Legrand İşçileriyle Kitlesel ve Coşkulu Sınıf Dayanışması!

Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Bufer-Legrand fabrikasında işten atılan iki kadın işçinin düzenlediği basın açıklamasına, sendikalar, direnişçi işçiler, işçi örgütleri ve emekten yana siyasi partiler katıldı. Oldukça coşkulu ve kitlesel bir şekilde geçen basın açıklamasında, “işçilerin sendikalarına sahip çıkmaları ve sendikal bürokrasiye karşı mücadele vermeleri” çağrısı yapıldı.

İki kadın işçi, işyerinde Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğunu, fakat sendikanın kendilerine sahip çıkmadığını dile getirdiler. İşten atılmaya boyun eğmeyeceklerini ve direneceklerini söyleyen işçilere, emekten yana çok sayıda kurum da sahip çıktı. İki kadın işçinin yaptığı basın açıklamasına direnişteki Kampana, Ontex, Kubatoğlu, Bericap işçileri, geçen haftalarda direnişlerini bitiren KDS işçileri, Cambro Özay (Petrol-İş), Plas Cam (Petrol-iş), P&G (Lastik-İş), Çayırova Cam, Rozmaş Metal işçileri, Deri-İş Şube Başkanı Binali Tay, Petrol-İş yöneticisi Eyüp Akdemir, TÜMTİS ve Kristal-İş, UİD-DER, BDSP, TİB-DER, BDP, EMEP, Bir Umut Derneği, BİLKAR, Darıca Kültür Derneği, HSGGP Birinci Bölge katılarak destek verdi.

İşçilerle dayanışmaya gelen direnişçi işçiler ve emek kurumları, Legrand fabrikasının önüne kortejler oluşturarak geldiler. Gebze Organize Sanayi Bölgesi girişinden sloganlar atarak yürüyen işçilere, çevre fabrikalardan işçiler de destek verdiler. Yürüyüş boyunca sık sık “İşten Atılan İşçiler Geri Alınsın!”, “Legrand İşçisi Yalnız Değildir!”, “Direne Direne Kazanacağız!”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!”, “Emekçi Kadınlar Mücadelede!”, “Hak Verilmez Alınır Zafer Sokakta Kazanılır!” sloganları haykırıldı. Legrand önünde birleşen işçiler, türküler söyleyerek halaylar çektiler.

Legrand patronu basın açıklamasının yapılacağı saat 16.00’da, fabrikanın girişinde kartların okutulduğu turnikeleri kapatarak servisleri fabrikanın bahçesine aldırdı. İşçilerin fabrika önündeki kitlesel ve coşkulu dayanışmaya tanık olmasına engel olmaya çalıştı. Fakat Legrand direnişçilerinin haykırışlarına, sınıf dayanışmasına güç veren direnişçi işçilerin ve emekten yana kurumların ses katmasıyla bu engel aşılmış oldu. Basın açıklaması saat 16.00’da başladı. Direnişçi iki kadın işçi her sözleşme döneminde işçilerin önce sendikaya üye yapıldığını ve yetki alındıktan sonra sendikadan istifa ettirildiğini belirterek, son sözleşme döneminde çalışıp-çabalayarak bu engeli kırdıklarını dile getirdi. Direnişçi işçiler, bu sendikal örgütlenme çabaları sonucunda işyerindeki 60-65 sendikalı işçi sayısının 200’ü aştığını, ama bunun bedelini işten atılarak ödediklerini, BMİS’in ise kendilerine sahip çıkmadığını ifade ettiler ve yaptıkları basın açıklamasında şunları dile getirdiler: “Biz mücadeleci sınıf sendikacılığının birleştirici gücüne inanan işçileriz. 80 öncesinde işçi haklarına saldıran MESS’e karşı uzun grevleri örgütlemiş olan Maden-iş’in mücadeleci geleneğini izleyen işçiler olarak, mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bizler sendikamızın içinde de boy veren ve her geçen gün işçilerin moralini daha da bozan bu aldatıcı, ikiyüzlü bürokrat tutumlar karşısında asla boyun eğmeyeceğiz. Sınıfımızın gücünün bilincinde olan bizler, sınıf dayanışması ruhunun her türlü zorluğun üstesinden geleceğine yürekten inanıyoruz. Tüm işçi arkadaşlarımızı, işçi ve emekçi dostu örgütleri, basını direnişimize destek vermeye çağırıyoruz.”

Basın açıklamasından sonra UİD-DER Kadın Komitesi direnişçi kadın işçilere bir buket gül vererek mücadelelerinde başarılar diledi. “Kadınlar Mücadelede Bir Adım Önde!” pankartıyla basın açıklamasına katılan UİD-DER Kadın Komitesi adına yapılan konuşmada şunlar dile getirildi: “Merhaba kardeşler. Merhaba, Bufer-Legrand patronunun saldırı ve tehditlerine boyun eğmeyen, sendikalarına sahip çıkan ve bürokratlara karşı mücadeleyi yükselten yürekli kadın işçiler! Merhaba sosyalist basın emekçileri ve sınıf dostlarımız.

Sınıfımızın mücadele tarihi, kadın işçilerin en ön saflarda kavgaya atılmasının örnekleriyle doludur. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bu mücadelenin bir sembolüdür. Günümüzde Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya kadar emekçi kadınlar mücadelede ön saflara çıkıyorlar. Arap halklarının isyanlarında, Filistin ve Kürt halklarının mücadelelerinde kadınlar önde yer alıyorlar. 

Türkiye’de de mücadeleci işçiler, işten atılmaya boyun eğmeme geleneği yaratıyorlar. Bu geleneğin yaratılmasında mücadeleci kadın işçilerin önemli bir rolü var. Antalya’da Novamed grevinde başı çeken kadın işçiler mücadeleyi başarıya ulaştırdılar. Desa’da Emine Aslan tek başına 1 yıl boyunca direnmişti. SA-BA direnişinde de Bericap direnişinde de kadınlar, erkek işçilerle omuz omuza mücadele yürüttüler. Konveyör’de işverenin saldırılarına kararlılıkla göğüs gerenler yine kadın işçilerdi. Ontex’te kadın işçiler mücadelede yerlerini aldılar. Kampana direnişinde deri işçilerinin mücadele geleneğine kadın işçiler sahip çıkıyor.

İşçi sınıfı hakları için yürüttüğü mücadelede işverenin baskılarına, polisin saldırganlığına, sendikal bürokrasinin ayak oyunlarına göğüs geriyor. Bugün mücadele bayrağını Legrand’daki kadın işçiler yükseltiyor. Legrand işçileri, patron temsilcilerinin saldırılarına ve sendika bürokratlarının buna sessiz kalmasına direnişle yanıt veriyor.  Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği Kadın Komitesi olarak mücadeleci Legrand işçilerini coşkuyla selamlıyor ve sonuna kadar yanlarında olacağımızı duyuruyoruz. Yaşasın Sınıf Dayanışması! Yaşasın direnen Legrand İşçileri!”

UİD-DER Kadın Komitesi adına yapılan konuşmadan sonra desteğe gelen direnişçi işçiler de söz alarak düşüncelerini dile getirdiler. Selüloz-İş bürokratlarının ayak oyunları sonucunda işten atılan ve Yenibosna’da direnişlerini sürdüren Ontex işçileri adına yapılan konuşmada ise şunlar söylendi: “Bizler de sendikal örgütlülüğü ve mücadeleyi savunduğumuz için Legrand işçileri gibi işten atıldık. Bugün direnişimizin 104. günü ve 7 işçi arkadaşımızla beraber direniyoruz. Bizler işimizi geri istiyoruz. Ve direnişimizi görmezden gelen sendika bürokrasisine karşı da mücadele ediyoruz. Sendikalar bizimdir, bizler mücadelemizi hem patronlara hem de sendika bürokrasisine karşı yürütüyoruz. Bizler birlik olursak sendika bürokrasisi yenilir.”

Ontex direnişçisinden sonra Kubatoğlu Fıratpen fabrikasından haksız yere işten atılan ve 20 gündür direnen işçi de yaptığı konuşmada, direnişlerin birleştirilmesini ve sendikal bürokrasiye karşı ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde işçilerin kazanabileceğini söyledi.

Basın açıklaması hep bir ağızdan atılan “ Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganıyla bitirildi.