Sefalete Hayır!”
- Sendika Düşmanlığına, Çayda Düşük Fiyat Dayatmasına ve Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Motokuryeler: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!
- Belediye Emekçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Öğretmenler Ülke Genelinde Şiddete Karşı İş Bırakarak Eylem Yaptı
- Ebe ve Hemşirelerden Hastane Önünde Eylem
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- DİSK TÜİK Önünde Basın Açıklaması Yaptı
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
Son Eklenenler
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...