Buradasınız
Sefaköy’de İşçilerle Konuştuk: “Tam da 1 Mayıs Talebi”

Derneğimizin 1 Mayıs çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Başlattığımız kampanya çerçevesinde işçi kardeşlerimize “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” talebini anlatıyor ve onları 1 Mayıs’a davet ediyoruz. Standımızı ziyaret eden işçilerle uzun iş saatleri, fazla mesailer, düşük ücretler ve 1 Mayıs üzerine konuştuk.
UİD-DER: Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Kadın işçi: Hastanede, mutfakta çalışıyorum. Belli olmuyor ama sürekli 8 saati aşıyor.
Lütfü: Ben İnci Ayakkabı’da 10 yıl çalıştım. İşyeri kapatıldığı için patron herkesi işten çıkardı. Tabii çalıştığım zamanlar günde en az 10 saat çalışıyordum. İş olduğunda Cumartesi ve Pazarları da çalışıyorduk. Bazen dini bayramlarda bile çalıştırıyorlardı.
Cihan: Turizm işinde çalışıyorum, fazlasıyla esnek. 8 saatin çok üstünde çalışıyorum. Çok yorucu; hem bedenen, hem de zihnen. Psikolojim bozuluyor.
Deniz: 11 buçuk saat çalışıyorum. Büro işçisiyim. Bundan dolayı uzun saatler çalışıyorum.
Haftada ve ayda kaç saat fazla mesai yapıyorsunuz? Mesailer zorunlu mu, siz isteyerek mi kalıyorsunuz?
Kadın işçi: Ne kadar çalışırsam çalışayım fazla mesai almıyorum. Sadece bazen resmî tatillerde çalışmıyorum.
Cihan: Fazla mesai almıyorum. Patronlar o kadar canavarlaştı ki, ben çalışmam desem başkasını alır. İnsan tek başına bir şey yapamıyor.
Deniz: Daha önce MNG Kargo’da çalışıyordum. Gece 12’ye, 1’e kadar çalışıyorduk. Bize mesaiye kalmak isteyip istemediğimiz sorulmuyordu bile. Bunlar yetmezmiş gibi mesai parası da vermiyorlardı. Ben dayanamadım, ayrıldım. Ama orada hâlâ o koşullarda çalışıyorlar.
Lütfü: Haftalık 15 saatten fazla mesai yapıyorduk. Kalmak isteyip istemediğimiz bize sorulmuyordu bile. Zaten işe girerken mesaiye kalmamız için sözleşme imzalattılar.
Peki, bunca çalışıyorsunuz, geçinebiliyor musunuz?
Kadın işçi: Yetirmeyip ne yapacağız? Yetmese de yetiriyoruz, ne yapalım!
Cihan: Tek başıma olduğum için bir de asgari ücretten fazla aldığım için kısmen yetiyor. Evli olsaydım hem kira, hem yol, hem evin diğer masrafları nasıl geçinirdim, bilmiyorum.
Hafta sonu tatiliniz var mı? Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz, sosyal yaşamınız var mı?
Kadın işçi: Ne gezer, Pazar günleri tatili de yetmiyor ki. Eş dostla ancak telefonda görüşüyoruz.
Cihan: Belirsiz, Pazar tatili var ama genelde çalışıyoruz. Kesinlikle zaman kalmıyor. Ne zaman arayacakları belli olmadığı için hiçbir şeye zaman ayıramıyorum. Yorgunluk üzerimden silindir geçmiş gibi oluyor. Televizyonun başında sızıp kalıyorum.
İşyerinde çalışma temposu nasıl, hızlı mı?
Kadın işçi: Özel kahvaltılar hazırlıyoruz. Çok tempolu oluyor. Bazen gece yarısında ancak çıkıyoruz.
Cihan: Çok yoğun çalışıyoruz. İşi hallet de ne yaparsan yap, istediğin şekilde ölmek serbest!
Dışarıda milyonlarca işsiz varken, üç işçinin yapacağı işi neden bir işçi yapıyor? Bu normal mi?
Kadın işçi: Bence çok saçma, ama patronlar 3 kişiye ayrı ayrı maaş ödeyeceğine 1 kişiy yine aynı işi yaptırıyorlar. Bir kişinin suyunu sıkmak varken, diğerlerine ne gerek var?
Cihan: Tabii ki değil. İşsizlikle gözümüzü korkutuyorlar, sanki bilinçli olarak yaratılmış. Her an kapıda kendimizi bulacağımız hatırlatılıyor.
Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü. UİD-DER “İş Saatleri Kısaltılsın, Ücretler Yükseltilsin” adıyla bir kampanya yürütüyor. Bu konuda düşüncenizi alabilir miyiz?
Kadın işçi: Asgari ücret yükseltilse çok iyi olur. Aldığımız ücret hiçbir şeye yetmiyor. Benim bir çocuğum var, çok çocuğu olanlar ne yapsın? Devletin bunları düşünmesi lazım ama düşünmüyor.
Cihan: Çok doğru. 1 Mayıs’ı zaten çok uzun iş saatlerini kısaltmak isteyen işçiler yaratmış. Çok daha başka yerlerde olmalıydık.
Deniz: Çok mantıklı bir taleple 1 Mayıs’a gidilecek. Tam da 1 Mayıs talebi.
Kampanyamızı yaygınlaştırmak için siz ne yapmak istersiniz?
Kadın işçi: Medyaya duyurmak lâzım ama onlar da dinlemiyor. Başka şeylerle uğraşıyorlar.
Cihan: Bilinmesini sağlamalıyız. Sosyal paylaşım alanlarında da yaygınlaştırılmalı.
Kampanyamızdaki talepleri haykırmak için 1 Mayıs’ta yerimizi alacağız. Sizi, ailenizi ve çevrenizi yanımızda görmek isteriz. Bize destek vermek için ne gibi çalışmalar yapmak istersiniz?
Kadın işçi: Ben sürekli çalışıyorum. Gelmek isteyen olursa sizi söylerim. İzin verirlerse ailemle ben de gelirim. Siz en iyisini yapıyorsunuz.
Cihan: Lise döneminden beri katılan arkadaşlarım var. Katılmayanlar da var. Aldığım bülteni, bildiriyi onlara da anlatacağım. Sitenizden de yararlanacağım.
Lütfü: İnci’de çalıştığım zamanlar, sendikalaşmak için arkadaşları bir araya topladığımda sadece 20 kişi gelmişti. Ama işyeri kapandıktan sonra hepsi aradı. Şimdi de ben arayacağım 1 Mayıs için. Zaten gelirler de.
Son Eklenenler
- İzmir Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Kent A.Ş. ve Personel A.Ş. şirketlerinde çalışan belediye işçileri, ücretlerinin ödenmesi talebiyle 28 Temmuzdan bu yana eylemlerini sürdürüyor. Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren yatak üreticisi...
- Simsiyah gökyüzünde uçmaz oldu uçurtmam Bütün her şey oldu bana travma Bitsin artık, istemiyorum savaş, istemiyorum daha fazla
- Belki inanmayacaksınız ama bu sözlerin sahipleri de işçi. İki işçi kendi arasında sohbet ederken bir an kulağıma takıldı, içlerinden biri aynen şöyle dedi: “Bu işçiler de çok nankör canım! Ne yazı beğeniyor ne de kışı.”
- Dersim’de faaliyet gösteren Peri Tekstil’de işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi, sendikalarının tanınması, baskı ve mobbinge son verilmesi ve işe geri dönme talebiyle 29 Temmuzda fabrika önünde eylem yaptı. Manisa’da bulunan İtalya merkezli Bitron...
- UİD-DER’li işçiler olarak, Digel Tekstil işçilerinin direnişinin 189’uncu gününde dayanışma ziyaretinde bulunduk. Sıcak çaylarımızı yudumlarken direnişçi kardeşlerimizle uzun uzun sohbet ettik.
- TPI Kompozit grevinde işçilerin talepleri yalnızca ekonomik taleplerle sınırlı değil. İşçiler aynı zamanda sendikal haklarına sahip çıkıyor, gelecekteki kuşaklara onurlu bir mücadele mirası bırakıyorlar.
- Nazilere ait bir toplama kampının gri ve soğuk duvarları arasındaki bahçede küçük bir çocuk, babasının “saklan” dediği paslı bir metal dolaba gizlenmiştir. Babanın adı Guido’dur ve günlerdir çocuğuna “her şey bir oyun” demiştir. Kampta yaşanan...
- İnsana, doğaya, bitkilere, hayvanlara değer vermeyen iktidarın ve onların vekillerinin onayıyla ve torba yasalarla bir avuç sermaye grubunun önündeki yasal engeller aşılırken insanlığın geleceği yok ediliyor.
- Kocaeli/Dilovası’nda bulunan Omsa Metal’de işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasının ardından Omsa Metal işvereni işten atma saldırısı başlattı. İşçiler...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu 28 Temmuzda gerçekleşti. Görüşme öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapan KESK, kamu emekçilerinin...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...