Buradasınız
Tekstil İşçileri: 1 Mayıs’ta Alanlardayız!
Sarıgazi’den bir işçi
Sarıgazi temsilciliğimizde Pazar sabahı, tekstil işçileriyle birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltı soframızı evlerimizden getirdiğimiz yiyeceklerle donattık. Kahvaltımızdan sonra tekstil işçilerinin çalışma koşullarını anlatan kısa bir video izledik. İzlediğimiz görüntülerden sonra sohbetimize başladık. Sohbetimize şarkılar ve türküler eşlik etti.
Tekstilde çalışan arkadaşlarımız işyerlerindeki sorunlarını dile getirdiler. Tekstil işçileri çok kötü koşullarda çalışıyorlar. Arkadaşlarımız fazla mesai, düşük ücret, sigortasız çalışma ve meslek hastalıkları gibi sorunlarla boğuştuklarını belirtiler. Bir kadın işçi, ücretinin asgari ücret olduğunu ve sigortasız çalıştığını anlattı. Sigortasının yapılmasını istediğinde, patronu, sigorta yapacağını ama maaşını da 500 liraya indireceğini söylemiş. Geçinebilmek için sigortasız çalışmaya mecbur kaldığını anlatarak, patronların sigorta hakkını bile şarta bağlamalarına tepki gösterdi. Bir başka kadın işçi de, küçük yaştan itibaren çok çalışmaktan dolayı boyun ve bel fıtığı olduğunu, kollarında kas yırtılması meydana geldiğini söyledi.
Sohbetimizde ayrıca tekstil işçilerinin sorunlarının, aslında diğer sektörlerde çalışan işçilerin de sorunları olduğunu belirttik. Bu gerçeği UİD-DER medya ekibinin hazırladığı “Neden Yoksullaşıyoruz? Nasıl Sömürülüyoruz?” adlı videoyu izlediğimizde de açıkça görmüş olduk. Etkinliğimizde, 1 Mayıs’ın yaklaşması vesilesiyle geçmiş 1 Mayıs görüntülerinin yer aldığı videoyu hep birlikte izledik. Ardından her bir arkadaşımız bu 1 Mayıs’ta taleplerinin neler olduğunu anlattı. Parasız sağlık hakkı, çalışma koşullarının düzeltilmesi, çocuklar için işyerlerinde kreşler açılması, daha iyi ücret, çalışma saatlerinin kısaltılması, tüm işsizlere iş isteyenler oldu. Her birimiz taleplerimizi tek tek sıraladık. İşçi arkadaşlarımız taleplerini sıraladıktan sonra, “evet, 1 Mayıs’a gitmeliyiz ve bu taleplerimizi alanda haykırmalıyız” dediler.
Patronların düşük ücret, fazla mesai, kötü ve uzun çalışma koşulları gibi dayatmalarına karşı biz işçilerin sesini yükseltmesi ve mücadele etmesi gerekiyor. Bizim gücümüz birliğimizden ve örgütlülüğümüzden gelir. Gücümüzü ve örgütlülüğümüzü göstereceğimiz en önemli yerlerden biri de 1 Mayıs meydanıdır. 1 Mayıs meydanına çıkan bir işçi yalnız olmadığını ve güçlü bir sınıfın üyesi olduğunu görecektir. 1 Mayıs meydanından kendi gücüne ve örgütlülüğüne daha çok güvenerek, güçlenerek dönecektir. Bunun için hepimiz, nerede olursak olalım, hangi sektörde çalışırsak çalışalım 1 Mayıs’ta hep birlikte alanlarda taleplerimizi haykıralım.
UİD-DER ile 1 Mayıs’a Doğru
Afet Doğal, Ölümler Cinayet!
Son Eklenenler
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...