Buradasınız
1 Mayıs Coşkusu UİD-DER’le Yaşanır
Sarıgazi’den bir grup işçi

Merhaba dostlar. Bizler Sarıgazi’den UİD-DER’li gençleriz. Öncelikle 1 Mayıs’a nasıl hazırlandığımızı anlatmak istiyoruz. 1 Mayıs öncesi “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın“ adı altında bir kampanya yürüttük. Bu kampanya sırasında stantlar açtık, yeni insanlarla tanıştık, mahalle mahalle, ev ev gezdik. En önemlisi çevremizdeki insanları örgütlemeye çalıştık ve yeni tanıştığımız ya da tanıdığımız arkadaşları derneğimize çağırdık. Geçmiş yıllardaki çalışmalarımızı anlattık, 1 Mayıs görüntülerimizi gösterdik ve 1 Mayıs’a davet ettik. Neden çalışma saatlerinin kısaltılması ve ücretlerin yükseltilmesi gerektiğini anlattık.
Yoğun bir çalışmanın ardından 1 Mayıs günü geldi çattı. Bizim için 1 Mayıs coşkusu otobüste başladı. Görevli arkadaşımızın dağıttığı ve içerisinde marşların ve sloganların bulunduğu kağıtlar otobüste elimize geldiğinde biz zaten sloganları atmaya başlamıştık bile! Marşlar, türküler ve sloganlar eşliğinde tüm temsilciliklerin buluştuğu toplanma yerine vardık. Sıraya girdikten ve görevlerimiz verildikten sonra bizler en önde bayraklarımızı tutarken bir ara arkaya baktık ve kortejimizin sonunu göremediğimizi fark ettik. En önemlisi de bu kalabalığa rağmen kortejimizin düzeni ve disiplini, sloganlarımızın aynı anda büyük bir coşkuyla haykırılması bizi hem çok etkiledi hem de coşkumuzu bir kat daha artırdı. Üstelik coşkumuz ve sloganlarımız çevredekilerin de dikkatini çekti ve çok olumlu tepkiler aldık.
Aramızda ilk kez 1 Mayıs’a katılan bir arkadaşımız da vardı. Arkadaşımız alanda tek bir yürek olduğumuzu hissettiğini ve orada olmanın çok farklı bir duygu olduğunu, hiç de televizyonlarda gösterildiği gibi olmadığını ve bir bayram havasında geçtiğini söyledi.
Evet 1 Mayıs dünya işçi sınıfının bayramıdır, ama sadece bayram değil aynı zamanda mücadele günüdür. İşçi sınıfının taleplerini yükselttiği gündür. Bizim de taleplerimiz çok anlamlıydı: “Ücretler Yükseltilsin İş Saatleri Kısaltılsın.“,“Kürt Halkının Demokratik Talepleri Karşılansın”, “İş Cinayetlerine Son!”, “Tüm İşsizlere İş“, “Emperyalist Savaşlara Son!”, taleplerimizden sadece birkaçıydı.
Arkadaşlar, bu talepleri gerçekleştirmek bizim elimizde. Biz UİD-DER’li gençler olarak tüm işçileri bu talepler için mücadeleye çağırıyoruz. Bize 1 Mayıs’ın anlamını ve coşkusunu yaşatan derneğimize teşekkür ediyoruz. Derneğimiz her geçen yıl daha kitlesel bir şekilde alanlara çıkıyor ve gerçekten de “UİD-DER YÜRÜYOR, MÜCADELE BÜYÜYOR!”.
İlk 1 Mayıs, İlk Mektup
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...