Buradasınız
Newroz’un Bize Anlattıkları
Esenyurt’tan bir işçi

“Sizleri burada görmek çok güzel hoş geldiniz sefa geldiniz. Bugün bizim için eğlence günü değil. Bakma böyle neşeli göründüğümüze. İçimiz yanıyor. Binlerce insanımızı, oğlumuzu, kızımızı kaybettik bu yolda. Nasıl söyleyeyim bilmiyorum ki? Şurada, şu sahnede konuşulanları dinledikçe, şu alandaki insanlara baktıkça, kendimi tutamıyorum, duygulanıyorum. Yahu kendi dilimizi kullanmamızın önüne geçilerek senelerce yok sayılmışız, baştakiler kendilerine Müslüman diyorlar, hiç Müslüman Müslümana böyle yapar mı? Bugün gerçekten bizim için hem sevineceğimiz hem de hüzünlü olduğumuz bir gündür. İçim yanıyor, gerçekten duygularıma hakim olamıyorum.”
UİD-DER’li işçiler olarak biz de Kürt kardeşlerimize destek için Newroz alanındaydık. Yukarıda yazılanlar, biz alanda beklerken yanıma yaklaşan orta yaşlarda bir Kürdün duygularından yansıyıp dilinden dökülen cümlelerdir.
İşçi kardeşler bizim şunu görmemiz gerekiyor ki, bugün devletin Kürtlere yönelik baskıcı politikaları hâlâ devam etmektedir. Egemenler bizleri de kendi çıkarlarına alet etmektedirler. Bugün devletin ve sermayenin yani patronların çıkarları bizim çıkarımıza değildir. Devlet bizim devletimiz değildir. Çünkü bizim istek ve taleplerimizi bile karşılamaz, yani en ufak sesimizi bile duymaz. Sermaye de bizim değil. Üreten biziz ama yönetim bize ait değil. Bizler, bizim olmayanı destekleyip, bizi ezenlerin ve insan yerine koymayanların yanında olmak yerine, ezilenlerin ve senelerden beri yok sayılan Kürt kardeşlerimizin yanında olmalıyız. Bizlerin çıkarlarına olacak olan durum da budur. Çünkü herhangi bir haksızlıkta patronumuza karşı vereceğimiz mücadelede, patronlar veya devlet yanımızda olmayacaktır, aksine tam karşımızda olacaktır. Yanımızda duracak olanlar yine bizim gibi olanlar olacaktır, ama Çerkez, ama Kürt, ama Laz… Kürt kardeşlerimizi hiçe sayamayız ve karşı tavır sergileyerek düşman kesilemeyiz. Hak diyorsak Kürt kardeşlerimizin istedikleri haklar ortadadır, biz Türk olarak Türklük çerçevesinde haklarımızı kullanabiliyorsak Kürt kardeşlerimizi de kendimizden görmeli ve haklı mücadelelerini sahiplenmeliyiz.
Kendileri Yönetseler Bütün Halklar Bir Olur!
Son Eklenenler
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...