Bana Masal Anlatma mı?
Kartal’dan bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Birçok kimse hayal ürünü, imkânsız, olmaz denilen şeylere tepkisini “bana masal anlatma” diyerek dile getirir. Bu sözün aksine masallar geçmişte insanlar için önemli mesaj ve derslerin son derece zengin ve yaratıcı bir dille anlatıldığı sözlü geleneğe dayanır. Anlatılan her masal aslında bugün de yaşadığımız toplumda var olan zengin-fakir çelişkisini işler. Bu masallarda güçsüz, fakir, sıradan insanlar devleri yenen, hak ve adaleti sağlayan bir kahramana dönüşürler.
Bir varmış bir yokmuş…
Masallar eski çağlardan bu yana halkların birbirine benzeyen büyülü dilidir. Binbir Gece, Ezop, La Fontaine, Kelile ile Dimne veya Keloğlan masalları Arap, Hint, Yunan, Anadolu coğrafyasında ortak özellikler içeren anlatımlardır. Yani adeta eski çağlardan bu yana toplumların birbirine benzeyen büyülü dili gibidir. Bu masallar çoğunlukla şöyle başlar: “Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar binlerce kilometrelik topraklara hükmeden, çok kötü yürekli, yaşlı bir padişah varmış…” Gençler ve yetişkinler hep beraber bu kahramanlık anlatılarını dinler, kendince deneyim ve dersler çıkartırlardı. Zamanla bu hayal dünyasına en çok ihtiyaç duyanlar çocuklar oldu.
Masala konu olanlar genelde varlıklı, güçlü ve zalim kişilerle; güçsüz, zayıf ve yoksullardır. Bunlar bazen Keloğlan, bazen bir kuş bazen de âşık bir genç olur… Masallarda güçlülerle güçsüzlerin kavgası, haksızlık ve zalimlik yapanlarla eşitlik ve doğruluk peşinde olanların mücadelesi vardır. Bu mücadele kuru bir nasihat şeklinde değil dinleyeni heyecanlandıran, meraklandıran, düşündüren, bu kadar da olmaz denilen bir atmosfere sokarak işlenir.
Ben bir garip Keloğlan’ım
Örneğin Keloğlan sıska, tecrübesiz, kimsesiz bir gençtir. Fakat olaylar onu saraydaki vezir ve padişahla karşı karşıya getirir. Keloğlan, bu mücadeleden zekâsı, kurnazlığı ve cesareti ile başarıyla çıkar. Keloğlan padişahın tahtını yıkar ve kendisi gibi yoksullar gün yüzü görür, dilekleri kabul olur. Halk geçmişte bu ve benzeri masalları kulaktan kulağa anlatarak aslında zalim yönetimlere olan isyanını dile getirmektedir. Benzer şekilde suyun başını tutan devler, halkı soyan tepegözler, insanlara acı çektiren cadılar, büyücüler masallarda alt edilir ve yenilirler. İnsanlar yıllar yılı krallardan, tiranlardan, padişahlardan kurtulacaklarını, mutlu ve huzurlu bir hayat süreceklerini hayal etmişler ve bu hayallerini masallar aracılığıyla çocuklara anlatmaya başlamışlardır.
Kıssadan hisse…
Masallar “onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” dilekleriyle son bulur. Masallar dinleyeni uyutmak için değil uyandırmak için anlatılır. Bugün medya masalların tahtını ele geçirmiş, çocuklar sistemin uyuşturmasıyla karşı karşıya kalmışlardır. Masalların gücü zayıflatılarak yok edilmiştir. İşçi çocukları geleceksizlikle, işsizlikle, eğitimsizlikle karşı karşıya kaldıkça anneler yarın çocuklarına yeni masallar anlatacak ve çocuklarının günün birinde bu sömürü düzenini yıkacak örgütlü, bilinçli, azimli bir kahramana dönüştürecek ilk ilhamı yeniden kulaklarına fısıldamış olacaklardır…
Kazanan Kim, Kaybeden Kim?
Son Eklenenler
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...