Buradasınız
Yüksel ve Sakarya’da 1 Mayıs Çağrımızı Yükselttik

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Maruz kaldığımız düşük ücretlerle, uzayan iş saatleriyle, iş temposuyla çalışma ve yaşam koşullarımız adeta 150 yıl öncesine döndürülmek isteniyor. Patronlar, biz isçileri daha fazla sömürebilmek için taşeronluk belasını alabildiğine yaygınlaştırıyor. İşte 1 Mayıs bize dayatılan bu koşullara karşı öfkemizi patronlara gösterebileceğimiz, gücümüzü görebileceğimiz, tek yumruk olup taleplerimizi haykırabileceğimiz mücadele günümüzdür. Her türlü zulme, baskıya, yasaklara ve sömürüye dur diyebileceğimiz gündür 1 Mayıs.
Ağır yaşam koşullarında karşıladığımız bu 1 Mayıs’ın biz işçiler için önemini 18-19 Nisan’da Ankara’da açtığımız stantlarla isçilere anlattık. İşçileri, “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya HAYIR!” kampanyamıza destek olmaya ve 1 Mayıs’ta UID-DER kortejine çağırdık.
Sakarya Caddesi’nde açtığımız stantta birçok sektörden işçilerle ve öğrencilerle sohbet ettik. 1 Mayıs bildirilerimizi ve İşçi Dayanışması bültenimizi verdik. Konuştuğumuz işçilerin sorunları ortaktı. Düşük ücretler, hayat pahalılığı, çalışma koşullarının ağırlığı gibi pek çok sorunu bizlerle paylaşan işçilere işte tam da bu nedenlerden dolayı 1 Mayıs alanlarını doldurmamız gerektiğini anlattık. Konuştuğumuz işçileri derneğimize, 1 Mayıs etkinliğimize ve 1 Mayıs kortejimize davet ettik. İşçilerin temel taleplerini ve 1 Mayıs’ın bizler için önemini megafonlarla anlatan arkadaşlarımızı dinleyen emekçiler yanımıza geldiler, sohbetlere katıldılar, bizlerden bildiri aldılar.
Yüksel Caddesi’nde bizi daha büyük bir kalabalık bekliyordu. İşsiz gençler, askeriyede çalışan emekçiler, öğrenciler, İranlı göçmen işçi kardeşlerimiz bizi daha çok çalışmak için yüreklendirdi. Pek çok sektörden, mezhepten, ulustan işçiyle konuşup, kampanyamızdan, 1 Mayıs’ın öneminden bahsettik. Konuştuğumuz inşaat isçileri bize ulaşmak ve görüşmek istediklerini söylediler. Öğrencilere 1 Mayıs’ın sadece okulları tatil eden resmi bir bayram olmadığını; gelecekte çalışma hayatlarında karşılaşacakları her türlü sorun için bugünden mücadele etmeleri gerektiğini anlattık. 1 Mayıs’ın işçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olduğunu söyledik. Kampanyamıza imza atan birçok işçi taleplerimize hak verip yaptığımız işi çok doğru bulduklarını belirttiler. Burada da konuştuğumuz işçileri, öğrencileri 1 Mayıs etkinliğimize, 1 Mayıs’ta kortejimize ve kampanyamıza güç vermeye çağırdık.
Ankara’nın caddelerine, sokaklarına, işçi semtlerine 1 Mayıs’ın ruhunu taşırken, taleplerimizi haykırıyoruz. İşçileri UİD-DER’de örgütlenmeye, kapitalist sömürü sistemine karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta taleplerimizi hep birlikte haykırmaya, patronlara karşı öfkemizi kuşanmaya, gücümüzün birliğimizden geldiğini göstermeye davet ediyoruz. Çünkü mücadele eden işçiler asla yenilmezler.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/