Buradasınız
UİD-DER’in İş Kazalarına Karşı Başlattığı Kampanya Start Aldı!
İki bölümden oluşan seminerin ilk kısmında, iş kazalarına karşı UİD-DER’in başlatmış olduğu kampanya, iş kazalarının neden kader olmadığı ve patronların neden önlem almadığı, iş kazalarına karşı ne yapmak gerektiği anlatıldı. Seminerlerde kampanyanın startı da verilmiş oldu.
Slâytlarla ve videolarla desteklenen sunum oldukça etkili oldu ve tüm salonlarda duygusal anlar yaşandı. İş cinayeti sonucunda yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin görüntüleri ekranlara yansıdı. Bu görüntüler tüm işçilerin bağrını yaktı ve patronlara olan öfkemizi daha da kabarttı. Kimi işçi kardeşimiz parmaklarını, kimisi kolunu, kimisi bacağını kaybetmiş, kimisinin bedeni tümden yanmış, kimisi meslek hastalıklarına yakalanıp günden güne eriyerek ölmüş. Özellikle, silikozis hastalığına yakalanan ve daha sonra ölen işçilerin anlattıkları izleyenler üzerinde etkili oldu.
İş kazalarının işçiler için neden önemli olduğu ve derneğimizin neden bu sorunu gündeme getirdiği hakkında bilgi verildi. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerine baktığımızda görüyoruz ki, bir yıl boyunca savaşlarda ölen insanlardan daha fazlası bir yıl boyunca iş kazalarında ölüyor. Dünyada sadece bir yıl içinde 270 milyon iş kazası yaşanıyor ve bu kazalar sonucunda 180 bin işçi yaşamını yitiriyor. Türkiye iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sıradadır. Bu durum Başbakan Erdoğan ve AKP tarafından önemsizleştiriliyor ve yaşananların bir kader olduğu anlatılıyor. Seminerde soruldu: Tersanede bir filikaya kum yerine işçilerin doldurularak denizin dibine indirilmesi ve bunun sonucunda yaşanan ölümlere kader diyebilir miyiz? İşçilerin kaderinde olduğu için mi ellerini ve kollarını makinelere kaptırıyorlar, yoksa işi yavaşlattığı için sökülen sensörler nedeniyle mi?Seminerde ayrıca iş cinayeti sonucunda yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle yapılan röportajlara da yer verildi. İşçi aileleri, yaşamdan kopartılan eşlerini, kızlarını, oğullarını anlatırken kan ağlıyorlardı. Kot kumlama işinde çalışan ve silikozis diye bilinen meslek hastalığına yakalanan bir işçi, hastalığın kendi bedeninde yarattığı yıkımı ve hayattan nasıl kopardığını şöyle anlatıyordu:
Bu hastalığa yakalandığımdan beri ayakta duramıyorum, yürüyemiyorum artık canım hiçbir şey istemiyor. 23 yaşındayım, benim tek istediğim sağlığıma geri dönmek.
Yatağa mahkum olan bir diğer silikozis hastası ise duygularını şöyle ifade ediyordu:
Beni mutlu eden sadece geceler, çünkü sadece rüyalarımda her şeyi yapıyorum. Yürüyebiliyorum, top oynayabiliyorum, masa tenisi oynayabiliyorum, geziyorum, koşuyorum, sevdiklerimle oluyorum, ... sonra bir uyanıyorum rüya! Gündüz olmasını hiç istemiyorum.
Bunları söyleyen işçi kardeşlerimiz ne yazık ki artık hayatta değiller. Kâr düzeni kapitalizm canlarımızı almaya ve acıtmaya devam ediyor. İşte UİD-DER buna karşı mücadele ediyor.Seminerde ayrıca meclisten geçen İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının hiç de iş kazalarına çare olmadığı, ölümleri durdurmadığı da anlatıldı. Yasalarda işçiler lehine değişikliğin ancak mücadeleyle sağlanabileceği ve mücadeleyle hayata geçirilebileceğinin üzerinde duruldu.
Seminerde, kampanyanın bir ayağını oluşturan imzaların toplandıktan sonra Meclis’e teslim edileceği ifade edildi ve UİD-DER’in kampanya talepleri sıralandı:
İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...