Buradasınız
Kazanan Kim, Kaybeden Kim?
GOSB’dan metal işçisi bir kadın

Kısa süre önce tek adam rejimini meşrulaştırmak için bir seçim yapıldı. Adaletsiz seçim koşullarının altında adaletli bir sonuç beklenemezdi, olmadı da. Sonuçlar açıklandı ve fiili başkan resmi başkan haline dönüştü.
Pazartesi gündelik yaşamımıza döndüğümüzde başkana oy verenlerde kazanmış olmanın gururu, muhalefete oy verenlerde ise kaybetmenin acı serzenişleri vardı. Kazanan tarafta olanların kaybeden taraftakilere üstünlük taslarcasına sözleri, böbürlenmeleri, aşağılamalar eksik olmadı. Seçim sonrasında söylenen sözler yüzünden birbirine sırtını dönen, selamı sabahı kesenler bile oldu. Fabrikalarda, mahallelerde, sokaklarda yaşandı bunlar. Peki, gerçekten kazanan kim kaybeden kim? Temsilen seçilen başkan seni temsil ediyor mu? Kazandığını zannederken en çok kaybeden sen olmayasın?
Bir taraftan Türkiye’nin büyüdüğünü iddia ediyorlar diğer taraftan asgari ücret açlık sınırının altında kalmaya devam ediyor. Bir günlük ücretimiz 1 kilo et almaya yetmiyor. Gençler üniversite bitiriyor, diploma sahibi oluyor ama meslek sahibi olamıyor, mezun olduğunda işsizlik cenderesinin içinde boğuluyor. Toplu işten atmalar yaşanıyor, sendikalaşmanın önüne engeller konuyor, grevler OHAL gerekçesiyle yasaklanıyor. Zorunlu arabuluculuk yasasıyla patronlara kıyak geçiliyor. Daha SOMA katliamının acısı dinmeden üzerine yeni iş cinayetleri geldi. Yeterli derecede işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadığı ve gerekli denetimler yapılmadığı için her ay ortalama 150 işçi hayatını kaybediyor. Nurettin Canikli bir konuşmasında “kıdem tazminatı işverenler için bir yük” diyerek patronları bu yükten kurtarma vaadi veriyor. Tekrar soralım bu seçimde kazanan kim kaybeden kim? Yasaları düzenleyen, nasıl yaşayacağımızın, kaç çocuk yapacağımızın, ne kadar ücret alacağımızın kararını veren onlar. Bu kararlar alınırken ne senin ne benim ne de başka bir işçinin fikri soruluyor. Saldırılar içeren yasalar “MÜJDE” başlıklarıyla, işçilerin elini kolunu bağlayacak haberlerle servis ediliyor.
Alevi olabilirim, Sünni olabilirim, Kürt olabilirim, Türk olabilirim, evli, bekâr, sağcı, solcu, Karadenizli, Egeli, bu memleketin her yerinden, her dilinden, her kültüründen olabilirim. Ama işçiyim ben, sen de işçisin kardeşim, işçi. Bizim yalnızca bir tarafımız olur. Çünkü aynı sofralarda aynı şeyleri yeriz biz. Derdimiz de birdir dermanımız da. Ama bizlerin nasıl yaşayacağının kararını verenler yaşadığımız sıkıntıların zerresini dert etmezler kendilerine. Üstüne üstlük “haklı” sebeplerini sunarlar bizleri kandırmak için. Bütçe yoktur, işverenlere yüktür, işçiye daha fazla vermek patronu bitirir, ülkeyi batırır vs. Eğer bu ülkede sen, ben üreten işçiler bir gün rahat yüzü görmüyorsa bu ülke zaten batmış demek değil midir? Bir yanda sermayesini büyüten patronların sefası, diğer yanda emeği hiçe sayılan milyonlar. Bu seçimin tek kazananı patronlar sınıfı ve onları işçi sınıfının gazabından koruyan temsilcileridir. İşçi sınıfı ancak kendi iktidarını kurduğunda kazanacaktır.
Bana Masal Anlatma mı?
Taşeronda Bir Kadro Balonu Daha!
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...