Buradasınız
Çocuklar Ağlamamalı, Gülmeli
Esenler’den bir tekstil işçisi
Ben çocukları çok severim. Hele tombiş yanaklı çocuklara bayılırım, bir de güldüler mi, yanaklarında gamzeleri atçı mı, işte o zaman yüreğim içimde küçük bir ceylan gibi zıplar sevinçle. Laf aramızda yaramaz, söz dinlemez, ağlayan çocukları sevmem. Çocuklar gülmeli, gülücükler yanaklarında usulca açmalı, seninki gibi yeni çıkan dişleri ışıldamalı dudaklarının arasında. Ama sana kızamıyorum küçüğüm. “Neden ağlıyorsun, sus ağlama” diyemiyorum. Çünkü sesini duyamıyorum, o kulakları çınlatan çığlıklarını duyamıyorum küçüğüm. Hayır, yalan söyledim küçüğüm, kulağımı çınlatan çığlıklarını duyuyorum. Sizde duyuyor musunuz?
Nasıl da ağlıyor, korkmuş, üşümüş, canı yanmış. Sarılmak, içime bastırmak, acılarını dindirmek istiyorum küçüğüm, ama çok uzaksın bana. Dokunamam sana, gözlerindeki yaşı silemem. Küçüğüm şimdi neden ağlayan çocuklara kızdığımı düşündüm. Kızmamız da yoksulluğumuzdan değil mi? Onların ne suçu var ki? Bir çocuk neden ağlar? Ya senin gibi korkudan ağlar, ya şeker ister, ya oyuncak ya da bisiklet ister. Biz büyükler alamayınca da ağlarlar. Alamayız, çünkü aldığımız ücret boğazımıza ancak yeter. Sonra da çocuklara kızarız; “ağlama” diye. Ama sebeplere kızmayız. “Neden alamıyoruz?” diye kendimize hiç sormayız. Sadece çocuklara kızarız. Küçüğüm, zaten kızmam da çocukların ağlamasını istemediğimden. Çocuklar gülmeli, kahkahaları kulakları çınlatmalı, neşeleri çiçeklerin canlılığını taşımalı. Seninki gibi küçücük dişleri dudaklarının arasında ışıldamalı, gözleri umutla mutlulukla bakmalı.
Küçüğüm, bu yüzdendir ağlayan çocuklara kızmam. Çocukların ağlayışından nefret edişim de bundandır. Küçüğüm, sana söz veriyorum: bir daha çocuklara kızmayacağım. Sadece kendime kızacağım. Her çocuk ağladığında kendime şunu soracağım: çocuklar ağlamasın diye bugün ne yaptım. Çünkü biliyorum küçüğüm, sizlerin ağlamadığı bir dünya biz işçilerin ellerinde. Bu kapitalist sistemi yıkmadığımız, yerine yeni bir dünya kurmadığımız sürece çocuklar ağlamaya, savaşlarda ölmeye, sellerde kaybolmaya devam edecek.
Dostlarım, işçi kardeşlerim, açlığın, sefaletin, yoksulluğun, acıların, gözyaşlarının olmadığı, çocukların ağlamadığı bir dünya bizlerin ellerinde. Bizler bu sömürü sistemine dur demediğimiz sürece tüm bunları yaşamaya devam edeceğiz. Çocuklar ağlamamalı, gülmeli. Çünkü onlar yarınlarımız, umudumuzun çiçekleri.
İşçi Sınıfı Ölüme Terk Ediliyor
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...