Buradasınız
Kartal’da Stant: Haydi Bir Adım Atalım!

Mücadele örgütümüz UİD-DER’in uzun bir süredir sürdürdüğü “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır” kampanyası çerçevesinde sesimizi ve taleplerimizi 12 Temmuzda Kartallı işçi ve emekçilere taşıdık. Açtığımız stant esnasında yaşanan diyaloglar, yoldan geçenlerin söyledikleri bu kampanyanın taleplerinin ne kadar acil ve anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kartallı işçilere sesimizi duyururken, çalışma saatlerinin yasal süreyi fazlasıyla aştığından, günlük çalışma süresinin 12-14 saati bulduğundan, çalışma koşullarının giderek ağırlaştığından söz ettik. Hayatın giderek pahalılaşmasına, zamların giderek artmasına karşın maaşlarımızın çok düşük olduğundan ve yerinde saydığından bahsettik. Seslendiğimiz emekçiler şöyle diyordu: “Bunlar İşçi Dayanışması Derneği. Ne kadar doğru şeyler söylüyorlar. Helal olsun bunlara.” Hele de taşeronlaştırmanın güvencesiz çalışma ve ölüm demek olduğunu söylediğimizde, bu durumun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gördük. Çünkü taşeron kelimesini duyan birçok işçi hemen yanımıza geliyor bir şeyler söylüyordu. Taşeron kelimesi işçilerin isyan duygularını açığa çıkarıyordu. Taşeron yüzünden koşullarının giderek kötüleştiğinden bahsettiler. Bir inşaat işçisi firmada birçok taşeron olduğunu, hangisinde çalıştıklarını bile bilmediğini söyledi ve şunu ekledi: “İşten çıktığımızda ya da çıkarıldığımızda bir hak talep edemiyoruz. Çünkü çalışma sürelerimiz çok kısa gösteriliyor. Patron bizi o firmadan bu firmaya geçirip durmuş. Haberimiz bile olmamış.”
Aldığımız ücretlerin en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaya yetmediğini daha çok para kazanmak için gece-gündüz, Cumartesi-Pazar demeden sürekli çalıştığımızı, ailemize, sevdiklerimize vakit ayıramadığımızı haykırdığımızda bunu duyan bir grup genç ise, “işte tam bizi anlatıyor” dedi. İçlerinden bir tanesi “o dediğiniz benim işte, ben” diyerek bu düzene tepkisini dile getirdi.
Stantta bildirilerimizi ve İşçi Dayanışması bültenimizi ulaştırdık işçilere. Onlara metal işçilerinin yaktığı ateşi ve mücadelelerinin başka fabrikalardaki işçileri nasıl etkilediğini anlatırken, şunu da vurguladık: “Yaşadığımız kötü koşullar değişmez demeyelim. Metal işçileri birleşerek nasıl mücadeleyi büyüttülerse diğer sektörlerdeki işçiler de birleşirse, birlikte mücadele ederlerse aşılmayacak engel, kazanılmayacak şey yok.”
Patronların biz işçilere reva gördüğü bu sefalet koşulları ancak işçiler birleşip örgütlenirse ve birlikte mücadeleye atılırsa son bulur. Bu koşullara tepkili olan tüm işçileri, mücadelenin bir adımı olarak “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır” kampanyasına sahip çıkmaya ve destek vermeye çağırıyoruz. Haydi, bir adım atalım…
TPIC İşçileri Direnişe Ara Verdiler
Avcılar’da UİD-DER Standı
Son Eklenenler
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...