Buradasınız
Kıraç’ta İşçi Ölümlerini Durduralım Semineri
Kıraç’tan bir işçi

Tüm işçi bölgelerinde olduğu gibi Kıraç sanayi bölgesinde de “İş Kazaları Kader Değildir! İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyası çeşitli etkinlikler ve faaliyetlerle sürüyor. Bu çerçevede tüm temsilciliklerimizde düzenlediğimiz seminere Kıraç’ta da metal, inşaat, tekstil, hizmet sektörü işçileri katıldı.
Seminerde patronların iş güvenliği önlemlerini almadıkları için işçilerin öldüğü, önüne geçilmediği için bunların cinayet olduğu anlatıldı. Türkiye’de her ay ortalama 100 işçinin iş cinayetine kurban gittiği, dünyada her yıl yaşanan 270 milyon iş kazasında, yüz binlerce işçinin yaşamını kaybettiği, yüz binlercesinin sakatlandığı da sunulan veriler arasındaydı.
UİD-DER medya ekibinin hazırlamış olduğu röportajlarda iş kazalarında hayatını kaybeden işçi ailelerinin anlattıkları izleyen işçilerin yüreğini yaktı. Seminerde başbakan, bakan ve patronların iş kazaları üzerine yaptığı ahlaksız değerlendirmeler izletildi. “Ölüm bu işin kaderinde var”, “acı çekmeden güzel öldüler”, “beğenmeyen bu işi yapmasın” sözleri izleyen işçileri öfkelendirdi. Patronların sermayeleri işçilerin ölümleri üzerinden yükseliyor. Çıkarılan yeni yasanın işçilere bir hayrının olmadığı apaçık ortada. Sunumda işçilerin ancak örgütlenerek mücadele ettiklerinde, yasaların işçiler lehine düzenlenebileceği ortaya koyuldu. İşçi ölümlerine son vermek için UİD-DER’in başlatmış olduğu imza kampanyası sayesinde duyarlılık yaratabileceğimiz anlatıldı. Son olarak kampanyamıza tüm işçilerin destek vermesi için çağrı yapıldı. Etkinliğin ardından yapılan sohbetlerde seminere katılan işçi arkadaşlarımızdan bazıları şunları söyledi.
Elektronik işçisi: “Ben iş kazası geçirdim, sağ kolum iş göremez hale geldi. Patron hiçbir şekilde sahip çıkmadı. İş kazalarına, bizlerin dikkatsizliği diyorlar. Bunlar yalan, önlem alınmadığı için yaşanıyor. Yaşadığım kaza benden 5 yılımı aldı.”
Metal işçisi: “Fabrikada geçenlerde bir işçi arkadaşım parmaklarını prese kaptırdı. 4 parmağı presin içinde dümdüz oldu. Özel hastaneye götürdüler, yolda işçiye kendi hatam diyeceksin yoksa seni işten atarız demişler. O da korkusundan imzalamış. Biz işçiler çok uzun saatler çalışıyoruz, yeri geliyor dayanacak gücümüz olmuyor. İşte o zaman iş kazları oluyor. UİD-DER’in bu kampanyası oldukça önemli, destekliyoruz.”
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...