Navigation

Buradasınız

Anasayfa » İşçi Hareketi » Grev ve Direnişler

Kent Gıda İşçisi Grevde!

Gebze Şekerpınar Mahallesi’nde kurulu bulunan şeker, çikolata, sakız üretimi yapan Kent Mondelez Gıda fabrikasında işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ücretlerde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Tek Gıda-İş üyesi 800’den fazla işçi üç vardiya halinde üretimi durdurarak sabah saat 09:00’da fabrikaya alkış ve sloganlarla “Bu İşyerinde Grev Vardır!” pankartını astılar. İşçiler coşkulu bir şekilde türküler söyleyip halaylar çektiler.

Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türker ve yönetim üyeleri de grev alanına geldi. Grev alanında basın açıklaması yapan Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, AKP hükümetinin son dönemde sendikalara ve grevlere yönelik uyguladığı baskıcı tutumları, sermaye yanlısı politikaları eleştirdi. Türker, Türkiye’de çalışma, sendika ve grev haklarının büyük ölçüde ihlal edildiğini, siyasi iktidarın sermaye yanlısı tutumu nedeniyle özgürlüklerin kısıtlandığını, iş cinayetlerinin tedbirsizlik ve önemsememe yüzünden artık sıradan bir iş haline geldiğini belirti. Türkel, ücretleri arttırma talebinin karşısına enflasyon oranlarını, işten atmaları, fabrikayı kapatma tehditlerini, düşük ücret alan fabrikaları ve Çin işçilerini koyan Kent işverenine seslendi ve bu gerekçelerden vazgeçmeye çağırdı. “Grev hayırlı olsun” diyen Türkel, an az 6 aylık hazırlık yaptıklarını,  sendikanın bütün olanaklarını işçilere seferber ettiklerini sözlerine ekledi.

Kent işçilerinin grevine UİD-DER, Petrol-İş, Kristal-İş, BDSP, Cam Elyaf işçileri destek verdi. İşçiler sık sık “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!” “İş Ekmek Yoksa Barış da Yok!” “Direne Direne Kazanacağız!” sloganlarını haykırdılar.

Grev alanında konuştuğumuz işçilerin büyük bir bölümü uzun yıllardır çalıştıkları fabrikada ücretlerinin asgari ücret düzeyinde kalmasına artık yeter dedikleri için greve çıktıklarını aktardılar. 12 yıllık işçi 930 lira ile çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve geçinemediğini belirtti. İşçiler, grev öncesinde kararlılıklarını göstermek için servisleri boykot eylemi yaptıklarını, greve sahip çıkarak istedikleri 500 liralık seyyanen ücreti alacaklarını vurguladılar. Sakız bölümünde çalışan bir grup işçi de, “kredi kartlarımızı ödeyemeyecek duruma geldik, fabrika her geçen gün daha fazla üretim yapıyor, daha fazla kazanıyor, 10 yıllık işçiyiz elimize 870 lira geçiyor, işçi sayısını düşürüyor üretimi arttırıyorlar. Birlik ve beraberliğimizi koruyarak ücretimizi arttıracağız” dedi.

15 Temmuz 2014
  • Yazıcı için
  • e-postayla gönder

Son Eklenenler

  • 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Safında UİD-DER’deydik!
    Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
  • Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
    Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
  • UİD-DER Saflarında Doğru Hedefe
    Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
  • Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
    1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
  • 1 Mayıs’a Ailece Katılmak
    Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
  • Emekçiler Baskılara ve Hak Kayıplarına Karşı Mücadele Ediyor
    İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
  • ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
    Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
  • Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
    Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
  • Kadıköy 1 Mayıs’ında Yükselen Ses: “ARTIK YETER!”
    Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
  • “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
    İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
  • Her Şeye Rağmen Bu 1 Mayıs’ta da Alanları Doldurduk
    Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
  • TÜPRAŞ İşçileri Sefalet Zammını Kabul Etmiyor
    TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
  • “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
    Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.