Buradasınız
Mini futbol turnuvamız ve Karadeniz pikniğimiz
Gazi Mahallesinden bir metal işçisi
Merhaba dostlar. Ben haftanın 6 günü çalışan bir metal işçisiyim. Bu yaz içinde UİD-DER olarak çeşitli etkinlikler yaptık. Bunlardan biri de çeşitli fabrikalardan işçilerle ve mahalledeki dostlarımızla gerçekleştirdiğimiz futbol turnuvasıydı. Ben turnuva maçlarını biraz anlatmak istiyorum. Maçlardan önce dernekte toplanıp, arkadaşlarla sohbet edip daha iyi tanışma imkânı bulduk. Yaklaşık on maç yaptık. Yeri geldi maçlarda güldük, sevindik. Maçlarda bizi yalnız bırakmayan taraftar da her iki takımı destekliyordu. Yani bir nevi tarafsız taraftar! Maçlardan sonra yine hep beraber derneğe döndük. Toplu olarak yemek organizasyonunu yaptıktan sonra da maçın değerlendirmesi, espriler, anılar, sohbetler derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık.
Zaman böyle doludizgin geçerken, en son 26 Ağustos Pazar günü UİD-DER’li işçiler ve dostlarımızla beraber Karadeniz sahiline gittik. Her zamanki gibi sabah dernekte buluştuk. Sonra yola çıktık. Yolda şarkılar, marşlar ve türküler söyleyerek piknik alanına gittik. Önce eşyalarımızı yerleştirdik. Kahvaltı ekibindeki arkadaşlar kahvaltıyı hazırlıyorlardı. Biz de o arada oturmuş sohbet ediyorduk. Kahvaltıdan bir saat sonra denize girdik. Herkese denizde açılmaması özenle ve üzerine basıla basıla söylendi. Tabii herkes de bu kurala özenle uydu. Aramızda yüzme bilmeyenler de vardı, en başta ben olmak üzere. Yüzme bilen arkadaşlar bize öğretmeye çalıştılar, ama nafile. Çünkü deniz çok dalgalıydı. Buna rağmen denizde çok eğlendim. Dalgaların bizi kıyıya doğru sürüklemesi sırasında suda birbirimizle çarpıştığımız anlar oldu ve bu yüzden çok güldük. Denizden sonra öğle yemeği için tekrar piknik alanına döndük. Yemeği yedikten sonra çaylar hazırlandı ve o güzel havada şarkı ve şiirler birbirini izledi. Akşama doğru hazırlandık ve geri dönmek için yola çıktık. Yola çıktığımızda güneş batmış, karanlık çökmüştü. Geri dönerken de büyük bir coşkuyla şarkılar söylüyorduk. Kısacası o kadar güzel bir gündü ki, hayatı ne kadar anlamlı yaşadığımı anladım.
UİD-DER çatısı altında böyle güzellikleri, gerçek dostluğu, gerçek kardeşliği, gerçek güveni yaşadığım için kendimi o kadar mutlu hissediyorum ki anlatamam. Her geçen gün ne kadar doğru bir yerde olduğumu, ne kadar doğru bir amaç uğruna mücadele verdiğimi, yaşadıkça daha iyi anlıyorum. Eğer biz o gerçek dostluğu, güveni, kardeşliği oluşturabildiysek bu tek bir şeye işaret eder: UİD-DER’in yürüdüğüne, mücadelenin büyüdüğüne!
İşte bu yüzden UİD-DER YÜRÜYOR, MÜCADELE BÜYÜYOR!
Sanovel Direnişi Sona Erdi
“Kanlı Pazar”
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...