Buradasınız
Sendikalaştıkları İçin İşten Çıkarılan Marport Liman İşçileri Direniyor
Avcılar Ambarlı’daki Marport Limanında faaliyet yürüten Arser firmasında çalışan 700 işçiden 406’sı Liman-İş sendikasına üye oldular. Şirketin bağlı olduğu Arkas Holding patronu örgütlenme sürecinde işçilere daha iyi şartlar teklif ederek işçilerin mücadelesini bölmeye çalıştı. Buna rağmen işçiler bir ay gibi kısa bir sürede Liman-İş sendikasında örgütlenme süreçlerini tamamladılar. İşçilerin 20 Haziranda sendikaya topluca üye olmaları üzerine, patron 24 Haziranda 5 işçiyi, 15 Temmuzda ise 52 işçiyi tazminatsız işten çıkararak karşı saldırıya geçti.
İşten atılmalara tepki gösteren işçiler 17 Temmuzda direnişe geçtiler. Direnişe geçilmesinden bir süre sonra jandarma işçilerin limana girişlerine engel olmaya başladı. İşçiler limana yakın bir yerde direnişlerine devam ediyorlar. Sendika açtığı işkolu davasını kazandı. Ayrıca işe iade davası açıldı, yetki davası ise henüz sonuçlanmış değil.
Direnişteki liman işçilerini ziyaret ederek çalışma koşulları ve örgütlenme süreçleri ile ilgili sohbet ettik. İşçiler direniş alanına kendi olanaklarıyla gidip geliyorlar, yemek masraflarını da kendileri karşılıyorlar. Sendika yeterli bütçesi olmadığını ileri sürüyor ve hatta mahkeme masraflarının da işçilerce karşılanmasını istiyor.
Liman işçileri sendikalaştıkları, yani örgütlenip mücadeleye karar verdikleri için işten çıkartıldılar. Genel müdür, işçilerin cep telefonlarına attığı mesajlarla ve gönderdiği davetiyelerde işçilere, “kanun gereği 6 gün işe gelmeyenlerin iş akdi feshedilecektir” diyerek gözdağı veriyor. Ayrıca işçilerle bir sorunu olmadığını ve “aracısız” bir şekilde görüşmek istediğini de mesajda belirtiyor patronun uşağı. Elbette amaçları işçilerin örgütlüğünü dağıtmaktır.
Sendikal örgütlenmenin öneminin farkında olduklarını belirten işçiler, limandaki kötü çalışma koşullarının üstesinden ancak sendikal örgütlenmeyle gelebileceklerini söylüyorlar. Sohbet ettiğimiz işçiler çalışma koşulları ve patronun kendilerine yaklaşımı konusunda şunları anlattılar: “Yeni işe girerken, bize ayda 4 gün izin verileceği söylendiği halde, 20 günde bir gün izin veriliyor. Yakınlarımızın cenazesi olduğunda bile izin alamıyoruz, üç vardiyalı sistemde çalıştığımız halde çoğu zaman fazladan bir vardiya daha çalıştırılıyoruz. Fazla mesailer yüzünden geç saatlerde eve gittiğimiz için çocuklarımızı ancak uyurken görebiliyoruz. Ağır çalışma şartları nedeniyle bel fıtığı, varis gibi rahatsızlıklarımız oluyor. İşyeri hekimine gittiğimizde «üç rapor bir penaltı» diyor. Yani üç rapor aldığımızda işten çıkarılmakla tehdit ediliyoruz.
Dışarıda 30 derece olan hava sıcaklığı vincin içindeyken 60 dereceye ulaşıyor. İşyerinde bulunan iki tuvalet ve iki banyo 500 işçinin ihtiyacını karşılamıyor. Bir hak olan mazeret izni kullandırılmıyor. Bir gün işe gelmediğimizde ihtar veriliyor. Ayağı kırık olan işçi arkadaşa işi yavaşlattığı gerekçesiyle ihtar veriliyor. Patron, müdürleriyle birlikte lüks otellerde eğlence düzenlerken bize izin bile verilmiyor.”
İşçilerin greve çıkmasıyla işlerini yürütemez hale gelen patron, deneyimsiz genç işçileri işe alarak kazalara davetiye çıkarıyor. İşçileri ziyaret ettiğimiz sırada bir konteynırın devrildiği haberi geldi. Kazada ölen yoktu, fakat işçiler bir önceki gün benzeri bir kazanın daha gerçekleştiğini ve böyle giderse ölümlerin kaçınılmaz olduğunu söylediler. Patron işçilerin kısa bir sürede direnişten vazgeçeceklerini umuyormuş, ama yanıldığını görmüş. Ancak sendikayı kabul etmeye yanaşmıyor, çünkü işçilerin bir kez örgütlü bir yapıya kavuştuklarında eskisi gibi kuzu kuzu boyun eğmeyeceğini biliyor.
Limanda 2004 yılında da bir örgütlenme girişimi olmuş, fakat örgütlenmeden haberdar olan patron işçileri işten çıkartmış. Ayrıca taşeron firmada çalışan işçiler çok ağır koşullarda çalışıyorlar. Limanda az işçiyle çok iş yapıldığından sık sık iş kazaları meydana geliyor. Bugüne kadar 11 işçi hayatını kaybetmiş, fakat hiçbir ölümün basına yansıtılmadığına dikkat çekiyor işçiler. Üstelik bütün basın kuruluşlarına haber verildiği halde hiçbiri ilgi göstermiyor diyorlar. Şu anda sürdürdükleri direnişte de sosyalist basın dışında mücadelelerine ilgi gösterenin olmadığını ifade ediyorlar.
Marport işçileri sendikal örgütlenmeden asla vazgeçmeyeceklerini ve kazanıncaya kadar mücadelelerinde kararlı olduklarını söylüyorlar.
Liman işçilerinin direnişi gösteriyor ki, en temel yasal hakları kullanmak bile ancak mücadeleyle mümkündür. İşçilerin örgütlülüğü işçileri tek tek bireyler olmaktan kurtarır ve onları güçlü kılar. Patronların istemediği de budur. Patronlar işyerlerine sendikayı, yani işçilerin örgütlerini sokmamayı arzularlar. İşçilerin örgütlü olduğu mücadeleci bir sendikanın işyerinde olması demek, patronların keyfi uygulamalarının son bulması demektir. Bu da işçilerin birliğini sağlayan sendikaların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İşçiler olarak sendikalarımıza sahip çıkmamız, sendikalaşan işçi kardeşlerimizin mücadelesine omuz vermemiz gerekiyor. Yaşasın işçilerin birliği, yaşasın liman işçilerinin haklı ve onurlu mücadelesi!
Ada Deri’de direniş başladı!
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Ankara’da Madenciler Özelleştirmeye Karşı Eylemde
- MKB Rondo Grev Yerinde Müzik Dinletisi
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Direnen İşçiler Kartal Belediyesi’ne Geri Adım Attırdı
- Hak Gasplarına İşçilerin Yanıtı Grev ve Direnişler!
- Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçi Eylemleri
- As Plastik Grevcileriyle Dayanışma Gecesi
- Dayanışmayla Mücadeleyi Büyüten Fernas Madencileri Soma’da Patron Vekilleriyle Görüşecek
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- Polonez İşçilerinden Boykot Çağrısı
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- “Annemle Gurur Duyuyorum”
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...