Buradasınız
UİD-DER’in İş Kazalarına Karşı Başlattığı Kampanya Start Aldı!

UİD-DER’in temsilciliklerinde 11 Kasım Pazar günü, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” adıyla bir seminer yapıldı. Seminere metalden petrokimyaya, gıdadan tersaneye, deriden tekstile, inşaattan hizmet sektörüne dek birçok sektörden işçiler yoğun katılım gösterdi. Sefaköy’deki temsilciliğimizde yapılan seminere, iş kazalarında yaşamlarını kaybeden işçi aileleri de katıldı. Geçtiğimiz 1 Mayıs’ta dizi setinde geçirdiği iş kazası sonucu yaşamını yitiren Selin Erdem’in ailesi, Davutpaşa’daki patlamada yaşamını yitiren Kadir Cesur ve Gülhan Çabuk’un aileleri ve Esenyurt’ta bir AVM’nin inşaatında çalışırken kaldıkları naylon çadırlarda çıkan yangında can veren 11 işçiden biri olan Barış Kıyak’ın ailesi etkinliğimize katılarak destek verdiler. Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem, semineri, kaybettiği gencecik evladının fotoğrafına sarılarak izledi.
İki bölümden oluşan seminerin ilk kısmında, iş kazalarına karşı UİD-DER’in başlatmış olduğu kampanya, iş kazalarının neden kader olmadığı ve patronların neden önlem almadığı, iş kazalarına karşı ne yapmak gerektiği anlatıldı. Seminerlerde kampanyanın startı da verilmiş oldu.
Slâytlarla ve videolarla desteklenen sunum oldukça etkili oldu ve tüm salonlarda duygusal anlar yaşandı. İş cinayeti sonucunda yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin görüntüleri ekranlara yansıdı. Bu görüntüler tüm işçilerin bağrını yaktı ve patronlara olan öfkemizi daha da kabarttı. Kimi işçi kardeşimiz parmaklarını, kimisi kolunu, kimisi bacağını kaybetmiş, kimisinin bedeni tümden yanmış, kimisi meslek hastalıklarına yakalanıp günden güne eriyerek ölmüş. Özellikle, silikozis hastalığına yakalanan ve daha sonra ölen işçilerin anlattıkları izleyenler üzerinde etkili oldu.
İş kazalarının işçiler için neden önemli olduğu ve derneğimizin neden bu sorunu gündeme getirdiği hakkında bilgi verildi. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerine baktığımızda görüyoruz ki, bir yıl boyunca savaşlarda ölen insanlardan daha fazlası bir yıl boyunca iş kazalarında ölüyor. Dünyada sadece bir yıl içinde 270 milyon iş kazası yaşanıyor ve bu kazalar sonucunda 180 bin işçi yaşamını yitiriyor. Türkiye iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sıradadır. Bu durum Başbakan Erdoğan ve AKP tarafından önemsizleştiriliyor ve yaşananların bir kader olduğu anlatılıyor. Seminerde soruldu: Tersanede bir filikaya kum yerine işçilerin doldurularak denizin dibine indirilmesi ve bunun sonucunda yaşanan ölümlere kader diyebilir miyiz? İşçilerin kaderinde olduğu için mi ellerini ve kollarını makinelere kaptırıyorlar, yoksa işi yavaşlattığı için sökülen sensörler nedeniyle mi?
Seminerde ayrıca iş cinayeti sonucunda yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle yapılan röportajlara da yer verildi. İşçi aileleri, yaşamdan kopartılan eşlerini, kızlarını, oğullarını anlatırken kan ağlıyorlardı. Kot kumlama işinde çalışan ve silikozis diye bilinen meslek hastalığına yakalanan bir işçi, hastalığın kendi bedeninde yarattığı yıkımı ve hayattan nasıl kopardığını şöyle anlatıyordu:
Bu hastalığa yakalandığımdan beri ayakta duramıyorum, yürüyemiyorum artık canım hiçbir şey istemiyor. 23 yaşındayım, benim tek istediğim sağlığıma geri dönmek.
Yatağa mahkum olan bir diğer silikozis hastası ise duygularını şöyle ifade ediyordu:
Beni mutlu eden sadece geceler, çünkü sadece rüyalarımda her şeyi yapıyorum. Yürüyebiliyorum, top oynayabiliyorum, masa tenisi oynayabiliyorum, geziyorum, koşuyorum, sevdiklerimle oluyorum, ... sonra bir uyanıyorum rüya! Gündüz olmasını hiç istemiyorum.
Bunları söyleyen işçi kardeşlerimiz ne yazık ki artık hayatta değiller. Kâr düzeni kapitalizm canlarımızı almaya ve acıtmaya devam ediyor. İşte UİD-DER buna karşı mücadele ediyor.
Seminerde ayrıca meclisten geçen İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının hiç de iş kazalarına çare olmadığı, ölümleri durdurmadığı da anlatıldı. Yasalarda işçiler lehine değişikliğin ancak mücadeleyle sağlanabileceği ve mücadeleyle hayata geçirilebileceğinin üzerinde duruldu.
Seminerde, kampanyanın bir ayağını oluşturan imzaların toplandıktan sonra Meclis’e teslim edileceği ifade edildi ve UİD-DER’in kampanya talepleri sıralandı:
- İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
- İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
- Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
- İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
- Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
- Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün
Seminerlerin ikinci kısmı ise, etkinliğe katılan işçilerin soruları ve kendi yaşamlarından verdikleri örneklerle ilerledi. Demir-çelik işçileri demir eritilirken işçilerin kazanın içine nasıl düştüğünü, metal işçileri ellerini ve kollarını preslere nasıl kaptırdıklarını, inşaat işçileri alınmayan önlemleri ve ölen arkadaşlarını, deri işçileri kimyasal maddelerden nasıl zehirlendiklerini ve alınmayan önlemler nedeniyle nasıl iş kazaları geçirdiklerini, tersane işçileri yaşadıkları zorlukları ve üzerlerinde kurulan baskıyı ve bu baskı sonucunda nasıl ölüme gönderildiklerini, madenci kentlerinden seminerlere gelen maden işçileri madenlerin nasıl da işçi mezarı haline getirildiğini anlattılar, duygulandılar ve öfkelerini dile getirdiler. Seminer, UİD-DER’in tüm işçileri kampanyaya aktif destek vermeye çağırmasıyla sona erdi.
İzmir’deki Tersanede İş Cinayeti!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.