Buradasınız
Milyonerler Çoğalıyor Yoksulluğumuz Büyüyor
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Koronavirüs’ün zengin yoksul ayırımı yapmadığı, “pandemi” sürecinde ekonominin tüm kesimleri olumsuz etkilediği, hepimizin “aynı gemide olduğu” masalları anlatıladursun gerçeğin hiç de böyle olmadığını veriler ortaya koyuyor. İlk koronavirüs vakasının açıklandığı günden bu yana geçen dört aylık sürede Türkiye’de hesabında 1 milyon lira ve üzerinde para olanların sayısı 32 bin 232 kişi arttı. Böylece toplamda 268 bin 602 milyonerimiz olurken dört aylık sürede bu milyonerler servetlerine 210 milyar 874 milyon lira eklediler! Peki, bu değirmenin suyu nereden geldi? 82 milyon nüfuslu ülkemizde milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin durumuna baktığımızda bu sorunun cevabı net bir biçimde açığa çıkıyor. Bir avuç insan “koronavirüs baharını” yaşarken geri kalanlar giderek daha fazla yoksullaşıyor, daha fazla borca batıyor, yaşam koşulları daha kötüye gidiyor.
Türkiye’de TÜİK’in verdiği rakamlara bakıldığında gerçek işsizliğin 17 milyon olduğu görülüyor. Haziran ayında 2,3 milyon işçi kısa çalışma ödeneği alırken ücretsiz izinde olan işçi sayısı ise 1,7 milyon olarak açıklandı. Yani resmi verilere göre işsiz sayılmayan 4 milyon işçi gerçekte işsiz bırakılarak açlığa mahkûm edilmiş durumda. Halen bir işi olanların neredeyse yarısı asgari ücretle çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı 2020 Yıllık Programına göre bu yıl 17 milyona yakın kişi sosyal yardım aldı. Üstelik bu sayıya belediyelerin yaptığı yardımlardan yararlananlar dâhil değil. AKP iktidarı ise milyonlarca insanı sosyal yardımlarla yaşamaya mahkûm etmek marifetmiş gibi yapılan yardımlarla övünüyor! Milyonlarca emekli açlık sınırının altında emekli maaşı alıyor. Mart ayında sözde en düşük emekli aylığının 1500 liraya çıkarıldığı açıklanmıştı ancak gerçekte aradaki fark Hazine tarafından karşılanıyor. Bu nedenle emekli aylığı 1500 liranın altında olanlar Temmuz ayında zam alamadılar. BİSAM’ın raporuna göre Haziran ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2367 lira, yoksulluk sınırı ise 8 bin 186 lira oldu. Bütün bu veriler gösteriyor ki Türkiye’de milyonlarca insan koronavirüs bahanesiyle açlık ve yoksulluğa mahkûm edildi. Üstelik “Mini İstihdam Paketi” adı altında bu mahkûmiyetin bir yıl daha uzatılmasına karar verildi! Buna karşılık patronlar ballı teşvikler almaya, zenginliklerine zenginlik katmaya devam ediyor.
İşte koronavirüs ardına gizlenen ekonomik krizin faturasının kimlere ödetildiğini gösteren gerçek tablo budur. Şirketlerin sermayelerinin ve kârlarının artması bir yana bir avuç insanın kişisel hesaplarında biriken milyarlarca lira varken diğer tarafta borç içinde yaşayan, ayın sonunu bile getiremeyen milyonlarca insan var. Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “bu ne çıldırtan denge, yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe” dizeleri tam da bu durumu anlatıyor.
Gerçekten de kapitalist düzen altında insan aklının sınırlarını zorlayan çelişkiler içinde yaşıyoruz. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada aynı manzara var. Bir tarafta rengârenk baharlar yaşayan bir avuç insan, diğer tarafta hayatı karartılmış, gün yüzü göremeyen, adeta zemheri kış yaşayan milyarlarca insan! Korkunç bir eşitsizlik, dengesizlik durumu! Sömürü düzeninin efendilerinin temennileri ne olursa olsun bu durum ilelebet süremez. Böylesine büyük dengesizlikler, çelişkiler bir gün mutlaka büyük altüst oluşlar yaratır. Bu büyük altüst oluşları mayalayan kapitalist sömürü düzeninin mezarını kazacak ve zulme son verecek olan örgütlü işçi sınıfıdır.
“Küçük” Ayrıntılar Büyük Sorunlar
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...