Buradasınız
UPS İşçileriyle Dayanışmak İçin Onların Yanındaydık
İstanbul’dan bir işçi
1 Eylülde UPS işçilerinin uluslararası dayanışma eylemine katıldık. Yürüyüş başlamadan evvel direnişteki işçilerle küçük sohbetlerimiz oldu.
Direnişçi işçilerden Şükrü Amca uluslararası dayanışmayı ve direnişin son durumunu şöyle değerlendirdi: “İşveren dedi ki, 1 Eylülde eylem yapmayın, ben sendikayı kabul ediyorum. Sendikayı kabul ediyor ama bizi (direnişçileri) işe geri almayı kabul etmiyor. Bugün, 154 ülkede ne kadar UPS işçisi varsa hepsi eylemde. Bu, direniş her yerde duyulacak demektir. Bu yüzden bugünü iptal etmemizi istiyor. Köşeye sıkıştı artık.”
Bir başka işçi de direnişin simgesi Arif’in başına gelenlerden söz etti. Arif, direniş yerine yakın bir mahallede oturan yoksul bir ailenin 5 yaşındaki oğlu. İşçilerin orada direniş çadırı kurduğunu keşfettiğinden bu yana Arif 1 dakika bile oradan ayrılmadı. Direnişçilerden önce oraya gelip, onları uğurladıktan sonra döndü evine. Ailesi dâhil hiç kimse onu oradan uzaklaştıramadı. Artık o da direniyordu. Tüm haksızlıkları fark etmişçesine sahipleniyordu direnişi. Sloganları avaz avaz haykırıyordu, hepsini ezberlemişti. Herkesin gözbebeği olmuştu Arif. Direnişçiler de onu evlatları gibi benimsemişlerdi. Gelen ziyaretçiler Arif’in de yanına uğramadan orayı terk etmiyorlardı. Direniş alanı dışında yapılan eylemlere de düzenli katılıyordu. Sendikacıların ve basın görevlilerinin de gözleri onu arıyordu hep. Tabii bu patronun ve polisin de gözünden kaçmadı. Arif’in bir Kürt çocuğu olmasını fırsat bilen polis, onu Abdullah Öcalan lehine slogan atarak PKK propagandası yapmakla suçladı. TÜMTİS şube başkanı Çayan Dursun polisin bu suçlamasına tepkiyle karşılık verdi. Polis bir de Arif’in evine giderek ailesine “uyarı”da bulundu. Sonuç olarak Arif artık direniş yerine gelemiyor.
İşçiler direndikleri zaman patron buna son vermek için türlü oyunlar oynar. Saldırır, iftira eder, “yan gelip yatıyorlar” der, terörist ilan eder… Tüm bu saldırılar, direnen işçiler için hayırlara vesile olur aslında. Yaşadıkları grev ya da direniş dönemine dek etnik farklılıklarından ötürü birbirine düşen işçiler, o mücadele başlayınca kardeş oluyorlar. İşçi dayanışması, milliyetçiliğin panzehiri haline geliyor. Bu çok sık rastlanan bir durumdur ve hemen hemen her direniş yerinde, her grev yerinde yaşanmaktadır. İşçiler, hakları ve sınıf çıkarları için mücadele eden işçilerin ve devrimcilerin “terörist” ilan edildiğini yaşayarak görürken, mücadele sayesinde gerçek sınıf dostlarını da tanımış oluyorlar. Patronların onları bölmek ve mücadelelerini zayıf düşürmek için her türlü yalana başvurduğunu ve bu yalanlara kanmamak gerektiğini öğreniyorlar.
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...