“Narkotik Köpeği Vuslat Emekli Oldu”
Maltepe’den bir kadın işçi
İşten çıkmıştım, saat 8 civarıydı ve karnım iyice acıkmıştı. Akşam yemeğini daha fazla geciktirmek istemediğimden işlek bir E5 kenarı lokantasına girdim. Ana haber saati olduğundan kocaman televizyonun karşısındaki masaya yerleştim. Ağır ağır yemeğimi yerken uğultuya aldırmadan haberleri dinlemeye çalıştım.
“Nişanlısı tarafından dövülerek öldürülen genç kızın babası konuştu”, “Kendisini aldattığı gerekçesiyle avukat eşini 11 kurşunla öldüren doktora büyük ceza”, “Park yeri kavgasındaki bıçaklı saldırgan yakalandı”… Şiddet, kadın cinayeti, taciz haberleri böyle uzayıp gidiyordu. Nevrim döndü, iştahım kaçtı. Salatadaki domatesleri seçmeye çalışırken zihnimden medya üzerine, köpürtülerek verilen şiddet haberleri üzerine, on milyonlarca örgütsüz insanın her gün böyle haberlere maruz kalıyor olması üzerine düşünceler geçiyordu.
Şu haberi duyduğumdaysa kulaklarıma inanamadım: “Narkotik köpeği Vuslat emekli oldu. 10 yıllık görev süresinin ardından emekli olan Vuslat için Jandarma Genel Komutanlığında tören düzenlendi, Jandarma Genel Komutanlığı Vuslat’a emeklerinden dolayı teşekkür ederiz paylaşımında bulundu…” Habere Vuslat’ın arka fondaki fotoğrafları eşlik ediyordu. Fotoğraflardan birinde Vuslat sahilde çakıl taşlarının üzerine serilmiş deniz havlusuna uzanmış. Bir diğerinde tüyleri ıslak, mavi havlu üzerinde. Vuslat’ın keyfi yerinde görünüyor, yüzünde insanlarda görmeye alıştığımız türden mutlu bir gülümseme var.
Düşünüyorum, Vuslat emekli olmuş! Gözümün önüne 20 yıldır çalıştığı halde emekli olmasına henüz 19 sene olan arkadaşım geliyor. Yıllarca tozlu tekstil fabrikalarında, metal, petrokimya fabrikalarında çalıştıktan sonra emekli olduğunda sefalet çekecek olan arkadaşım. Çocuk yaşta çalışmaya başladığı halde Vuslat gibi emekliliğin tadını çıkaramayacak olan arkadaşım…
Vuslat emekli olmuş, denizin tadını çıkarıyor! Gözümün önüne Dayanışma TV’de eylem haberlerini izlediğim emekliler geliyor. Biri “hayalim yazlık almaktı” diyor. Aklından böyle bir şey geçirmiş olduğu için kendisiyle dalga geçtiği belli gülümsemesinden. Vuslat’ın keyfi yerinde, gözümün önünde aynı haber videosunda “Nisandan beri aynı terlikle geziyorum, ayağıma ayakkabı alamıyorum” diye feryat eden abla…
Emeklilik Vuslat’ın hakkı, ona tören bile yapılır! Ama emeklilikte yaşa takılanlar “türedi”, “fırsatçı” diye aşağılanır! Vuslat narkotik köpeği, önemli bir iş yapmış, emekliliği hak etmiş. Ama 9 bin gün primi olanlar, 35 yıldır çalışanlar devletin gözünde pek de kıymetli bir iş yapmamış, baksanıza ya emekli değiller ya da emekli olsalar bile sefalet içinde yaşıyorlar. Enflasyonun %30’ları geçtiği ülkede onlara %5 zam reva görülüyor.
Vuslat’ın tüyleri ıslak, gülümsemesi parlak. Kulaklarımda Dayanışma TV’nin bir başka haberinde, EYT mitingi haberinde ağlayarak haykıran ablanın sesi: “Yüz adamın içinde kereste çekiyorum sırtımda! Ben de hakkımı istiyorum. Benim suçum, günahım ne? 44 yaşındayım ama dayanacak gücüm kalmadı. Anayım ben, yeter! Bizim günahımız ne?”
Emekli olduğu kurumun sosyal medya hesaplarında “Vuslat’a emeklerinden dolayı teşekkür ederiz” paylaşımı yapılmış. İşçilere emeklerinden dolayı teşekkür eden, onlara tören düzenleyen yok ama emeklerinden dolayı haklarını ararlarsa “nankör”, “türedi”, “fırsatçı”, “zurna gibi uzatma” diyen çok.
Vuslat’ın emekliliği hayırlı olsun. Bizim de sözümüz bu zalimliğe boyun eğmemek olsun!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...