Buradasınız
Neye Evet Neye Hayır?
Gebze’den bir grup işçi

Gündem başkanlık sistemi tartışmalarıyla devam ederken biz de bir grup arkadaş bunu biraz daha iyi anlamak için tartışmaya başladık, hatta biraz daha ileri gidip bunu canlandırmak istedik. Birimiz Türk Metal’in olduğu bir fabrikada işçi, birimiz sendikasız bir işçi, birimiz işsiz, birimiz taşeron işçisi. Hepimizin hikâyeleri ayrı ayrı olsa da isteklerimiz çıkarlarımız ortak olan işçileriz.
Sarı sendikalı arkadaş: Ben kararsızım evet hayır arasında. Çünkü o bağı bir türlü kuramıyorum. Neye evet neye hayır? Televizyonlarda hayır diyenlere terörist diyorlar. Ama referandumla değişecek olan yasalardan hiç bahsetmiyorlar.
İşsiz arkadaş: Bizim gözümüzü bununla boyayıp diktatörlük rejimini kurmak istiyorlar. Benim kararım kesin. Ben hayır diyorum. Aylardır işsizim ama işsizlik maaşından yaralanamıyorum. Ama şimdi işsizlik fonunu sırf referandumda evet oyu alabilmek için patronlara peşkeş çekiyorlar.
Taşeron işçisi: Taşerona karşı olduğum halde işsizlik yüzünden taşeronda çalışmak zorundayım. Ne iş güvencem var, ne de düzenli işleyen bir sigortam. GSS yüzünden hastaneye gitmekten korkar olduk. Bizim önceliğimiz tek adam rejimi değil, en başta işsizliğin, taşeronlaştırmanın, iş kazalarının, uzayan iş saatlerinin, zorunlu mesailerin yani biz işçilerin sorunlarının çözülmesidir.
Sendikasız işçi: AKP hükümeti geldiğinden bugüne hep milli iradeden bahsederken, iradesini kullanan işçilerin grevlerini bu güne kadar hep bastırdı ve bastırmaya devam ediyor. Milli güvenliğe zarar verdiği gerekçesiyle grevleri yasaklıyor. Sonra da çıkıp “boykotmuş, grevmiş var mı? Yok!” diyor. Oysa işçilerin greve çıkma sebebi patronlardan hakkını alma mücadelesi değil mi? Bugün grev hakkımızı elimizden alan bir zihniyet tek kişi diktatörlüğü kurduğunda neler yapmaz?
Sarı sendikalı: Neler yapmaz? O zaman ben başkan olayım, sendikasız işçi de bir fabrikanın patronu olsun başkanlık sistemini neden istiyorlar, canlandıralım.
Başkan: Ben tek başıma başkan olmak istiyorum.
Patron: Neden tek başına?
Başkan: Çünkü yapmak istediklerimi yaparken farklı seslerin önüme engel olarak çıkmasını istemiyorum. Bütün yetki benim elimde olunca, istediğim yere istediğim adamı atarım, işime gelmeyeni içeri tıkarım olur biter.
Patron: Nasıl yapacaksın bunu?
Başkan: %50 zaten beni destekliyor. Başörtülü bacılarım da evet diyor. MHP’yi yine yanıma çektim sayılır. Hayır diyenleri de terörist, fetöcü filan ilan ederiz. O zamana kadar da işçilere de bir-iki yem atarız olur biter. Zaten sahilde çay dağıtmaya başladık.
Patron: Bir çaya da kanmazlar her halde. İyi de şimdi bundan benim çıkarım ne olacak?
Başkan: Kıdem tazminatını fona geçirirsem en başta sen faydalanacaksın bundan. Başkan olsam hepsini sustururum, ben ne dersem o olur. İşsizlik fonunu da sererim önünüze. Hele bir başkan olayım ondan sonra gelir gerisi.
Patron: Güzel de kriz var şimdi. Ne kadar götürür bizi işsizlik fonu?
Başkan: Götürdüğü yere kadar gideriz, yetmediği yerde Varlık Fonu var, savaş diye bir nimet var elimizde. O kadar silah, savaş füzeleri boşuna mı üretildi. Suriye’ye tam tekmil gireriz, yollarız orduları. Ben iktidar olurum sen de yerle bir ettiğimiz yerlere yeni fabrikalar kurar sermayeni büyütürsün.
Taşeron işçi ve işsiz: O savaşta ölenlere ne olacak?
Başkan ve patron: Vatan için…
Sarı sendikalı işçi: Nasıl yani? Ben onların çıkar savaşlarında sözde vatan için öleceğim, onlar sermayelerini büyütecek, yeni fabrikalar kuracak, kendi saltanatlarını sürdürecekler. Olan bana yani biz işçilere olacak. Bu canlandırmayla kafama tam oturdu. Daha iyi anladım, dertleri paradan başka bir şey olmayanların ne işçi ne millet umurunda olur. Meyveyi onlar yer, ancak sapı bize kalır. O zaman onların pis çıkarlarının bir parçası olmamak için hep birlikte HAYIR demeliyiz.
Reklama Bile Tahammül Yok!
Sendikacılığa Tahammül Yok!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...