Gebzeli İşçiler Anlatıyor/III

UİD-DER’in yürüttüğü “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” kampanyası devam ediyor. Kampanya stantlarımızı açtığımız tüm bölgelerde işçilerle sorunlarını, yürüttüğümüz kampanyayı ve 1 Mayıs’ı konuşuyoruz. Bir işçi kenti olan Gebze’de de işçilerle söyleşiler gerçekleştirdik.

UİD-DER: Günde kaç saat çalışıyorsunuz?

Aşçı: Sabah saat 5’de işbaşı yapıyorum akşam 6’ya kadar çalışıyorum.

Restaurant işçisi: Ben günde 12 saat çalışıyorum.

Özel güvenlik işçisi: Günde 12 saat çalışıyoruz.

Kadın işçi: Günde 8-9 saat çalışıyorum.

Haftada ve ayda kaç saat fazla mesai yapıyorsunuz? Mesailer zorunlu mu, siz isteyerek mi kalıyorsunuz? Ücretiniz yüksek olsaydı fazla mesaiye yine de kalır mıydınız?

Aşçı: Fazla mesai yapıyorum ama karşılığında aldığım bir ücret yok. Mecburen kalıyoruz işte. Bir gün yarım saat erken çıksak hemen patronun suratı asılıyor, laf söylüyor.

Restaurant işçisi: Bizim meslekte fazla mesai yok, dolayısıyla karşılığında bir ücret de almıyoruz.

Özel güvenlik işçisi: Mesaiye kalmak zorunlu tabii. 3 kişiyiz güvenlik olarak, bize başka bir şans tanımıyorlar ki.

Kadın işçi: Hafta içi arada bir ve bazı Pazar günleri mesaiye kalıyorum. Mesailer genelde zorunlu oluyor.

Peki, geçinebiliyor musunuz?

Aşçı: Ne diyelim, buna da şükür.

Restaurant İşçisi: Geçinemiyoruz tabii ki! Tüm işçilerin şikâyet ettiği gibi, bir işçi olarak ben de bu durumdan şikâyetçiyim.

Özel güvenlik işçisi: 870 lira maaş alıyorum. Mesailerle bin lira oluyor. Ben üniversite mezunuyum. Aldığım para, okumak için çektiğim krediyi ödemeye bile yetmiyor. Zaten bu yüzden icralık oldum. Mezun oldum üniversiteden, fakat atanamadığım için bu işi mecburen yapıyorum.

Hafta sonu tatiliniz var mı? Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz, sosyal yaşamınız var mı?

Aşçı: Bir tek pazarım var, bakmayın şimdi çarşıda olduğuma. Bugün oğlumun doğum günü, yani mecburen çıktım çarşıya. Aileme vakit ayırabiliyorum desem yalan olur.

Restaurant işçisi: Maalesef, haftada bir günümüz oluyor, o günde bir sürü işimiz oluyor ve hiçbir şeyi halledemiyoruz. Ancak dinlenebiliyoruz.

Özel güvenlik işçisi: 12 saat çalışan birinin sosyal yaşamı olur mu uyuyup dinlenmekten başka? Evde ancak 3 saat geçirebiliyoruz ailemizle. Hafta tatilim olursa ancak arkadaşlarımı görebiliyorum.

Kadın işçi: Kesinlikle yok, zaten sosyal yaşamın olması için aldığım maaşın bana yetmesi gerekiyor. Ayrıca bir gün izinli oluyorum ve bu da ancak ev işlerine yetiyor.

Dışarıda milyonlarca işsiz varken, üç işçinin yapacağı işi neden bir kişi yapıyor? Bu normal mi?

Özel güvenlik işçisi: Bence normal değil, yapılan işle alınan ücret arasında uçurum var.

Kadın işçi: Kesinlikle değil tabii ki. Patronlar az işçiye para vermek için işçilerin sağlıklarıyla oynuyorlar. İşçiler açısından bu oldukça yorucu oluyor, düşünsenize üç katı iş ve düşük ücret.

Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü. UİD-DER “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!”adıyla bir kampanya yürütüyor. Bu konuda düşüncenizi alabilir miyiz?

Aşçı: İş saatleri düşürülmeli tabii ki. Kendimize, ailemize vakit ayırabilmeliyiz. Siz de bu konuda bir çalışma başlatmışsınız, kesinlikle sahip çıkılması lazım.

Restaurant işçisi: Çok iyi bir kampanya bence, ben de aynı şeyi söylüyorum: İş saatleri düşürülsün ki bizim de bir sosyal hayatımız olsun.

Kadın işçi: Tamamen size katılıyorum ve destek veriyorum.

Kampanyamızı yaygınlaştırmak için siz ne yapmak istersiniz?

Restaurant işçisi: Sizinle birlikte 1 Mayısa gelebilirim.

Kadın işçi: Arkadaşlarım, ailem etrafımdaki herkese anlatacağım kampanyanızı.

Kampanyamızdaki talepleri haykırmak için 1 Mayıs’ta yerimizi alacağız. Sizi, ailenizi ve çevrenizi yanımızda görmek isteriz. Bize destek vermek için ne gibi çalışmalar yapmak istersiniz?

Özel güvenlik işçisi: Ben çevremdekilere tabii ki söylerim çalışmalarınızı, fakat çalışma koşullarından kaynaklı gelebilir miyiz, inanın bilmiyorum.

Aşçı: Destek verebilirim ancak. Zaten birlik olsak birçok şeyin üstesinden gelebiliriz.

Kadın işçi: Ben genelde katılıyorum 1 Mayıs’a fakat bu sene katılamayacağım. Ama çevremdeki insanların sizinle katılması için uğraşacağım.