Buradasınız
Madencilerden Öğretmenlere Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor

Fernas Madencilik işçileri Meclis’ten seslendi
Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan işçilerin direnişi sürüyor. 38 gündür direnen işçiler 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatmıştı. Sendika yöneticileriyle birlikte Soma’dan yürüyen Fernas Madencileri 2 Ekimde Ankara’ya ulaştı.
Direnişleri boyunca defalarca jandarma ve polis baskısına uğrayan madenciler, 8 günlük yürüyüşün sonunda 2 Ekimde Ankara Polatlı girişinde polis tarafından durduruldular. Ancak işçiler geri dönmeyeceklerini, seslerini Meclis’ten de duyuracaklarını söylediler. Muhalefet partilerinden milletvekilleri de destek vermek için madencileri ziyaret etti. Nihayetinde madencilerin ısrarlı bekleyişleri sonuç verdi. Fernas Madencileri Meclis’te bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada konuşan Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır işçilerin yaşadığı mağduriyeti ifade etti. Maden sahibi AKP’li vekilin kanunları ve Anayasayı hiçe saydığına dikkat çekti. Çakır şöyle konuştu: “Anayasanın 51. maddesi bütün işçilerin sendikalara üye olabileceğini söylemiştir. Yüz binlerce işçi bu sendikalara üye oldukları için işten atıldılar… İş cinayetinde 301’imizi kaybettik. 41’imizi, 18’imizi kaybettik. Dokuz kardeşimizi daha geçenlerde kaybettik. Hiçbir zaman bu bir avuç patron ceza görmedi… Bize geldi mi kanun, patronlara geldi mi kanun hiç yok. O zaman bu kanunları kaldıralım. Biz de köleniz olalım… Bu kanun, bir avuç insana bin avuç insanı köle yapmaya çalışıyor. Biz bir avuç patrona bin avuç insanı köle yapmayacağız.”
Madenciler taleplerini şöyle sıralıyorlar:
- Soma havzasında maden işçilerinin aldığı ücretin ortalamasının altında ücret alıyoruz. Ücretlerimiz arttırılsın.
- Ocakta su içinde, ölüm riskiyle çalışıyoruz. İşçi sağlığı ve üş güvenliği önlemleri eksiksiz alınsın. 301 madenci gibi ölmek istemiyoruz.
- Banka promosyonları işçilerin hesabına yatırılsın.
- Sendikal nedenlerle işten atılan işçiler işe geri alınsın.
Öğretmenler ÖMK’ya karşı alanlara çıktı
Taban maaş hakkı ve Öğretmenlik Meslek Kanununda haklarının iade edilmesi için uzun zamandır eylemler düzenleyen eğitim emekçileri kanun teklifinin görüşülmeye devam edileceği 2 Ekimde pek çok kentte alanlara çıktılar. Meclis’in açılmasıyla birlikte kanun teklifi yeniden görüşülüyorken eğitim emekçileri Ankara’dan Bursa’ya İstanbul’dan İzmir’e ortak basın açıklamalarıyla seslerini duyurdular.
Ankara’daki eyleme Eğitim-İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, Teç-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikasına üye yüzlerce eğitim emekçisi ile sendika yöneticileri katıldı. Millî Eğitim Bakanlığı önünde toplanan emekçiler Bakanlık önüne siyah çelenk bırakarak Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifine karşı tepkilerini gösterdi. Daha sonra Meclis’e yürümek isteyen öğretmenlerin önüne polis barikatı dikildi. Öğretmenler barikat açılıncaya dek Bakanlık önünde nöbet tutacaklarını duyurdular. Saatler süren görüşmeler sonrası polis barikatı açıldı. Barikatın açılmasıyla öğretmenler Meclis Parkı’na yürüyerek burada ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Ülke çapında yapılan eylemlerde ve okullarda öğretmen odalarında okunan ortak açıklama metninde öğretmenlerin kanun teklifine yönelik itirazları dile getirildi. Açıklamada kanun teklifinin, bir meslek kanunu niteliği taşımadığı belirtildi. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimlerinin yeni kanun teklifiyle yaygınlaştırıldığına dikkat çekildi. “Bu kanun teklifinde öğretmenin hakları yoktur” denilen açıklamada öğretmenlerin sosyal hakları, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil hakları gibi konuların teklifte yok sayıldığı vurgulandı.
Özel sektör öğretmenlerinin ücretlerinin güvence altına alınması, taban maaş hakkının geri getirilmesi, kamu-özel farkının ortadan kaldırılması, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanması için her türlü mücadelenin sürdürüleceği belirtildi. Açıklama şu ifadelerle son buldu: “MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir.”
Eylemlerde “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Öğretmen Düşmanı ÖMK’ye Hayır”, “Yusuf Tekin Yasanı Al Başına Çal”, “Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek” sloganları atıldı.
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...