Şemak Otomotiv’de İşten Atmalar Devam Ediyor
Gebze’den bir işçi
Ben Şemak Otomotiv’den işten çıkartılan bir işçiyim. Bayram öncesinde fabrikadan 19 işçi işten atıldı. İşten çıkartılmaların sebebinin ise, dünyada yaşanan ve Türkiye’yi de saran ekonomik kriz olduğu söyleniyordu. Şirketin ayakta kalabilmesi için daralmaya gitmek zorunda kalındığı savunuluyordu.
Bizleri beşer kişilik gruplar halinde bir hafta içerisinde çıkarttılar. Fabrika içerisinde örgütsüz olmamızdan kaynaklı olarak, işten atılmalara herhangi bir tepki verilmedi. Zaten fabrikada yetki sahibi olan Türk Metal sendikasından da çıkışlar için onay alınmıştı. Sendika temsilcileri bizlere işverenin sunduğu mazeretlerin aynısını aktardı. İlk beş kişi çıkarıldığında ertesi günlerde de çıkışların devam edeceği açıklandı. İçeride örgütsüz olan bizler sıra acaba hangimize gelecek diye kurbanlık koyunlar gibi birbirimize bakmaktan başka bir şey yapmadık.
Şemak Otomotiv geçen sene %30-40 arası büyüme kaydetmişti. Biz işçiler ise geçen seneki bu büyüme karşısında ikinci altı ayda sadece %1,67 oranında zam aldık. Patron bütün kârı cebine indirip sermayesine sermaye katarken bizlere sefalet ücretini dayattı. Bugün ise “işler kötüye gidiyor, sizinle işimiz kalmadı” diyerek kapının önüne koyuyorlar.
İşten çıkartılanlar, patron ve sendikanın dayattığı çalışma, ücret ve sağlık koşullarına karşı tepki gösterenlerdi. Baş temsilci ile konuşup neden çıkışlara onay verildiğini sorduğumuzda bizlere krizi bahane gösterdi. Daha sonra temsilciyi biraz daha zorlayınca “siz fabrika içerisinde işçilere kendi ideolojinizi yayıyorsunuz, onun için çıkarıldınız” diye patronlar ve işbirlikçi Türk-Metal sendikasının nasıl da ortak davrandığını gösteren bir açıklama yaptı. Yani bizler güya “kriz” bahanesi ile işten atıldık. Temsilcinin ağzından kaçırdığı diğer bir şey ise bayramdan sonra da işten atılmaların devam edeceği idi.
Şemak Otomotiv’de işten çıkarmalar devam edecek. Gebze’nin tüm bölgelerinde işten atılmalar hızla devam ediyor. İşsizlik maaşına başvuranların sayısı her geçen gün artıyor. İşsizlik kırbacı sırtımızda şaklamaya devam ediyor. Bu krizin sorumlusu biz değilken bütün faturayı bizlere ödettiriyorlar. Bizler bu faturayı faizi ile patronlar sınıfına ödeteceğiz. Bunu ancak örgütlü işçi sınıfı başarabilir. Bunun için işçi sınıfının örgütlü mücadelesine katılmalıyız.
1929 Krizi ve İşçi Sınıfına Etkileri
Çocuklar Ağlamamalı, Gülmeli
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...