Buradasınız
“Kanlı Pazar”
diğer yazarlar
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği Bostancı Şubesinde 9 Eylül Pazar günü “Kanlı Pazar” adlı filmi izledik. Derneğimizin Sinema Kolunca hazırlanan etkinliğe çeşitli fabrikalardan işçiler ve gençler katıldı.
Bir yandan 1 Eylül Dünya Barış Gününün kutlandığı, diğer yandan burjuvazinin işçi sınıfına ve ezilen uluslara karşı saldırılarının arttırdığı, emperyalist savaşın yayıldığı bugünlerde “Kanlı Pazar” adlı film oldukça anlamlıydı. Film, 30 Ocak 1972’de İngiliz askerlerinin, Kuzey İrlanda’nın Derry şehrinde, insan hakları için düzenlenen yürüyüşe saldırıp 13 sivili katletmesini konu alıyordu. Film boyunca Avrupa demokrasinin ne memem bir şey olduğu tüm çıplaklığıyla açığa çıkıyordu. Demokrasisiyle, faşizmiyle, polis devletiyle, savaşlarıyla, krizleriyle, yalanlarıyla kapitalizmi yok etmeden kurtuluş şansımız yok.
Film öncesinde İrlanda tarihi hakkında sunucu arkadaşımız bizleri aydınlattı. 1100’lü yıllardan 1922 yılına dek İngiltere’nin sömürgesi olarak kalır İrlanda. 1916 yılında, İrlandalı proleter devrimci James Connolly önderliğindeki ayaklanma İngiliz ordularınca kanla bastırılır. İngiltere, 1922 yılında, İrlanda’yı yaşadığı devrim korkusuyla iki parçaya böler: Kuzey ve Güney İrlanda. Kuzey’deki İngiliz işgali günümüze dek varlığını sürdürmüştür. Ve Kuzey İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesi 1972 yılındaki katliamla bir kez daha gündeme gelir.
Film boyunca an be an yaşanan katliam, İngiliz ordusunun vahşeti, yürüyüşçülerin cesareti, İrlandalı gençlerin öfkeleri bizlere bir kez daha hiçbir şeyi unutmayacağımızı ve kapitalizmi yıkmadan insanların acılarının dinmeyeceğini göstermiş oldu. Film üzerine yaptığımız sohbette işçi arkadaşlarımız söz alarak, işçi sınıfının mücadele tarihinde Kanlı Pazarların hiç eksilmediğini, 1905 Rusya’sının, 1969 Beyazıt’ının ve 1971 İrlanda’sının ortak yanlarının burjuvazinin işçi sınıfının uyanışından, yürüyüşünden duydukları korku olduğunu dile getirdiler. Sohbete katılan arkadaşlardan bazıları ulusal sorun üzerinde fikirlerini belirttiler. Engels’in İrlanda sorunu üzerine söylediği “başkasını ezen uluslar özgür olamaz” sözü hatırlatıldı ve ezilen ulusların kendi kaderini tayin hakkının tanınmasının şart olduğu belirtildi. Kürt ulusal sorunuyla İrlanda arasında hiçbir farkın olmadığı, tarihte nice baskı ve katliamla karşı karşıya gelen ezilen Kürt halkıyla dayanışmanın önemi vurgulandı. 1 Eylül mitingine polisin uyguladığı tüm engellemelerin hâlâ devam etmesinin ulusal baskıya bir kanıtı olduğu dile getirildi.
Neticede İngiliz ordusu Kanlı Pazar katliamını İRA (İrlanda Kurtuluş Ordusu) üzerine yıkmış ve subaylarını ödüllendirmişti. Bizler burjuva orduların, işçi sınıfı ve ezilen halkların direnişlerini bastırmak için kurulduğunu biliyoruz. Emperyalist “böl, parçala, yönet” politikasına kanmamalıyız ve tüm dünyada birlik dayanışma ve mücadele hedefiyle proletarya enternasyonalizmi bayrağı altında birleşmeliyiz. Geçmişten bugüne tüm dünyayı kana bulayan kapitalist düzene karşı mücadele bayrağını yükseltmek tek kurtuluş yolumuzdur.
Etkinliğimizin sonunda yaptığımız röportajda söz alan öğrenci ve tekstil işçisi iki arkadaşımız UİD-DER’in film etkinliğinin haklarımızı aramak, bilinçlenmek ve dersler çıkarmak açısından faydalı olduğunu, işçi sınıfının Kürt halkıyla dayanışması gerektiğini ve mücadeleden başka bir seçenek olmadığını ifade ettiler. Filmde belirtildiği gibi İngiliz ordusu orada rüzgâr ekti, ama karşılığında fırtına biçti. Hiçbir baskı, haklı mücadeleleri yok edemez. Hiçbir haksız düzen ilelebet yaşayamaz.
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/