Buradasınız
Adana’da Kampanya Çalışmalarımız Devam Ediyor
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
Adana Merkez’de, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyamız büyük ilgi ile karşılandı. Adana’nın sanayi bölgelerinde yürüttüğümüz kampanya çalışmalarını şehir merkezine taşıyarak daha çok işçi-emekçi kardeşimize ulaştık.
Standımızı ziyaret eden birçok işçiyle sohbet etme şansı bulduk. Kadın bir işçi kardeşimiz iş kazası geçiren bir yakınının yaşadığı acıyı bizlerle paylaştı: “Kız kardeşimin eşi, Antalya’nın Manavgat ilçesinde bir havai fişek fabrikasında çalışıyordu. Bir patlama sonucu bir gözünü kaybetti. Takılan yapay göz hâlâ sorun yaratıyor. Birçok kez ameliyat olmasına rağmen göz çevresinin iltihaplanması durmuyor. Diğer gözü, %90 oranında görme özelliğini yitirdi. Bu da yetmezmiş gibi işyeri, nasıl yaptığını anlamadığımız bir şekilde, bizi suçladı. Hiçbir hak talep edemedik. Davamız hâlâ devam ediyor. Ben sizler için ne yapabilirim? Bizim canımız çok yandı.”
Sohbet ettiğimiz bir başka işçi ise çalışma saatlerinin çok uzun ve ücretlerinin çok düşük olduğunu, buna rağmen sigortasız ve güvencesiz çalıştığını anlattı.
Standımızı ziyaret eden inşaat işçisi bir kardeşimiz, aynı tabla üzerinde çalıştığı arkadaşının, bir anda inşaatın 10. katından aşağıya düştüğünü söyledi. Toprak zemine yüzükoyun düşen arkadaşının ölümüne tanık olduğunu ve arkasında en büyüğü 7 yaşında olan üç çocuğunun yetim kaldığını anlattı. Gerekli önlemler alınmadığı için hayatını kaybeden arkadaşının acısını bizlerle paylaştı.
Stant etrafında toplanan işçiler zabıta ve polise geri adım attırdı
Onca işçinin iş kazalarında öldüğü ve onca acının yaşandığı bu ülkede kampanyamıza sadece işçiler ilgi göstermiyor. İş kazalarının önlenmesi için çabamız ve kampanyamız, zabıtayı ve polisi rahatsız etti. Bizi engellemek isteyen zabıta standımızı kaldırmamız gerektiğini söyledi. Zabıtanın üstüne polis de gelince stant etrafındaki kalabalık iki katına çıktı. Sadece zabıta ve polis değildi elbet kalabalığın kaynağı! İmza atmak, stant başında bizimle sohbet etmek isteyen pek çok işçi kardeşimiz etrafımıza toplandı. Polisin ve zabıtanın baskısına tepki gösteren işçiler, polisler gidene kadar standımızdan ayrılmadılar. Bu destek karşısında zabıta ve polis oradan ayrılmak zorunda kaldı.
Dünyada her 15 saniyede bir işçi iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybediyor. Adana’da neredeyse her işçinin ya kendisi ya bir yakını ya da bir tanıdığı iş kazası geçirmiş. Kampanyamız bu nedenle Adanalı işçilerin de derdine tercüman oldu. UİD-DER’de örgütlü, bilinçli işçiler olarak işçi sınıfının sorunlarını ve bu sorunların çözüm yollarını gündem etmeye devam ediyoruz. UİD-DER’le yürüttüğümüz mücadele büyümeye devam ediyor, güçleniyor.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...