Buradasınız
Kampana-Savranoğlu İşçileri: “Direnişe Sürgün Sökmez!”

İlerleyen saatlerde Tuzla’daki deri işçileri evlerinden battaniyeler getirerek fabrikayı terk etmeyen işçilere verdiler. Geceye doğru polis işyerinin önünden çekildi. Musa Servi, “desteğe gelen tüm dostlarımıza, UİD-DER’e ve yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi ve artık işyeri önünde beklemeye gerek olmadığını açıkladı. Fabrikayı gece terk etmeyen işçiler, sabahleyin kahvaltıda dışarıdaki arkadaşlarıyla ve emek kurumlarıyla tekrar buluştular. İşçilerin mücadelesi tüm kararlılığıyla sürüyor.
Aslında işçilerin bu uzun eylemi sabahleyin başladı. Kampana-Savranoğlu patronu İzmir’deki fabrikayı kapatıp, orada çalışan işçilerden 38’ini Tuzla’daki fabrikasına getirdi. Ailelerini ve tüm sevdiklerini İzmir’de bırakıp gelen işçileri, 3000 kişi uğurlayıp İstanbul’a gönderdi. Kampana işçileri ve demokratik kitle örgütleri gelen işçileri davul-zurna ve sloganlar eşliğinde karşıladılar. “İşçiler Sürgünde Anayasal Hak Nerede?” yazılı bir pankartla gelen İzmir işçileri de, coşkuyla mücadelelerine devam ettiklerini söylediler. Basın açıklaması sırasında sık sık slogan atıldı: “Birleşen İşçiler Yenilmezler”, “Kampana’ya Sendika Girecek Başka Yolu Yok” ve “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!”İlk sözü Deri-İş Sendikası Tuzla Şube Başkanı Binali Tay aldı ve şunları dile getirdi: “204 gündür yılmadan burada direniyoruz. Biz Savranoğlu patronuna elimizi uzattık, gelin anlaşalım dedik. Ama o bunu kabul etmedi ve sendika düşmanlığına devam etti. Buradaki baskılar yetmezmiş gibi bir de İzmir’deki işçilere saldırdı. Ama oradaki işçiler de mücadele ettiler ve mücadelelerinden vazgeçmediler. Hepsini kutluyorum. Mücadelemiz sürerken patron bize; ‘gidin hakkınızı mahkemede arayın’ dedi. Biz bu yolla aradık ve birçok şey kazandık. Yetki aldık. Mahkemeden patronun taşeron işçi çalıştırmasının yasak olduğu kararı çıktı. Ama patron yasalara uymadı. Şunu bilmelidir ki; bu mücadele burada bitmeyecek. Ya burada çalışma hukukunu sağlayacaklar ya da bedelini ödeyecekler.” Bu konuşmadan sonra kaldırılması gündemde olan kıdem tazminatına değinen Tay şöyle devam etti: “AKP’ye ve bağlı bulunduğumuz Türk-İş sendikasına sesleniyorum. Biz kıdem tazminatını bedeller ödeyerek kazandık. Kimse bize nimet olarak sunmadı. Bu hakkımızı asla bırakmayız.”
Daha sonra sözü alan Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi ise şunları ifade etti: “Savranoğlu patronu sendikalaşma sonrası yoğun baskı uyguladı ve 15 işçinin kendi işçisi olduğunu, diğerlerinin taşeron işçisi olduğunu ve bu yüzden de başarılı olamayacağımızı söyledi. Biz de mahkemeye başvurduk ve kazandık. 15 işçinin haricindeki diğer 35 işçi de artık Savranoğlu işçisidir. İzmir’de işçiler üç firma ismi altında çalıştırılıyor. Kısa sürede üç fabrikada da çoğunluğu sağladık ve yetki hakkı kazandık. Patron karara itiraz etti. Gerekçe olarak da deri işi yapmadığını söylemiş. Sanki kâğıt ve pamuk üretiyor. Kampana patronu devlet yetkililerinin yanında sendikayı kabul etmem dedi. Bu anayasal bir haktır. Devlet mercileri, bu hakkımıza destek olmaları gereken yerde sanki savaş varmış gibi panzerleri yığdılar buraya. Biz anayasal hakkımıza saygı gösterilmesini istiyoruz. Patron örgütlülüğümüzü dağıtamayınca işçilere ‘ben fabrikayı kapatıyorum, herkese çıkış veriyorum, çalışmak isteyen gelsin Tuzla’da çalışsın’ dedi. Bu hangi vicdana, hangi yasaya sığar? Çalışma koşulları düzeltilmelidir. İzmir’de 3 işçi hastanede yatıyor. Fabrikada havalandırma yok, arıtma tesisi yok. Kötü çalışma koşullarından dolayı birçok işçi astım hastası olmuştur. Bu 3 işçi iş göremez raporu almıştır. Bize düşen görev şudur. Sınıf tarihi göstermiştir ki; haklar direnerek ve mücadele ederek kazanılmıştır. Bugün kıdem tazminatı kaldırılmayı bekliyor. Patronlar kıdem tazminatının sırtlarında büyük bir yük olduğunu söylüyorlar. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Tüm bunlar için buradaki bütün işçiler Savranoğlu işçilerine sahip çıkmalıdır. Çünkü onların kazanımı Tuzla işçilerinin kazanımıdır. Savranoğlu patronu sendikayı kabul etmediği sürece, burada ona huzur olmayacaktır.”
Daha sonra sözü İzmir’den gelen bir deri işçisi aldı ve konuşmasında şunları dile getirdi: “Ben burada kendi adıma değil, İzmir’deki Savranoğlu işçileri adına konuşuyorum. O yüzden adımı söylemeye gerek duymuyorum. Biz ailelerimizi bırakıp geldik. Kolay olmadı. Gelirken içimiz parçalandı ama buraya ekmeğimiz için geldik. Biz anayasal hakkımız olduğu için ve kötü çalışma koşullarını düzeltmek için sendikalı olduk. Sabah işbaşı 8 ama çıkış saati belli değil. Gece 23’e hatta 2’ye kadar çalışıyoruz. Çalışan birçok kadın arkadaşımız var ama o saatlerde bile servis verilmiyor. Kavga bitmedi, daha yeni başlıyor.”
Sonrasında İzmir’den gelen işçiler alkışlar ve sloganlar eşliğinde fabrikaya girdiler. Kalan işçiler ise halaylar ve sloganlarla içerideki işçilere destek verdiler. Öğle arasında, içerideki işçiler tekrar dışarıdaki işçilerin yanına geldiler. İçeriden gelen bir kadın işçi yaşadığı bir diyalogu şöyle anlattı: “Patron yanıma geldi ve yemek saatinde yemek dağıtılması gerektiğini söyledi. Ben de ona, ben makineciyim, dedim. Yemekçi değilim. Geleceğimizden haberiniz vardı. Birisini ayarlasaydınız.” Bu tepkinin karşısında patronun sesi kesilmiş ve gitmiş.
Basın açıklaması halaylar ve sloganlar eşliğinde sona erdi. Açıklamaya UİD-DER, BDSP, Limter-İş, BDP, ESP, EMEP de katılarak destek verdi.
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...