Buradasınız
İş Cinayetleri Dursun Diye 1 Mayıs’a Gidiyorum!
Gazi Mahallesi’nden bir gıda işçisi

Her geçen gün iş cinayetlerinin sayısı artıyor. Yanarak, boğularak, sıkışarak, göçük altında kalarak işçi kardeşlerimiz can veriyor. Evlerinden ekmek parası kazanmak için çıkan işçilerin, geriye cesetleri geliyor. Hatta bazılarının cesetleri bile bulunamıyor. Yani kimilerinin ağlanacak bir mezarı, teselli için sarılacak bir mezar taşı bile olmuyor. Geride büyük acılar ve boynu bükük çocuklar kalıyor, yarım yamalak yaşamın içinde. Tabii her zaman olduğu gibi ateş düştüğü yeri yakıyor. Birileri çıkıp utanmazca “kaderdir” deyip bu durumu kabullenmemizi istiyor. Çaresiz olduğumuzu düşünerek kabulleniyoruz. Kimileri de şöyle diyor: “Yiyecek ekmeği bu kadarmış, eceli onu burada bulmuş.” Yüreklerimizdeki acıyı böyle hafifletmeye çalışıyoruz. Bazen ölen işçi, yakınımızdaki biri değilse, sıradan bir şeymiş gibi dinliyoruz bu haberi, ama sorgulamıyoruz niye böyle diye.
İş cinayetlerinde patronlar, kendi suçlarını gizlemek için suçu her zaman olduğu gibi işçiye atıyorlar. Bu konuda işçilerin de böyle düşünmesini istiyorlar. Oysaki gerekli önlemler alınsa, üretim alanları sıkı denetlense, işçiler yeterince dinlenebilse ve her şeyden önemlisi insan hayatının patronların tatlı kârlarından daha önemli olduğu düşünülse bu cinayetler yaşanmaz. Ama durum tam tersidir. Biz işçilerin patronların gözünde hiçbir değeri yok! Onlar için önemli olan sırtımızdan ne kadar kâr elde edebildikleridir. Bizi sermayelerinin büyümesi için kullanır sonra da bir kenara atarlar. Kısacası cesetlerimiz üzerinden sermayelerini büyütürler. İnsan olarak değil, makineler gibi görürler bizi. Eskidik mi kaldırır atarlar, yenisini alırlar!
Bu haksızlığa karşı çıkmak için illâ canımızın yanması gerekmiyor. Ben böyle haksızlıklara dur demek için UİD-DER’le 1 Mayıs’ a gideceğim. Yapılan haksızlıklara göz yummamalıyız. Alanlarda sesimizi duyurabilmek için birlikte haykırmalıyız: Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni! İş Güvenliği Önlemleri Alınsın, İş Cinayetlerine Son!
Dayanışma
Makas Bile Parayla!
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...