Buradasınız
Şahruk Zamani’nin İnsan Hakları Savunucularına Sesleniş Mektubu

İşçi sınıfının haklarını koruyanlara karşı bu hukuksuzluk, kanunsuzluk, zulüm ve adaletsizlik ne zamana kadar sürecek? Yeni sürgün yerim olan uyuşturucu hükümlülerinin kaldığı Kızıl Hisar Zindanından sizlere en sıcak selamlarımı yolluyorum. Tüm ezilenlerin yeni yılını kutluyor, hepsinin mutlu olmasını diliyorum.
Ben Şahruk Zamani, elli milyonluk İran işçi sınıfının bir ferdi olarak, koca deryada bir damlayım. Bu ülkenin yaratıcısı olan işçi sınıfının bir parçasıyım. İşçi sınıfı ülkenin çarpan kalbidir. Sanatta, madende, inşaatta, tarımda, petro-kimyada, hizmet sektöründe, her yerde hayatı var eden işçi sınıfıdır. Ama onun düşük ücretlerle, tazminatsız ve sosyal güvencesiz çalışmaya, yoksulluğa ve işsizliğe mahkûm edildiği, örgütlenmenin yasak olduğu, hak aramanın yasak olduğu, haksızlıklarla dolu bir düzende yaşıyoruz. En meşru haklarını savunmak için eylem yapan işçiler bile tutuklanmakta ve cezaevlerine atılmaktadır.
İran İslam Cumhuriyeti’nin altına imza attığı Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun 87. ve 98. maddelerinde ve İran anayasasının 26. maddesinde işçilere örgütlenme hakkı tanınmıştır. Ama bunlara rağmen, Vahid Otobüs Şoförleri Sendikası, Neyşeker, Harf-tepe Sendikası, Tahran Boyacılar Sendikası, Komite-i Peygiri, Hemahengi, Difa, İttihadiye Azâdi ve emekten yana olan insanlar grev yaptığı için tutuklanmakta, fabrika ve işyerlerinde baskı altına alınmaktadır. Sermaye sınıfının koruyucusu olan İran rejimi bu yaptıklarıyla elli milyonluk işçi sınıfına büyük bir darbe vurmuştur. İşçi sınıfını bir sülük gibi sömüren ve işsizliğe mahkûm eden bu multimilyarderler bu da yetmezmiş gibi işçilerin boğazındaki bir dilim lokmaya dahi göz dikmiş durumdadırlar. İşçi sınıfı sermayenin kölesi haline getirilmiş durumdadır. Ülkenin servetini çalan, talan eden onlarca hırsız hüküm giydikleri halde elleri kolları serbest gezerken, Rıza Şahabi, Muhammed Cerrahî, Behnam İbrahimzade ve onlarca işçi önderi iftiralarla tutuklanmış, ortada en ufak bir delil olmamasına karşın çoğu 15 yıl gibi ağır cezalara çarptırılmıştır.
Ben de onlardan biri olan Şahruk Zamani’yim. 30 yıldır yaşadığım Tahran’dan Tebriz’e geldiğim 2011 yılında hükümsüz, sorgusuz, mahkeme kararı olmadan tutuklanarak tehditlere ve işkencelere maruz kaldım. Bu haksızlıklara karşı 40 gün açlık grevi yaparak adil yargılanma talebinde bulundum, baskılara, işkencelere karşı hiçbir taviz vermedim. Bütün bunlara rağmen savcılık 11 yıl hapis talebiyle dosyamı İnkılâp Mahkemesine gönderdi. 11 yıllık hapis cezasına itiraz ettim ancak üst mahkeme mahkûmiyetimi onayladı. Aldığım haksız ve hukuksuz mahkûmiyet yetmezmiş gibi beni sırayla Yezd, Tebriz, Recai Şehir ve son olarak da uyuşturucu hükümlülerinin yattığı Kızıl Hisar Zindanına sürgün ettiler. Kızıl Hisar Zindanının beni alma yetkisi olamadığından 4 saat bekletildim, fakat İran İstihbarat Örgütünün baskısı sonucu uyuşturucu hükümlülerinin kaldığı zindana atıldım. Bu haksızlığa karşı, siyasi tutukluların bulunduğu Recai Şehir Zindanına alınmam için 4 kez müracaatta bulundum ve bunun için açlık grevine başladım. 19 gündür açlık grevindeyim, kilo kaybına uğramam ve beş kez serum tedavisi görmeme rağmen bunun sorumluları hiçbir çaba göstermediler. Ben bütün insan hakları savunucularından, Ahmet Şahid’ten (İran’ın BM insan hakları görevlisi), Navi Pillay ve ülke içindeki bütün yetkililerden bir vatandaş olarak bu haksızlığa bir son verilmesini istiyorum. Ve bütün siyasi tutsakların ve işçi tutsakların serbest bırakılmasını istiyorum. Cezaevlerinde ve dışarıda her türlü psikolojik baskının sorumlusu İran yönetimidir.
Haksızlıklara karşı birleşelim!
Siyasi ve işçi tutsaklara özgürlük!
Şahruk Zamani’yle Dayanışma Komitesi
Şahruk Zamani’nin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması için yürütülen uluslararası kampanyaya şu adresten destek verebilirsiniz:
http://www.change.org/tr/kampanyalar/the-iranian-government-free-shahrokh-zamani
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...