Buradasınız
İş Güvenliği mi Dediniz?
Sarıgazi’den bir işçi

İş Sağlığı Güvenliği Yasası 1 yıl önce yürürlüğe girdi. Yasayla beraber patronlara pek çok yaptırım geldi. “İş güvenliği” kavramı herkesin gündemine girdi. Ama nedense hâlâ ölümlü iş kazalarında herhangi bir azalma olmadı. Yasalara geçti geçmesine de bunların günlük hayatımıza nasıl yansıdığına bir bakalım hep beraber.
İş güvenliği eğitimi
Kimi işyerlerinde “eğitim aldım” imzasıyla formalitenin ötesine geçmeyen bu konu, diğer işyerlerinde de iş güvenliği eğitiminden çok “işçilerin nasıl gerçekleri görmemesini sağlarız” eğitimine benziyor. Kimi işyerlerinde ise iş güvenliği uzmanı yasanın ismini verip işçilere “bu yasayı okuyun” diyor. Alınan eğitimlerde anlatılan konular da bu şaklabanlığı açıkça gözler önüne seriyor. Çoğu işyerinde verilen eğitimlerde anlatılan birkaç konuyu örnekleyelim sizin için:
- Gerçekleşen kazaların çoğu işçinin dikkatsizliğinden kaynaklanmaktadır:
Öyledir kesin! İşin hızlı yürümesi için kaldırılan emniyet butonları, koruma aparatı olmayan testereler, iskele tepesinde emniyet kemersiz çalışma iş kazası sebebi olacak değil ya!
- Üst üste 3 gün işe gitmezsen atılırsın:
Evet, bu işyerlerindeki iş güvenliğinin en önemli maddesidir! İş güvenliği hususunda tüm çalışanların bunu bilmesi gerekir.
- Arkadaşına eşek şakası yaparken ona kalıcı bir zarar verirsen ömür boyu onun maaşını SGK senden keser:
Doğru bu konuyu bilmemiz gerekiyor bizim. Patronun iş kazası geçiren işçi için yükümlülükleri ise, bu eğitimin konusu olamayacak kadar önemsiz!
Ahizeye doğru öksür bakalım!
50 kişinin üstünde çalışanı bulunan işyerlerinde işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu bulunuyor.
Haftada 1 ya da 2 gün en fazla 1 saat kalan doktor hiç kimseyi doğru düzgün muayene etmiyor. Muayene eden de sevk vermemek için elinden geleni yapıyor.
Sürekli kol ağrısı çeken işçinin izin almaması için “sevke gerek yok, sorunun psikolojik, ağrıyı düşünme” deniyor mesela. Hatta kimi işyerlerinde doktor işçilere telefonla canlı bağlanıp şikâyetlerini öyle dinliyor! “Öksür bakayım ahizeye doğru. Önemli bir şey değil, üşütmüşsün sen.”
Son 1 yıldır geçerli olan yasa konusunda yapılan çok fazla şey yok aslında. Bu süreçte iş yerlerine yapılan bir denetim de yok. Panolara birkaç uyarı yazısı yazmakla, parayla alınan birkaç sertifikayla, her ay imzalanan iş güvenliği toplantısı tutanaklarıyla iş kazalarının önüne geçilmiyor. Önemli olan yasaları koymak değil, yasaların uygulanmasını sağlamaktır. Bu süreç iş kazalarını, işçi ölümlerini patronların ve devletin ne kadar ciddiye aldığını bizlere gösterdi aslında. Bu nedenle yanımızdaki işçi arkadaşımızla konuşmaktan, çalışma koşullarımızı düzeltmek için birlikte hareket etmekten başka çaremiz yok. Bizim hayatımızı kurtaracak olan kendi örgütlülüğümüzdür.
Son Eklenenler
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...