Buradasınız
UİD-DER’le 1 Mayıs Heyecanı
İstanbul Üniversitesinden bir grup öğrenci
Biz aynı devlet yurdunda tanışmış bir grup üniversite öğrencisiyiz. Bizler mezun olduğumuzda işçi olacağımızın bilincinde olan öğrencileriz. O yüzden işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a işçilerle beraber, işçi kenti Gebze’de, bir işçi örgütü olan UİD-DER kortejinde katıldık. Aramızda bir Mayıslara UİD-DER’le katılan bir arkadaşımız olduğu gibi, 1 Mayıs’a daha önce hiç katılmayan arkadaşlarımız da vardı. Bizler işçi ailelerinin çocuklarıyız. Geleceğin işçileriyiz. Bu yüzden işçi sınıfının sorunlarına karşı mücadele etmek için 1 Mayıs’taydık. Üniversitelerin ticarileştirilmesini, sermayenin AR-GE sahası haline getirilmesini kabul etmiyoruz. Eğitimin niteliğinin artmasını ve anadil üzerindeki baskıların son bulmasını istiyoruz. Mezun olduğumuzda on binlerce üniversite mezunu arkadaşımız gibi işsizlik illetiyle uğraşmak istemiyoruz. Eşit-parasız-bilimsel-anadilde eğitim istediğimiz için, tüm işsizlere iş istediğimiz için 1 Mayıs’taydık.
1 Mayıs sonrası birbirimizin görüşlerini aldığımız bir durum değerlendirmesi yaptık ve bunu mektup haline getirerek İşçi Dayanışması bülteni aracılığıyla işçi dostlarımızla paylaşmak istedik. 1 Mayıs öncesi UİD-DER’in yaptığı çalışmaları takip edip etkinliklerine katılmamızın, UİD-DER’i tanıyıp ona güven duymamızın 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılmamızın en önemli etkenlerinden biri olduğu sonucunu çıkardık. Bu yüzden basında çıkan 1 Mayıs’ı karalama kampanyalarına rağmen herhangi bir çekincemiz olmadan 1 Mayıs’ı kutlamaya gittik. Bir arkadaşımızın sözcükleriyle, “çünkü aklımızda o gün sadece işçi kardeşlerimizle beraber hakkımızı savunmak vardı”.
1 Mayıs heyecanı daha sabahın erken saatlerinde sardı bizi. Kimimiz gece uykuya bile dalamadık. Sabah olduğunda, bizi alacak servisi bekleme noktasına yürümeye başladık. Metrobüs köprüsü kapatılmış olduğundan karşıdan karşıya geçerken bayağı zorlandık. Şimdi o güne baktığımızda şunu daha net görüyoruz: Bizler 1 Mayıs’a katılmak için kararlı olduğumuz halde bizi alıp alana götürecek servise ulaşmak için bile bu kadar sıkıntı çektiysek, yeteri kadar bilinçlendirilmemiş, bilgilendirilmemiş, 1 Mayıs haberlerini patronların televizyonlarından izleyen, korkutulan ve bu yüzden İstanbul’da 1 Mayıs’a katılamayan emekçilerin korkularını, sıkıntılarını anlamak hiç de zor değil.
Servise bindiğimizde farklı mahallelerden işçi arkadaşlarla alanda atacağımız sloganların provasını yaptık ve UİD-DER müzik grubunun bestelediği işçi türkülerini hep beraber seslendirdik. Bir arkadaşımız bu konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: “UİD-DER’in bizim ulaşım sıkıntımızı çözmesi ve sloganları, şarkıları hep beraber söylemek bizde 1 Mayıs coşkusunu arttırdı. İşçilerin bestelediği şarkılara eşlik ederken coşku duyduk.”
Alana varıp kitlesel ve disiplinli bir işçi korteji oluşturduktan sonra sloganlar atmamız, işçi türküleri söylememiz nedeniyle bizi evlerinin camlarından izleyen insanların ilgiyle bakması, sloganları bizle beraber atması ve alkışlaması dikkatimizi çekip bizi umutlandırmıştı. Arkadaşlarımız UİD-DER’in disiplinli kortejinden çok etkilendiklerini, örgütlü yapısını ve atılan sloganların niteliğini beğendiklerini dile getirdiler. Bir arkadaşımız özellikle enternasyonal anlamda atılan sloganlara dikkat çekti. İşçi sınıfının uluslararası bir sınıf olmasından dolayı mücadelenin de uluslararası boyutta olması gerektiğini, UİD-DER’in de böyle bir mücadele vermeye çalışmasının çok anlamlı olduğunu, bu çalışma sayesinde İranlı ve Avrupalı işçi kardeşlerimizin bizimle beraber kendi pankartları arkasında yürüyüp 1 Mayıs’ı UİD-DER’le kutlamasını olumladı. Başka bir arkadaşımız “1 Mayıs’a katıldığım için çok mutluyum, işçi haklarını savunduğum için, UİD-DER’le katıldığım için çok mutluyum” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
UİD-DER kortejinde işçi sınıfının her kesiminden işçilerin olması dikkatimizi çekti. Başörtülü, başörtüsüz, Alevi, Sünni, Türk, Kürt birçok işçi aynı talepleri sıkılı yumruklar havada, tek bir ağız gibi haykırdı. Bu da patronların bizi birbirimize düşürmek için yaptığı politikaların ne kadar samimiyetsiz ve çıkarcı olduğunu, işçilerin birbirlerinin sorunları için nasıl birbirlerini dinleyerek çözüm talep ettiğini, işçi sınıfının mücadelede nasıl ortaklaşabileceğini kanıtlamış oldu.
Genel anlamda miting alanını değerlendirdiğimizde, katılımın önceki yıllara göre kitlesel ama 1 milyon işçinin çalıştığı Gebze gibi sanayi şehri için az olması, bazı sendikalarla katılan işçilerin alanda fazla kalmaması, yürüyüş kollarının alana girdikten sonra fazla kalmadan geri çıkması, günümüz koşullarında bazı işçilerin mücadeleye olan inançlarının geri planda olduğunu ve mücadele eden emekçilere büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü gösterdi. Bu yüzden bizler şimdinin öğrencileri geleceğin işçileri olarak tüm sınıf kardeşlerimizi UİD-DER’in çalışmalarına katılmaya, mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz.
EŞİT, PARASIZ, BİLİMSEL, ANADİLDE EĞİTİM İSTİYORUZ!
YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...