Buradasınız
Grev ve Direnişlerini Sürdüren İşçiler Meclis’te Basın Açıklaması Gerçekleştirdi
Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri alınmadı. Ancak görüşmeler sonrası işçiler Meclis’e alındı. Basın emekçileri ise toplantının yapılacağı salona girerken polis engeliyle karşılaştı. Gazeteciler salona kamera ve fotoğraf makineleri olmadan alındı. İşçiler toplantıda yaptıkları konuşmalarda yaşadıkları süreçleri paylaştılar. Birlikte mücadelenin önemini vurguladılar.
Toplantıyı açan EMEP Antep milletvekili Sevda Karaca işçilerin taleplerinin herkes tarafından duyulması için bu toplantıyı düzenlediklerini belirtti. İlk sözü 39 gündür direnişte olan ve Ankara’ya 8 gün yürüyerek gelen Fernas işçileri aldı. Fernas işçisi Halit İleri, her an ölüm riski altında çalıştıklarını, taleplerinin işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması olduğunu söyledi.
Grevdeki Mersen işçileri adına konuşan Halil Yap greve çıkmadan önce işverenin işçileri toplayıp “devlet bizim yanımızda” diyerek korkutmaya çalıştığını, greve çıktıktan sonra ise grevci işçilerin evlerine giderek ailelerine “çocuğunuz, eşiniz bir daha iş bulamaz” diyerek yıldırmak istediğini, grevdeki işçileri telefonlarından arayarak para teklif ettiğini söyledi. Örgütlü oldukları Birleşik Metal-İş Gebze 1 Nolu şubenin grev boyunca yanlarında olduğunu, şubenin desteği olmadan bugüne kadar dayanamayacaklarını belirten Yap, işçilerin sendikalarına sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Hatay Payas’ta Özçelik-İş Sendikasında örgütlü Yolbulan Metal işçileri adına konuşan Hakan İvigin, 6 Şubat depreminde hiç tanımadıkları insanlardan destek gördüklerini ama yıllarını verdikleri fabrikanın patronundan bir bardak su görmediklerini, aksine 45-50 derece sıcakta işçileri çadırlara mahkûm ettiğini söyledi.
Polonez işçileri adına konuşan Nuh Kaya direniş sürecinde onlarca kez gazlı, coplu saldırıya uğradıklarını, Çatalca Kaymakamının kendilerini şov yapmakla suçladığını söyledi. AKP Çatalca İlçe Başkanının “ben size iş bulurum” dediğini söyleyen Kaya, “Bu bize hakarettir. Biz 146 arkadaş, namusumuzla, şerefimizle çalışan insanlarız. Biz Anayasanın bize verdiği 51. maddeyi kullanmak istiyoruz” dedi.
Grevdeki MKB Rondo işçileri adına yapılan konuşmada ise toplu sözleşme görüşmelerinde temsilci odası taleplerine işverenin cevabının “toplantılarınızı tuvalet önünde yaparsınız” olduğu, işverenin işçiye nasıl baktığını bu süreçte gördükleri, kazanana kadar mücadeleye devam edecekleri söylendi.
İşverenin jandarma eşliğinde fabrikaya grev kırıcı soktuğu As Plastik işçileri adına yapılan konuşmada Türkiye’de e-devlet üzerinden çok kolay sendikalı olunduğu ama sendikalı kalmak için bedel ödemek gerektiği belirtildi. Uzun yıllardır fabrikada çalışan işçilerin sendikalı olup greve çıktıkları zaman patron tarafından “terörist” olmakla suçlandıkları, artık kimsenin bunlara inanmadığı söylendi.
Tarkett işçileri adına yapılan konuşmada ise şirketin 36 ülkede 39 işyeri olduğu, bunların içinde en kötü şartlarda çalışanların Türkiye’deki fabrikada çalışan işçiler olduğu belirtildi. “Grevde devletin işverenin tüm isteklerini karşıladığını gördük” denildi. Elba Bant işçileri adına yapılan konuşmada, grevin tam bir birlik beraberlik içinde devam ettiği söylendi.
Toplantının devamında 7’li sistem dayatmasına karşı iş bıraktıkları için işten atılan Akcanlar işçileri, Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan KLS Klima işçileri, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evlerinde çalışırken hak gaspları içeren sözleşmeyi imzalamadıkları için işten atılan taşeron öğretmenler, yerel seçim sonrasında işten atılan Karşıyaka ve Menemen Belediyesi işçileri, motokuryeler ile Belediye Çalışanları ve Kamu Taşeron İşçileri Derneği adına birer konuşma yapılarak işçilerin yaşadığı sorunlar anlatıldı.
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...