Buradasınız
12 Eylül Semineri
Gebze’den bir grup işçi

Geçtiğimiz Pazar günü Gebze UİD-DER temsilciğinde 12 Eylül faşist darbesini konu alan bir seminer düzenlendi. Etkinlikte öncelikle yaşanan son sürecin kısa bir sunumu yapıldı. Sonra sınıf mücadelesinde güneşe gömdüğümüz sınıf kardeşlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu.
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin gerçek suçlularının kim olduğunun, darbenin niçin yapıldığının işlenmesi bizler için nice dersler içermekteydi. O sürece baktığımızda işçi hareketinin siyasal bir nitelik kazandığını görüyoruz. Buna bağlı olarak sermaye sınıfı yaşanan süreci durdurabilmek için uzun bir hazırlık evresinden sonra darbeyi gerçekleştirdi. Etkinlikteki slayt gösterisinde sermaye sınıfının temsilcilerinden Halit Narin’in söylediği sözler bunu doğruluyordu. Narin, “bugüne kadar onlar güldü biz ağladık şimdi sıra onlarda” diyerek askeri faşist darbenin kime karşı yapıldığını açık bir şekilde dile getiriyordu. 12 Eylül darbesi işçi sınıfının mücadelesini hedef almıştı.
Etkinlikte işçi korosunun söylediği devrimci marşlar, işçi arkadaşların okuduğu şiirler bizleri coşturdu. Etkinlik sırasında “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!”, “Örgütlen, Örgütle, Mücadele Et!” sloganlarını hep bir ağızdan haykırdık.
Evet, 12 Eylül’ün hesabını örgütlü işçi sınıfı soracak. Bunu yapabilmek için de örgütlü mücadelede yerimizi almalıyız. Hep duymuşuzdur toplum çok duyarsız diye. Doğru, işte 12 Eylül askeri faşist darbesi tam da böyle bir toplum yaratmak istiyordu. İşçi sınıfının mücadele geleneğini yok etmek için darbeyi planladılar ve işçi sınıfı doğru temelde örgütlü olmadığı için buna karşı koyamadı. Ama unutulmamalı ki karanlığın sonunda doğacak güneşli günler bizleri bekliyor. Bunun için mücadeleyi yükseltmeliyiz.
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...