Buradasınız
Sarıgazi’de “İşçiler Savaşa Karşı” Etkinliği

UİD-DER, işçi sınıfının uluslararası birliği için çalışmaya ve emperyalist savaşın işçi sınıfı için tehlikesini işçilere anlatmaya devam ediyor. Bu amaçla tüm çalışma bölgelerinde “İşçiler Savaşa Karşı” başlığıyla etkinlikler gerçekleştiriyor. Ortadoğu’da yoğunlaşan emperyalist savaşın yıkıcılığının derinden hissedildiği bugünlerde, bu etkinlikler daha büyük bir anlam kazanıyor. 27 Martta Sarıgazi temsilciliğinde gerçekleştirilen etkinliğe çeşitli fabrikalardan işçilerin yanı sıra sağlık, hizmet, inşaat işçileri ve öğrenciler katıldılar.
Etkinlikte Birinci Dünya Savaşı öncesinde yaşanan gelişmeler işçi sınıfının penceresinden anlatıldı. Egemenlerin halkları savaşa nasıl ikna ettikleri, her ülkede milliyetçiliği nasıl kışkırttıkları hatırlatıldı. Kitlelerin algılarının yönetildiği, halkların birbirine milliyetçilikle, dinle düşmanlaştırıldığı vurgulandı. Buna karşılık ödenen bedellerin ardından halkların egemenlerin savaşına karşı çıktıkları hazırlanan videolarla ve sunumla anlatıldı. 1917’de Rusya’da işçilerin iktidara gelmesiyle işçi iktidarı savaştan çekildi ve askerler kardeşleriyle savaşmayı reddettiler. Bunun üzerine egemenler savaşı bitirmek zorunda kaldılar. Ayrıca geçmişte yaşananların bugün için de geçerli olduğu, egemenlerin düzeni sürdükçe savaşların bitmeyeceği, yoksul emekçi halkların acı ve gözyaşlarının dinmeyeceği vurgulandı.
Etkinliğin ardından sohbet eden işçiler duygu ve düşüncelerini paylaştılar. İzlenen videoların, türkülerin, ağıtların kendilerini çok etkilediğini dile getirdiler. Özellikle emperyalist savaşta cephelerde savaşmaya zorlanan askerlerin yazdığı mektupların seslendirildiği videolar işçiler tarafından gözyaşlarıyla dinlendi. Emperyalist savaşların bizim savaşlarımız olmadığını dile getiren işçiler egemenlerin çıkarları için birbirimizi öldürmeye zorlandığımızı belirttiler.
Bir kadın işçi, duygularını şöyle ifade etti: “Okulda öğrendiğimiz bir tarih var. Bu tarihte de savaşın nedeninin sadece vatan toprağımızı, ailemizi, namusumuzu korumak olduğunu söylüyorlar. Bunu kahramanlık hikâyeleriyle anlatıyorlar. Milliyetçi duygularla insanların canlarını siper etmelerini söyleyerek savaşa gönderiyorlar. Egemenlerin kendi çıkarları için halkları savaşa sürükledikleri, çıkarları için masum insanların canlarını aldıkları gerçeği hep gizlenir. Niçin savaştığını bilmeden koşarak cepheye giden insanlar savaş uzadıkça acımasız gerçekle yüz yüze kalıyorlar. Aslında savaşın kendi savaşları olmadığını başkalarının zenginliklerine zenginlik katmak için öldüklerini bilmiyorlar. Bildiğimiz bir tarih gerçeği var. Savaşın sadece çıkar savaşları olduğunu biz kendimize bile ifade edemezken bu etkinlikte anlatılanlar bir tokat gibi etkisini gösterdi. Savaşın acımasızlığı gerçeğini çok net gördüm. Geçmişte niçin halklar savaştırıldıysa şimdi de onun için savaşmamızı istiyorlar. Bu etkinliği hazırlayan herkese teşekkürlerimi bir borç bilirim.”
Başka bir işçi ise şöyle konuştu: “Savaşların en can alıcı ve ortak özelliği yoksul halkları öldürmesidir. Bizi dinle, milliyetçilikle doldurup hiç bilmediğimiz kanlı oyunlarına alet ediyorlar. Egemenler gözlerini kırpmadan kendi çıkarları için milyonlarca insanı katlettiler, ediyorlar. Halklar bir araya gelip bu kanlı savaşlara ve egemenlerin oyunlarına karşı örgütlenmelidir. Bu kanlı kapitalist düzen için dökecek kanımız yok.”
Geçmişte olduğu gibi bugün de emperyalist savaşlar işçi ve emekçilerin hayatlarını karartmaya devam ediyor. Savaşlar geçmişte kalmıyor. Ortadoğu’da yoğunlaşan emperyalist savaşın acısını son yıllarda daha çok hisseder hale geldik. Başta Suriye olmak üzere Ortadoğu ülkelerinde ve Türkiye’de halklar savaşı acı bir şekilde yaşıyor. Yoksul emekçi halklar savaş cehenneminden kurtulmak için yerinden yurdundan oluyor, canını kurtarmak için denizlerde hayatını kaybediyor, evlerin üzerine bombalar düşüyor, patlayan bombalarla yüzerce insan hayatını kaybediyor. Savaşlar işçi ve emekçi halklar için bir yıkımdır. Savaşlarda anaların, babaların, çocukların gözyaşları dinmez. Savaş durup dururken çıkmaz. Savaşı çıkaran sermaye sınıfıdır, işçi ve emekçi halklar değildir. Dolayısıyla yaşanan katliamlara, emperyalist savaşa ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesini yükselterek karşı durabiliriz.
Son Eklenenler
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....