Buradasınız
Şişli’de Tekel İşçileriyle Dayanışma Eylemi
25 Aralık Cuma akşamı Cevahir alışveriş merkezi önünde saat 18.00’da toplanan sendika ve siyasi partiler, kortejler halinde Şişli AKP ilçe başkanlığına kadar sloganlarla yürüdüler. Yürüyüş boyunca Tekel ve itfaiye işçilerine yönelik baskılar ve AKP’nin emek düşmanı politikaları “AKP Halka Hesap Verecek!”, “Emekçiler El Ele Genel Greve”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “İşçi Düşmanı Hükümet İstifa”, “Tekel İşçisi Yalnız Değildir”, “İstanbul Uyuma İtfaiyene Sahip Çık” sloganlarıyla protesto edildi.
Eyleme Türk-İş’e bağlı Hava-İş, Haber-İş, Tez Koop-İş, Harb-İş, TÜMTİS, Belediye-İş, TES-İş, Kristal-İş ve Türk Metal sendikaları katıldı. Eğitim-Sen, Eğitim-İş, ÖDP, Halkevleri, TKP gibi siyasi grup ve partiler de eyleme destek verdiler. Sabiha Gökçen Havalimanında direnişlerini sürdüren işçiler ile Esenyurt Belediyesinde mücadelelerinde 131. günü geride bırakan belediye işçileri de pankartlarıyla yürüyüşe katılanlar arasındaydı.
AKP ilçe binasının önünde barikat oluşturan polis, kitlenin binaya yaklaşmasına izin vermedi. Polis barikatının önünde bir süre sloganlar atıldıktan sonra basın açıklaması okundu. Açıklamayı Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak okudu. Büyükkucak konuşmasına, emekçilerin ve onların temsilcilerinin dile getirdiği taleplere karşı hükümetin sağduyudan uzak ve şiddetsever yaklaşımlarını reddettiklerini söyleyerek başladı. Başbakanın, Tekel işçilerine yönelik olarak, “yatarak para kazanıyorlar” söylemini eleştirdi. Hakkını arayan işçilerle beraber Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel’in gözaltına alınmasını kınadı.
Konuşmanın devamında, hükümetin yeni yılda hazırlığına giriştiği saldırı politikalarına değindi. Özel istihdam büroları düzenlemesinin veto edilmesine rağmen sermaye örgütlerinin talebi doğrultusunda konunun gündemde tutulmasını eleştirdi. Kıdem tazminatına dokunulmamasını istedi, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir düzeyde belirlenmesini gerektiğini söyledi. Büyükkucak ülkenin dört bir yanında eylemlerini yükselten işçileri selamladı. Hükümeti emekçilere ve sendikalara yönelik saldırgan tutumundan vazgeçmeye çağırdı. Son olarak işçilerin taleplerini sıraladı: “4-C statüsünde çalışan yüz binlerce özelleştirme mağduru işçi kadroya alınmalı ve mağduriyetlerine son verilmelidir. Hükümetin özelleştirmenin ve kamunun tasfiyesinin acı ve yıkıcı sonuçlarına rağmen sürdürmeye çalıştığı şeker ve enerji sektöründeki özelleştirme girişimleri başta olmak üzere, tüm özelleştirme çalışmaları durdurulmalıdır.”
“Suç Bizde!”
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...