Makas Bile Parayla!
Tuzla’dan bir kadın işçi

Haksızlığı, adaletsizliği, eşitsizliği hepimiz görüyoruz. UİD-DER’in kapısından giren herkes aslında bir deneyim kazanıyor ve bize bir şeyler katıyor. Bu durum işçilerin henüz başına gelmeyen haksızlıkların da farkında olmasını sağlıyor ve duyarlılığı arttırıyor. İnsanın sinirlerini bozan ve öfkelendiren bu haksızlıklar içinde bulunduğumuz bu kapitalist sömürü düzeninin özünde var. Bu nedenle kapitalizme olan hırsım ve öfkem körükleniyor.
Yaşamlarımızı devam ettirmek için üç kuruşa çalışıyor ve kıyasıya sömürülüyoruz. Patronlar kârlarını arttırmak istediklerinde, işçileri daha fazla sömürmenin yollarını arıyorlar. Geçenlerde bir arkadaşımdan dinlediğim bir olay tam da bunun göstergesiydi. Tekstil fabrikasında çalışan arkadaşım, üretimde kullandıkları makasları, artık işveren temsilcisinden zimmetli bir şekilde aldıklarını anlattı. Patron, bundan sonra makasını, kalemini kaybeden işçinin maaşından kesinti yapacakmış. Hatta makasları işçilere satmayı düşünecek kadar ileri gidebilmiş ama bu planını hayata geçirememiş. Patron üretimde kullandırdığı malzemelerin karşılığını işçinin üç kuruş maaşından çalmak istiyor, bunun adı da tasarruf oluyor! Patronların kemer sıkma politikaları işçinin boğazını git gide daha çok sıkıyor. Bu tekstil fabrikasında yaşanan sadece oradaki işçilerin sorunu değil. Belki içinizden “evet benzer sorunlar bizde de var” diyeceksiniz belki de “bizde bu tür şeyler olmuyor” diyeceksiniz. Ama bu sömürü düzeninde, bugün değilse bile yarın bizim başımıza aynısı gelebilir.
Patronlar, “daha fazla nasıl sömürürüm” diye düşünmeye devam ediyorlar. Peki, biz işçiler ne düşünüyoruz? En insani ihtiyaçlarımız için kölece çalışmaktansa haklarımız için mücadele edip, örgütlenmeye ne zaman başlayacağız?
Patronlara karşı mücadele etmek için çok nedenimiz var. Patronlar sınıfı haklarımızı tırpanlıyor. Bizler böylece durup izleyecek miyiz? Peki, bu sorunları çözmek için nerden başlamalı, ne yapmalıyız? Önümüz 1 Mayıs. Patronların saldırılarına, uzayan çalışma saatlerine ve düşen ücretlerimize karşı o alanları doldurmanın ve işçi sınıfının gücünü göstermenin vaktidir.
1 Mayıs’a Nasıl Katılalım?
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...